I hate the treadmill everyday
– Her gün koşu bandından nefret ediyorum.
I hate the mundane things they say
– Söyledikleri sıradan şeylerden nefret ediyorum.
The boredom sets in nine to five
– Can sıkıntısı dokuzdan beşe geçiyor
At night that’s when I come alive
– Gece işte o zaman canlanıyorum
I long to be connected
– Ben uzun bağlanacak
I long to be effected
– Ben uzun olacak
The bright lights beckoning
– Parlak ışıklar çağırıyor
Beckoning to you
– Seni çağırıyor
I like it when we go to extremes
– Aşırı uçlara gitmemizi seviyorum.
I like it when we enter my dreams
– Rüyalarıma girmemizi seviyorum.
I like it when I feel your touch
– Dokunuşunu hissetmem hoşuma gidiyor.
I like it
– Onu seviyorum
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it when we’re one on one
– Bir olduğumuzda bir beğendim
I like it when we come undone
– Geri döndüğümüzde hoşuma gidiyor.
I like it when we go to extremes
– Aşırı uçlara gitmemizi seviyorum.
You let me, let me live my dreams
– İzin ver, hayallerimi yaşamama izin ver.
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
There must be more to life than this
– Hayatta bundan daha fazlası olmalı
This life you surely will not miss
– Bu hayatı kesinlikle kaçırmayacaksınız
To spend my time waiting in line
– Vaktimi sırada beklemek için
Search for something, a brand new time
– Bir şey ara, yepyeni bir zaman
I long to be connected
– Ben uzun bağlanacak
I long to be effected
– Ben uzun olacak
The bright lights beckoning
– Parlak ışıklar çağırıyor
Beckoning to you
– Seni çağırıyor
I like it when we go to extremes
– Aşırı uçlara gitmemizi seviyorum.
I like it when we enter my dreams
– Rüyalarıma girmemizi seviyorum.
I like it when I feel your touch
– Dokunuşunu hissetmem hoşuma gidiyor.
I like it
– Onu seviyorum
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it when we’re one on one
– Bir olduğumuzda bir beğendim
I like it when we come undone
– Geri döndüğümüzde hoşuma gidiyor.
I like it when we go to extremes
– Aşırı uçlara gitmemizi seviyorum.
You let me, let me live my dreams
– İzin ver, hayallerimi yaşamama izin ver.
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I long to be connected
– Ben uzun bağlanacak
I long to be effected
– Ben uzun olacak
The bright lights beckoning
– Parlak ışıklar çağırıyor
Beckoning to you
– Seni çağırıyor
I like it when we go to extremes
– Aşırı uçlara gitmemizi seviyorum.
I like it when we enter my dreams
– Rüyalarıma girmemizi seviyorum.
I like it when I feel your touch
– Dokunuşunu hissetmem hoşuma gidiyor.
I like it
– Onu seviyorum
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it when we’re one on one
– Bir olduğumuzda bir beğendim
I like it when we come undone
– Geri döndüğümüzde hoşuma gidiyor.
I like it when we go to extremes
– Aşırı uçlara gitmemizi seviyorum.
You let me, let me live my dreams
– İzin ver, hayallerimi yaşamama izin ver.
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
I like it, I like it so much
– Hoşuma gitti, çok hoşuma gitti.
So much, so much
– Çok, çok
I like it so much
– O kadar çok sevdim ki
Narcotic Thrust – I Like It İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.