You call me on the telephone, you feel so far away
– Beni telefondan arıyorsun, uzakta hissettiğini söylüyorsun.
You tell me to come over there’s some games you want to play
– Bana gelmemi söylüyorsun, oynamak istediğin birkaç oyun var.
I’m walking to your house, nobody’s home
– Evine yürüyorum, ama kimse yok
It’s me and you and you and me alone
– Yanlız ben ve sen, sen ve ben
We’re just playing hide and seek
– Sadece saklambaç oynuyoruz
It’s getting hard to breathe under the sheets with you
– Seninle çarşafın altındayken nefes almak zorlaşıyor
I don’t want to play no games
– Oyun oynamak istemiyorum
I’m tired of always chasing, chasing after you
– Sürekli seni kovalamaktan yoruldum, seni kovalamaktan
I don’t give a fuck about you anyways
– Hiçbir şekilde sikimde değilsin
Whoever said I gave a shit about you?
– Sana değer verdiğimi kim söyledi?
You never share your toys or communicate
– Hiç oyuncaklarını paylaşmıyor veya konuşmuyorsun
I guess I’m just a play date to you
– Sanırım ben senin için sadece bir oyun buluşmasıyım
Wake up in your bedroom and there’s nothing left to say
– Yatak odanda uyanıyorum ve söylenecek bir şey yok
When I try to talk you’re always playing board games
– Seninle konuşmaya çalıştığımda her zaman masa oyunları oynuyorsun
I wish I had monopoly over your mind
– Keşke zihninin içinde monopoly’m olsaydı
I wish I didn’t care all the time
– Keşke sürekli umursamasaydım
We’re just playing hide and seek
– Biz sadece saklambaç oynuyoruz
It’s getting hard to breathe under the sheets with you
– Seninle çarşafın altındayken nefes almak zorlaşıyor
I don’t want to play no games
– Artık oyun oynamak istemiyorum
I’m tired of always chasing, chasing after you
– Her zaman peşinde, seni kovalamaktan yoruldum
I don’t give a fuck about you anyways
– Hiçbir şekilde sikimde değilsin
Whoever said I gave a shit about you?
– Sana değer verdiğimi kim söyledi?
You never share your toys or communicate
– Hiç oyuncaklarını paylaşmıyor veya konuşmuyorsun
I guess I’m just a play date to you
– Sanırım ben senin için sadece bir oyun buluşmasıyım
Ring around the rosy
– Rosy’nin etrafında çember olun
I never know, I never know what you need
– Hiçbir zaman neye ihtiyacın olduğunu bilemedim
Ring around the rosy, I want to give you, want to give you
– Rosy’nin etrafında çember olun, sana vermek istiyorum
What you need
– İhtiyacın olanı
I don’t give a fuck about you anyways
– Biz sadece saklambaç oynuyorduk
Whoever said I gave a shit about you?
– Seninle çarşafın altındayken nefes almak zorlaşıyor
You never share your toys or communicate
– Artık oyun oynamak istemiyorum
I guess I’m just a play date to you
– Her zaman peşinde, seni kovalamaktan yoruldum
You know I give a fuck about you everyday
– Bilirsin, seni her gün önemserim
Guess it’s time that I tell you the truth
– Sanırım bu gerçeği söylemenin vakti
If I share my toys, will you let me stay?
– Eğer oyuncaklarımı paylaşırsam, benimle kalacak mısın?
Don’t want to leave this play date with you
– Seninle bu oyun buluşmasını bırakmak istemiyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.