MIKA – Grace Kelly İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I wanna talk to you!
– Seninle konuşmak istiyorum!
The last time we talked, Mr. Smith, you reduced me to tears
– En son konuştuğumuzda, Bay Smith, beni gözyaşlarına boğdunuz.
I promise you it won’t happen again!
– Söz veriyorum bir daha olmayacak!

Do I attract you? Do I repulse you with my queasy smile?
– Seni çekiyor muyum? Mide bulandırıcı gülümsememle seni itiyor muyum?
Am I too dirty? Am I too flirty? Do I like what you like?
– Çok mu kirliyim? Çok mu cilveliyim? Ne gibi seviyor muyum?
I could be wholesome, I could be loathsome, I guess I’m a little bit shy
– Sağlıklı olabilirim, nefret dolu olabilirim, sanırım biraz utangaçım
Why don’t you like me? Why don’t you like me without making me try?
– Neden benden hoşlanmıyorsun? Neden beni denemeden sevmiyorsun?

I tried to be like Grace Kelly
– Grace Kelly gibi olmaya çalıştım.
But all her looks were too sad
– Ama bütün bakışları çok üzgündü
So I tried a little Freddie
– Bu yüzden biraz Freddie denedim
I’ve gone identity mad! (Mad, mad, mad!)
– Kimlik delisi oldum! (Deli, deli, deli!)

I could be brown, I could be blue, I could be violet sky
– Kahverengi olabilirim, mavi olabilirim, mor gökyüzü olabilirim
I could be hurtful, I could be purple, I could be anything you like
– İncitici olabilirim, mor olabilirim, istediğin her şey olabilirim
Gotta be green, gotta be mean, gotta be everything more
– Yeşil olmalı, kötü olmalı, her şey daha fazla olmalı
Why don’t you like me?
– Neden benden hoşlanmıyorsun?
Why don’t you like me? Why don’t you walk out the door!
– Neden benden hoşlanmıyorsun? Neden kapıdan çıkmıyorsun!

Getting angry doesn’t solve anything!
– Sinirlenmek hiçbir şeyi çözmez!

How can I help it? How can I help it? How can I help what you think?
– Nasıl yardımcı olabilirim? Nasıl yardımcı olabilirim? Ne düşündüğüne nasıl yardım edebilirim?
Hello my baby, hello my baby, putting my life on my brink
– Merhaba bebeğim, Merhaba bebeğim, hayatımı eşiğime koyuyorum
Why don’t you like me?
– Neden benden hoşlanmıyorsun?
Why don’t you like me? Why don’t you like yourself?
– Neden benden hoşlanmıyorsun? Neden kendini beğenmiyorsun?
Should I bend over, should I look older, just to be put on your shelf?
– Eğilmek gerekiyor, eski bak ben sadece senin rafa koymak için?

I tried to be like Grace Kelly
– Grace Kelly gibi olmaya çalıştım.
But all her looks were too sad
– Ama bütün bakışları çok üzgündü
So I tried a little Freddie
– Bu yüzden biraz Freddie denedim
I’ve gone identity mad! (Mad, mad, mad!)
– Kimlik delisi oldum! (Deli, deli, deli!)

I could be brown, I could be blue, I could be violet sky
– Kahverengi olabilirim, mavi olabilirim, mor gökyüzü olabilirim
I could be hurtful, I could be purple, I could be anything you like
– İncitici olabilirim, mor olabilirim, istediğin her şey olabilirim
Gotta be green, gotta be mean, gotta be everything more
– Yeşil olmalı, kötü olmalı, her şey daha fazla olmalı
Why don’t you like me? Why don’t you like me? Walk out the door!
– Neden benden hoşlanmıyorsun? Neden benden hoşlanmıyorsun? Kapıdan çık!

Say what you want to satisfy yourself, hey!
– Kendini tatmin etmek istediğini söyle, hey!
But you only want what everybody else says you should want
– Ama sen sadece herkesin istediğini söylemesini istiyorsun.
You want
– İstiyorsun

I could be brown, I could be blue, I could be violet sky
– Kahverengi olabilirim, mavi olabilirim, mor gökyüzü olabilirim
I could be hurtful, I could be purple, I could be anything you like
– İncitici olabilirim, mor olabilirim, istediğin her şey olabilirim
Gotta be green, gotta be mean, gotta be everything more
– Yeşil olmalı, kötü olmalı, her şey daha fazla olmalı
Why don’t you like me? Why don’t you like me? Walk out the door!
– Neden benden hoşlanmıyorsun? Neden benden hoşlanmıyorsun? Kapıdan çık!

I could be brown, I could be blue, I could be violet sky
– Kahverengi olabilirim, mavi olabilirim, mor gökyüzü olabilirim
I could be hurtful, I could be purple, I could be anything you like
– İncitici olabilirim, mor olabilirim, istediğin her şey olabilirim
Gotta be green, gotta be mean, gotta be everything more
– Yeşil olmalı, kötü olmalı, her şey daha fazla olmalı
Why don’t you like me? Why don’t you like me? Walk out the door!
– Neden benden hoşlanmıyorsun? Neden benden hoşlanmıyorsun? Kapıdan çık!

Humphry, we’re leaving!
– Humphry, gidiyoruz!
Ca-ching!
– Ca-ching!




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın