Uh, uh
– Uh, uh
Card games with a cup of coffee
– Bir fincan kahve ile kart oyunları
Not clear, but I hope she loves me
– Belli değil, ama umarım beni sever
Smart minds with a stupid proxy
– Aptal bir vekil ile akıllı beyinler
Line’s getting fuzzy
– Çizgi bulanıklaşıyor
My hands on your green knit sweater
– Ellerim yeşil örgü süveterin üzerinde
Eyes sweet, but her lips were better
– Gözler tatlı, ama dudakları daha iyiydi
Cold skin with a burnin’ temper
– Yanan bir öfke ile soğuk cilt
So we’ll remember
– Bu yüzden hatırlayacağız
She’s the fire under trees
– O ağaçların altındaki ateş
She’s so far out of my league
– O benim ligimin çok dışında
She’s a hurricane, I’m just a breeze
– O bir kasırga, ben sadece bir esinti
She’s the time I love to waste
– O zaman kaybetmeyi seviyorum
I’d let the girl live right through my wallet
– Kızın cüzdanımda yaşamasına izin verirdim.
Give her all my things, empty my pockets
– Ona bütün eşyalarımı ver, ceplerimi boşalt
She takes me crossroads, far from things I know
– O beni kavşak alır, bildiğim şeylerden uzak
There’s no place like home
– Ev gibi bir yer yok
There’s no place like home
– Ev gibisi yok
Brown eyes, but her cheeks were pink
– Kahverengi gözler, ama yanakları pembeydi
Blue hands on your purple skin
– Mor teninde mavi eller
We’re making a masterpiece
– Bir başyapıt yapıyoruz
A contrast of feelings
– Duyguların kontrastı
Cut back with your good intentions
– İyi niyetlerinle geri çekil
So loud, but I never mentioned
– Çok gürültülü, ama hiç bahsetmedim
Desperate for your attention
– İlginiz için umutsuz
Give me a second
– Bana bir saniye ver
She’s the fire under trees
– O ağaçların altındaki ateş
She’s so far out of my league
– O benim ligimin çok dışında
She’s a hurricane, I’m just a breeze
– O bir kasırga, ben sadece bir esinti
She’s the time I love to waste
– O zaman kaybetmeyi seviyorum
I’d let the girl live right through my wallet
– Kızın cüzdanımda yaşamasına izin verirdim.
Give her all my things, empty my pockets
– Ona bütün eşyalarımı ver, ceplerimi boşalt
She takes me crossroads, far from things I know
– O beni kavşak alır, bildiğim şeylerden uzak
There’s no place like home
– Ev gibisi yok
There’s no place like home
– Ev gibisi yok
Feel it in your touch
– Dokunuşunda hisset
Hear it in your tone
– Ses tonunda duy
You’ve been high, oh, just as much
– Kafayı bulmuşsun, oh, aynı derecede
I’d never let you go (I’d never let you go)
– Asla gitmene izin vermezdim (asla gitmene izin vermezdim)
I’d let the girl live right through my wallet
– Kızın cüzdanımda yaşamasına izin verirdim.
Give her all my things, empty my pockets
– Ona bütün eşyalarımı ver, ceplerimi boşalt
She takes me crossroads, far from things I know
– O beni kavşak alır, bildiğim şeylerden uzak
There’s no place like home
– Ev gibi bir yer yok
There’s no place like home
– Ev gibi bir yer yok
I’d let the girl live right through my wallet
– Kızın cüzdanımda yaşamasına izin verirdim.
Give her all my things, empty my pockets
– Ona bütün eşyalarımı ver, ceplerimi boşalt
She takes me crossroads, far from things I know
– O beni kavşak alır, bildiğim şeylerden uzak
There’s no place like home
– Ev gibi bir yer yok
There’s no place like home
– Ev gibi bir yer yok
She’s the fire under trees
– O ağaçların altındaki ateş
She’s so far out of my league
– O benim ligimin çok dışında
She’s a hurricane, I’m just a breeze
– O bir kasırga, ben sadece bir esinti
She’s the time I love to waste
– O zaman kaybetmeyi seviyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.