You’re close but always so far
– Yakınsın ama her zaman uzaksın
Nothing’s enough for your heart
– Kalbin için hiçbir şey yeterli değil
We’ve been around it before
– Etrafında daha önce yaşadık
Now I can hear the clock tick
– Şimdi saatin sesini duyabiliyorum
I give but nothing comes back
– Veriyorum ama hiçbir şey geri gelmiyor
You slip but then you get mad
– Kayıyorsun ama sonra sinirleniyorsun
Who said that I was someone
– Kim demiş biri olduğumu
You could mess around with?
– Dalga geçebilir misin?
If you love like this, I’m done
– Eğer böyle seviyorsan, ben bittim
If you don’t wanna stay, don’t come
– Kalmak istemiyorsan, gelme.
If you wanna leave then leave me
– Eğer gitmek istiyorsan beni terk et.
If you love like this, I’m gone
– Eğer böyle seviyorsan, ben Yokum
You can pack your things and go ’cause I don’t feel comfortable
– Eşyalarını toplayıp gidebilirsin çünkü kendimi rahat hissetmiyorum.
When you speak your lies
– Yalanlarını söylediğinde
If you love like this, I’m better off alone
– Eğer böyle seviyorsan, yalnız kalsam daha iyi olur
If you love like this
– Eğer böyle seviyorsan
You’rе lost, don’t wanna be found (don’t wanna be found)
– Kayboldun, bulunmak istemiyorsun (bulunmak istemiyorsun)
I’m good if you’re not around
– Eğer etrafta değilsen ben iyiyim.
Somеtimes, the harder we try
– Bazen, ne kadar çok denersek
The more it’s gonna hurt us
– Bize daha çok zarar verecek
Ain’t it strange how the tables are turning back around?
– Masaların geri dönmesi garip değil mi?
I mean, lately, you call but I won’t pick up the phone
– Yani, son zamanlarda, sen Ara ama ben telefonu açmayacağım.
Call it cold shoulder
– Soğuk omuz deyin
But I will call it game over
– Ama oyun bitti diyeceğim.
If you love like this, I’m done
– Eğer böyle seviyorsan, ben bittim
If you don’t wanna stay, don’t come
– Kalmak istemiyorsan, gelme.
If you wanna leave then leave me
– Eğer gitmek istiyorsan beni terk et.
If you love like this I’m gone
– Eğer böyle seviyorsan ben Yokum
You can pack your things and go ’cause I don’t feel comfortable
– Eşyalarını toplayıp gidebilirsin çünkü kendimi rahat hissetmiyorum.
When you speak your lies
– Yalanlarını söylediğinde
If you love like this, I’m better off alone
– Eğer böyle seviyorsan, yalnız kalsam daha iyi olur
I’ll be better off
– Daha iyi olacağım
If you love like this (ooh-ah, ooh)
– Eğer böyle seviyorsan (ooh-ah, ooh)
If you love like this (ooh-ah, ooh)
– Eğer böyle seviyorsan (ooh-ah, ooh)
If you love like this, I’m done
– Eğer böyle seviyorsan, ben bittim
If you don’t stay, don’t come
– Eğer kalmazsan, gelme.
If you wanna leave then leave me
– Eğer gitmek istiyorsan beni terk et.
If you love like this, I’m gone
– Eğer böyle seviyorsan, ben Yokum
Ooh, you can pack your things and go ’cause I don’t feel comfortable
– Eşyalarını toplayıp gidebilirsin çünkü kendimi rahat hissetmiyorum.
When you speak your lies
– Yalanlarını söylediğinde
If you love like this, I’m better off alone
– Eğer böyle seviyorsan, yalnız kalsam daha iyi olur
I’ll be better off
– Daha iyi olacağım
If you love like this (ooh-ah, ooh)
– Eğer böyle seviyorsan (ooh-ah, ooh)
If you love like this (ooh-ah, ooh)
– Eğer böyle seviyorsan (ooh-ah, ooh)
If you love like this
– Eğer böyle seviyorsan
Maximillian – Love Like This İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.