Morgan Wallen – Sand In My Boots İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

She asked me where I was from
– Nereli olduğumu sordu
I said, “Somewhere you never been to”
– “Hiç gitmediğin bir yere”dedim.
Little town outside of Knoxville
– Knoxville dışında küçük bir kasaba
Headin’ by some dogwood trees
– Kızılcık ağaçlarının başında
She tried talkin’ with my accent
– Aksanımla konuşmaya çalıştı.
We held hands and waded into
– El ele tutuştuk ve içine daldık
That blue water
– O mavi su
She left her flip-flops by my Red Wings on the beach
– Parmak arası terliklerini sahilde Kırmızı Kanatlarımın yanında bıraktı.

Yeah but, now I’m dodging potholes
– Evet ama şimdi çukurlardan kaçıyorum.
In my sunburnt Silverado
– Güneşte yanmış Silverado’mda
Like a heart-broke Desperado
– Kalbi kırık bir Desperado gibi
Headin’ right back to my roots
– Köklerime geri dönüyorum.
Somethin’ ’bout the way she kissed mе
– Beni nasıl öptüğüyle ilgili bir şey
Tells me she lovеs Eastern Tennessee
– Bana Doğu Tennessee’yi sevdiğini söyledi.
Yeah, but all I brought back with me
– Evet, ama yanımda getirdiklerimin hepsi
Was some sand in my boots
– Çizmelerimde biraz kum vardı.

I said, “Let’s go shoot tequila”
– “Gidip tekila çekelim” dedim.
So we walked back to that beach bar
– Yani geriye beach bar için yürüdük
She said, “Don’t cowboys drink whiskey?”
– “Kovboylar viski içmez mi?”
So we drank bottom shelf
– Bu yüzden alt rafı içtik
She said, “Damn, that sky looks perfect”
– “Kahretsin, o gökyüzü mükemmel görünüyor” dedi.
I said, “Girl, you’ve never seen stars like the ones back home”
– Dedim ki,”Kızım, sen hiç evdekiler gibi yıldızlar görmedin.”
And she said, “Maybe I should see them for myself”
– Ve dedi ki,”Belki onları kendim görmeliyim.”

Yeah, but now I’m dodgin’ potholes
– Evet ama şimdi çukurlardan kaçıyorum.
In my sunburnt Silverado
– Güneşte yanmış Silverado’mda
Like a heart-broke Desperado
– Kalbi kırık bir Desperado gibi
Headin’ right back to my roots
– Köklerime geri dönüyorum.
Somethin’ ’bout the way she kissed me
– Beni nasıl öptüğüyle ilgili bir şey
Tells me she loves Eastern Tennessee
– Bana Doğu Tennessee’yi sevdiğini söyledi.
Yeah, but all I brought back with me
– Evet, ama yanımda getirdiklerimin hepsi
Was some sand in my boots
– Çizmelerimde biraz kum vardı.

I said, “Meet me in the morning”
– “Sabah buluşalım” dedim.
And she told me I was crazy
– Ve bana deli olduğumu söyledi.
Yeah, but I still thought that maybe she’d show up
– Evet ama yine de belki gelir diye düşündüm.

Oh, but now I’m dodgin’ potholes
– Ama şimdi çukurlardan kaçıyorum.
In my sunburnt Silverado
– Güneşte yanmış Silverado’mda
Like a heart-broke Desperado
– Kalbi kırık bir Desperado gibi
Headin’ right back to my roots
– Köklerime geri dönüyorum.
Somethin’ ’bout the way she kissed me
– Beni nasıl öptüğüyle ilgili bir şey
Tells me she loves Eastern Tennessee
– Bana Doğu Tennessee’yi sevdiğini söyledi.
Yeah, but all I brought back with me
– Evet, ama yanımda getirdiklerimin hepsi
Was some sand in my boots
– Çizmelerimde biraz kum vardı.

Yeah, but all I brought back with me
– Evet, ama yanımda getirdiklerimin hepsi
Was some sand in my boots
– Çizmelerimde biraz kum vardı.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın