Куда мне деть это серое небо, кожа требует солнца?
– Bu gri gökyüzünü nereye koyacağım, cildin güneşe ihtiyacı var mı?
Я ставлю опыты, но не на крысах, забивая нервы
– Deney yapıyorum ama sinirlerimi tıkayan farelere değil
Размазанные планы канули в лету вернулась
– Kirli planlar uçup gitti geri döndü
Будто бы, печаль моя – переодетая музыка
– Sanki hüzünüm kılık değiştirmiş bir müziktir
Свора за домом, нас, вроде бы, много мы
– Evin arkasındayız, bizden çok var gibi görünüyoruz
Вроде бы, рядом, умнее и сильней на порядок
– Görünüşe göre, yakınlarda, daha akıllı ve daha güçlü bir düzende
Раскидало, да так, не отыщешь взглядом
– Dağınık, evet öyle, bir bakış bulamayacaksın
И томные дни по городам, я в динамиках – рядом
– Ve şehirlerdeki karanlık günler, hoparlördeyim – yanındayım
Шаги услышаны, давай попишем, ман, ведь нечем кичиться
– Ayak sesleri duyuldu, hadi işeyelim man, çünkü böbürlenecek bir şey yok
В бреду музыканта закрою уши — так легче дышится мне
– Müzisyenin saçmalıklarında kulaklarımı kapatacağım – bu benim için daha kolay nefes alıyor
Я гордо память несу, но пламя сжигает устои
– Gururla hafızamı taşıyorum ama alevler temelleri yakıyor
И мир, что полон красок был — теперь пустой
– Ve renklerle dolu olan dünya artık boştu
Греметь буду громом, я сыт по горло обломов
– Gök gürültüsü ile gök gürültüsü çekeceğim, enkazdan bıktım
Этим битом монотонным я разбужу в тебе совесть
– Bu monoton parçayla vicdanını uyandıracağım
Постой! Пора заполнить пробелы текстурой
– Bekle! bekle! Boşlukları doku ile doldurmanın zamanı geldi
Именно той, что нам когда-то дарила покой
– Tam da bir zamanlar bize huzur veren kişiydi
Нет, не давай мне повода для негодования
– Hayır, bana kızmam için bir sebep verme
Забери тоску и печаль мою, унеси меня я на грани
– Üzüntümü ve üzüntümü al, beni götür, ben sınırdayım
Нет, не давай мне повода для негодования
– Hayır, bana kızmam için bir sebep verme
Забери тоску и печаль мою, унеси меня я на грани
– Üzüntümü ve üzüntümü al, beni götür, ben sınırdayım
Царапали кирпичи гвоздями, на память имена
– Tuğlaları tırnaklarıyla çizdik, isimleri hatırlamak için
Готов, как и всегда, за брата благо жизнь отдать
– Her zaman olduğu gibi, kardeşim için hayatı iyiliğe vermeye hazırım
Я будто, мать его, Омар Хайям в поисках вина
– Sanki lanet olası Omar Hayyam’ın şarap arayışındaymışım gibi hissediyorum
И вам меня не переделать, не переписать
– Ve beni değiştiremezsiniz, yeniden yazamazsınız
Время-балаган, я рисую словами
– Zaman bir balagan, kelimelerle çiziyorum
Но не Левитан, унеси парусами
– Ama Levitan değil, yelkenleri götür
Волю в кулак брат, с миру по нити свяжем
– İradeyi yumrukla kardeşim, dünyaya iplikle bağlayacağız
Сети для этих судеб, пряники, плети, куда мы метим?
– Bu kaderlere yönelik ağlar, zencefilli kurabiye, kırbaçlamalar, nereye işaretliyoruz?
Далеко не дети, но всё же путаем берега
– Çocuk olmaktan uzak, ama yine de kıyıları karıştırıyoruz
Половина третьего, моя подруга — тишина
– Üçüncünün yarısı, arkadaşım sessiz
Чернилами-скомканной памятью буду рисовать
– Mürekkeple-buruşuk hafızayla çizeceğim
За здоровье близких, осушим бокалы до дна
– Sevdiklerimizin sağlığı için, bardakları dibe kadar boşaltacağız
Однажды, в правильном месте наступит нужный час
– Bir gün, doğru yerde doğru saat gelecek
Мияги потараторит опять на улице для вас
– Miyagi senin için tekrar sokakta dolaşacak
Не надо кача руками и криков, достаточно глаз
– Ellerini sallamaya ve bağırmaya gerek yok, yeterince göz var
Я зачитаю снова строки здесь и сейчас
– Burada ve şimdi satırları tekrar okuyacağım
Нет, не давай мне повода для негодования
– Hayır, bana kızmam için bir sebep verme
Забери тоску и печаль мою, унеси меня я на грани
– Üzüntümü ve üzüntümü al, beni götür, ben sınırdayım
Нет, не давай мне повода для негодования
– Hayır, bana kızmam için bir sebep verme
Забери тоску и печаль мою, унеси меня я на грани
– Üzüntümü ve üzüntümü al, beni götür, ben sınırdayım
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.