I use to feel like
– Eskiden böyle hissederdim.
Everywhere I’m the same
– Her yerde aynıyım
I didn’t know then
– O zamanlar bilmiyordum
What I know now
– Şimdi bildiklerim
Or is it just a game
– Yoksa bu sadece bir oyun mu
Wohhh…
– Wohhh…
It don’t get deeper
– Ben daha derin olamaz
Wohh… Mmm…
– Wohh… Mmm…
It don’t get deeper
– Ben daha derin olamaz
Hmm…
– Hmm…
You better brace yourself
– Kendini hazırlasan iyi olur
Cause you gonna need time
– Sana biraz zaman lazım
Wrap it in your mind
– Zihnine sar
Cause it’ll never be the same again
– Çünkü bir daha asla eskisi gibi olmayacak
Wohh…
– Wohh…
I don’t need gold
– Altın ihtiyacım yok
Better find yourself
– Kendini bulsan iyi olur.
Go, go kneel down
– Git, git diz çök
Go kiss that ground
– Git o yeri öp
Cause nothing is gonna real change
– Çünkü hiçbir şey gerçekten değişmeyecek
Hmm…
– Hmm…
When sht go deep in the bottom
– Derinlere indiğinde
Deep in the bottom
– Derinlerde
You can’t go deeper
– Ben daha derin gidebilirsiniz
Than the bottom (of Africa)
– (Afrika’nın dibinden)
They get deep in the bottom (aah)
– Dipte derinleşiyorlar (aah)
Deep in the bottom
– Derinlerde
You can’t go deeper
– Ben daha derin gidebilirsiniz
Wohhh…
– Wohhh…
It don’t get deeper
– Ben daha derin olamaz
Wohh… Mmm…
– Wohh… Mmm…
Can’t get no deeper
– Hayır daha derin alabilirsiniz
Than the bottom
– Alttan daha
It’s can’t get no deeper
– Hiç derine inme olabilir
They often try
– Sık sık deniyorlar
go sing your song
– git şarkını söyle.
Got things right
– Doğru şeyler var
Everything’s is wrong
– Her şey yanlış
Everything is about to change
– Her şey değişmek üzere
Come racing races out of breath
– Nefes nefese yarış yarışları gel
Go pace your step
– Git adımını at
Make a social life out of social death
– Sosyal ölümden sosyal bir hayat kur
Everything change
– Her şey değişir
He said you’ll look, look
– Bakacağını söyledi, bak
Look in the mirror and see
– Aynaya bak ve gör
Look at you, sister look at me
– Sana bak kardeşim bana bak
Are we really just the same?
– Gerçekten aynı mıyız?
I said I’m black, black
– Siyahım dedim, siyahım
Black will be wear no creams
– Siyah hiçbir krem giymek olacak
Africans be knowing who are be
– Afrikalılar kim olduğunu biliyor olmalı
And nothing’s ever been the same
– Ve hiçbir şey eskisi gibi olmadı
You better get.
– Daha iyi olsun.
Deep in the bottom, deep in the bottom
– Dibin derinliklerinde, dibin derinliklerinde
You can’t get no deeper than the bottom
– Dipten daha derine inemezsin.
Hmm… You got to get
– Hmm… Almak lazım
Deep in the bottom, deep in the bottom
– Dibin derinliklerinde, dibin derinliklerinde
You can’t get no deeper than the bottom (of Africa)
– Afrika’nın dibinden daha derine inemezsin.
Wohhh…
– Wohhh…
It don’t get deeper
– Ben daha derin olamaz
Wohh… Mmm…
– Wohh… Mmm…
It don’t get deeper
– Ben daha derin olamaz
I use to feel like
– Eskiden böyle hissederdim.
Everywhere I’m the same
– Her yerde aynıyım
I didn’t know then
– O zamanlar bilmiyordum
What I know now
– Şimdi bildiklerim
Or is it just a game
– Yoksa bu sadece bir oyun mu
Sht gets deep, Sht gets deep
– Sht derin alır, Sht derin alır
Sht gets deep, Sht gets deep
– Sht derin alır, Sht derin alır
Sht gets deep, Sht gets deep
– Sht derin alır, Sht derin alır
Sht gets deep, Sht gets deep
– Sht derin alır, Sht derin alır
Sht gets deep, Sht gets deep
– Sht derin alır, Sht derin alır
Sht gets deep, Sht gets deep
– Sht derin alır, Sht derin alır
Monique Bingham & Black Coffee – Deep In The Bottom (Of Africa) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.