Mig – Quand j’y repense (feat. Tiakola) Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

MIG Moula
– MİG Moula’nın
Gang
– Çete
Boumi’
– Boom’
Toute la vie, c’est des choix, tu peux pas suivre les gens, enculé
– Tüm hayat seçimlerden ibarettir, insanlara ayak uyduramazsın, orospu çocuğu.
Vu qu’on vient d’en bas, on connaît les règles et les bases
– Aşağıdan geldiğimizden, kuralları ve temelleri biliyoruz
I know, you don’t like to do this
– Biliyorum, bunu yapmaktan hoşlanmıyorsun.
Grr, gang, pah
– Grr, çete, pah

Vu qu’on vient d’en bas, on connaît les règles et les bases, on fait tout ça pour finir en haut (Oh-oh, oh-oh)
– Aşağıdan geldiğimizden, kuralları ve temelleri bildiğimizden, tüm bunları en üstte olmak için yaparız (Oh-oh, oh-oh)
Tout l’monde le sait, j’suis un putain d’produit d’la calle (Oh-oh), un putain d’produit du hall (Grr, oh-oh, oh-oh)
– Herkes bilir, ben calle’nin lanet bir ürünüyüm (Oh-oh), salonun lanet bir ürünüyüm (Grr, oh-oh, oh-oh)
J’avais plein d’sentiments mais après le manque, vient l’oubli (Oh-oh, oh-oh)
– Çok fazla hislerim vardı ama eksiklikten sonra unutmak geliyor (Oh-oh, oh-oh)
Pour voler, j’avais pas d’outils, nique sa mère, tu connais mon équipe (Oh-oh)
– Çalmak için, aletim yoktu, annesini sikeyim, takımımı bilirsin (Oh-oh)
Enculé (Tu connais), s’il faut faire quelque chose, on improvise (Poh, poh, poh)
– Orospu çocuğu (Bilirsin), eğer bir şey yapmamız gerekiyorsa doğaçlama yaparız (Poh, poh, poh)
Que pour les mapes’, mapessas (Ouais), c’est pour ça qu’on a fait ça (Gang)
– Mape’ler için, mapessa’lar (Evet), bu yüzden bunu yaptık (Çete)
Qui fait l’sale? (Qui?) Qui fait l’sourd? Je sais beaucoup d’choses mais bon, j’vais rien dire (Nan)
– Pisliği kim yapıyor? (Kim? Sağır kimdir? Çok şey biliyorum ama hey, hiçbir şey söylemeyeceğim (Nah)
Toute la vie, c’est des choix, tu peux pas suivre les gens (Grr)
– Tüm yaşam seçimlerle ilgilidir, insanlara ayak uyduramazsınız (Grr)
Tu s’ras pas une légende, t’en prends deux dans les jambes (Oh)
– Sen bir efsane değilsin, bacaklarından iki tane alıyorsun (Oh)
Si tu t’en sors, c’est léger, ça peut v’nir t’crever dans les arrêts d’jeu (Grr, gang, oh-oh)
– Eğer başarabilirsen, ışıktır, duraklarda ölebilirsin (Grr, çete, oh-oh)
Demande pas si j’suis capable (Grr), chargeur est encastrable (Pah)
– Yetenekli olup olmadığımı sorma (Grr), şarj cihazı yerleşik (Pah)
Igo, on va pas s’tape (Gang), les shooters sont pas stables (Grr)
– Igo, endişelenmeyeceğiz (Çete), ateş edenler stabil değil (Grr)
Que d’la frappe en pasta (Pah, pah, pah), j’te fais des passes comme Pastore (Gang)
– Makarnaya vurduğumu (Pah, pah, pah), seni Pastore gibi geçiriyorum (Çete)
Dans la street, y a pas d’star, tête du réseau comme Lester
– Sokakta yıldız yok, ağın başı Lester gibi

C’est pas ici qu’ils vont faire les chauds, nan (Gang)
– Sıcak olacakları yer burası değil, nan (Çete)
Y a plusieurs calibres (Gang), y a zéro factice (Bang, bang)
– Birkaç kalibre var (Çete), sıfır kukla var (Patlama, patlama)
Toi et tes copains, vous êtes des actrices (Pah, gang, grr)
– Siz ve arkadaşlarınız, siz aktrissiniz (Pah, çete, grr)
C’est pas ici qu’ils vont faire les chauds, nan
– Burası sıcak olacakları yer değil, hayır
Y a plusieurs calibres (Bang), y a zéro factice
– Birkaç kalibre var (Patlama), sıfır kukla var
Toi et tes copains, vous êtes des actrices (Grr, pah)
– Siz ve arkadaşlarınız aktrissiniz (Grr, pah)

C’est la vie qu’on mène, j’crois qu’y a un changement
– Bu bizim yönettiğimiz hayat, sanırım bir değişiklik var
J’suis loin du bâtiment (To-toh) mais j’fais d’l’argent (Bang)
– Binadan uzaktayım (To-toh) ama para kazanıyorum (Bang)
C’est la vie qu’on mène, j’crois qu’y a un changement (Grr)
– Yaşadığımız hayat bu, sanırım bir değişim var (Grr)
J’suis loin du bâtiment (Oh) mais j’fais d’l’argent (Oh-oh)
– Binadan uzaktayım (Oh) ama para kazanıyorum (Oh-oh)
J’suis loin du bâtiment mais j’fais d’l’argent (Grr, j’fais d’l’argent)
– Binadan uzaktayım ama para kazanıyorum (Grr, para kazanıyorum)
J’crois qu’y a un changement (Pah, un big changement)
– Sanırım bir değişiklik var (Pah, büyük bir değişiklik)
J’suis trop dégoûté des gens (Oh, oh-oh)
– İnsanlardan çok tiksiniyorum (Oh, oh-oh)
Quand j’y repense (Eh, eh)
– Tekrar düşündüğümde (Eh, eh)
Quand j’y repense, on n’était pas les favoris (Eh-eh)
– Tekrar düşündüğümde, biz favori değildik (Eh-eh)
La juge veut nous faire tomber, maison d’arrêt ou bracelet
– Yargıç bizi aşağı çekmek istiyor, hapis ya da bilezik.
Depuis, mon cœur est en miettes, j’ai très peu d’amour à donner (Eh-eh)
– O zamandan beri kalbim paramparça oldu, verecek çok az sevgim var (Eh-eh)
Le tieks va pas nous sauver, c’est nous les méchants congolais
– Kravat bizi kurtarmayacak, biz Kongolu canileriz.

J’fais les comptes, j’fais les comptes, en même temps, j’regarde qui est bon
– Hesapları yapıyorum, hesapları yapıyorum, aynı zamanda kimin iyi olduğuna bakıyorum
Fait du bien, fait du bon, sans qu’ils nous prennent même pour des cons
– İyilik yapar, iyilik yapar, onlar bizi aptal yerine koymadan
Tout s’passe dans les backstages, on a vu, bénéf’ goût flatteur, c’est des fous
– Her şey sahne arkasında olur, gördük, benf’in gurur verici tadı, bu delilik
Ils veulent nous voir par terre, mon négro, j’fais les comptes, j’fais les comptes (Grr)
– Bizi yerde görmek istiyorlar, zenci, hesapları yapıyorum, hesapları yapıyorum (Grr)
Beaucoup d’choses qu’on s’est pas dit (Gang), beaucoup trop d’jalousie dans la vie (Dans la vie)
– Birbirimize söylemediğimiz birçok şey (Çete), hayatta çok fazla kıskançlık (Hayatta)
Beaucoup trop d’jalousie dans la ville (Dans la vie), vie de voyou, vie d’bandit (Gang)
– Şehirde çok fazla kıskançlık (Hayatta), haydut hayatı, haydut hayatı (Çete)
Quand j’y repense, on était peu à y croire, elle est belle l’histoire mais j’crie pas victoire
– Tekrar düşündüğümde, inanamadık, bu güzel bir hikaye ama zafer çığlığı atmıyorum
Il en reste du ch’min (Grr), j’vis au jour le jour, nique sa mère demain (Ta-ta-tah)
– Biraz ch’min kaldı (Grr), günden güne yaşıyorum, yarın annesini sikeyim (Ta-ta-tah)
Nique sa mère les gens qui nous veulent du mal (Grr)
– Bize zarar vermek isteyen insanlar (Grr)

C’est pas ici qu’ils vont faire les chauds, nan (Gang)
– Sıcak olacakları yer burası değil, nan (Çete)
Y a plusieurs calibres (Gang), y a zéro factice (Bang, bang)
– Birkaç kalibre var (Çete), sıfır kukla var (Patlama, patlama)
Toi et tes copains, vous êtes des actrices (Pah, gang, grr)
– Siz ve arkadaşlarınız, siz aktrissiniz (Pah, çete, grr)
C’est pas ici qu’ils vont faire les chauds, nan
– Burası sıcak olacakları yer değil, hayır
Y a plusieurs calibres (Bang), y a zéro factice
– Birkaç kalibre var (Patlama), sıfır kukla var
Toi et tes copains, vous êtes des actrices (Grr, pah)
– Siz ve arkadaşlarınız aktrissiniz (Grr, pah)

C’est la vie qu’on mène, j’crois qu’y a un changement
– Bu bizim yönettiğimiz hayat, sanırım bir değişiklik var
J’suis loin du bâtiment (To-toh) mais j’fais d’l’argent (Bang)
– Binadan uzaktayım (To-toh) ama para kazanıyorum (Bang)
C’est la vie qu’on mène, j’crois qu’y a un changement (Grr)
– Yaşadığımız hayat bu, sanırım bir değişim var (Grr)
J’suis loin du bâtiment (Oh) mais j’fais d’l’argent (Oh-oh)
– Binadan uzaktayım (Oh) ama para kazanıyorum (Oh-oh)
J’suis loin du bâtiment mais j’fais d’l’argent (Grr, j’fais d’l’argent)
– Binadan uzaktayım ama para kazanıyorum (Grr, para kazanıyorum)
J’crois qu’y a un changement (Pah, un big changement)
– Sanırım bir değişiklik var (Pah, büyük bir değişiklik)
J’suis trop dégoûté des gens (Oh, oh-oh)
– İnsanlardan çok tiksiniyorum (Oh, oh-oh)
Quand j’y repense (Eh, eh)
– Tekrar düşündüğümde (Eh, eh)
Quand j’y repense, on n’était pas les favoris (Eh-eh)
– Tekrar düşündüğümde, biz favori değildik (Eh-eh)
La juge veut nous faire tomber, maison d’arrêt ou bracelet
– Yargıç bizi aşağı çekmek istiyor, hapis ya da bilezik.
Depuis, mon cœur est en miettes, j’ai très peu d’amour à donner (Eh-eh)
– O zamandan beri kalbim paramparça oldu, verecek çok az sevgim var (Eh-eh)
Le tieks va pas nous sauver, c’est nous les méchants congolais
– Kravat bizi kurtarmayacak, biz Kongolu canileriz.

On n’était pas les favoris (Eh-eh)
– Biz favori değildik (Eh-eh)
Maison d’arrêt ou bracelet (Eh, eh)
– Tutuklama evi veya bilezik (Eh, eh)
J’ai très peu d’amour à donner (Eh-eh)
– Verecek çok az sevgim var (Eh-eh)
C’est nous les méchants congolais (Eh, eh)
– Kongolu kötüler biziz (Eh, eh)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın