You can just leave if you wanna leave
– Eğer bırakmak istiyorsan bırakabilirsin
If you don’t wanna go the whole way
– Eğer sonuna kadar gitmek istemiyorsan
There with me
– Orada benimle
Then goodbye goodbye
– O zaman hoşçakal hoşçakal
You can tell your friends
– Arkadaşlarına söyleyebilirsin.
Don’t bother me
– Keyfimi kaçırmayın
You’re fucking up a good thing
– İyi bir şey yapıyorsun
And they all can see that I try I try
– Ve hepsi benim denediğimi görebiliyor. deniyorum.
I won’t come back I’m sorry
– Geri dönmeyeceğim üzgünüm.
(I’m sorry)
– (Üzgünüm)
I’ma finish what you started
– Başladığın işi bitireceğim.
(Finish what you started)
– (Başladığın işi bitir)
I thought you said you was all in
– Her şeyin içinde olduğunu söylediğini sanıyordum.
You stallin you stallin
– Oyalanıyorsun oyalanıyorsun
I won’t come back I’m sorry
– Geri dönmeyeceğim üzgünüm.
(Yeah)
– (Evet)
I’ma finish what you started
– Başladığın işi bitireceğim.
(Finish what you started)
– (Başladığın işi bitir)
I thought you said you was all in
– Her şeyin içinde olduğunu söylediğini sanıyordum.
(All in)
– (Bitkin)
You stallin you stallin
– Oyalanıyorsun oyalanıyorsun
(Yeah)
– (Evet)
Breaking up making up
– Ayrılık barışmak
Same shit again
– Yine aynı bok
(Woah)
– (Woah)
I don’t wanna play these games
– Bu oyunları oynamak istemiyorum.
With your friends (Woah)
– Arkadaşlarınla (Woah)
Pulling you away from me
– Seni benden uzaklaştırmak
And push you back again (Yeah)
– Ve seni tekrar geri itmek (Evet)
Too unstable to hold me down
– Beni tutamayacak kadar dengesiz
Now you breakin your vows
– Şimdi yeminlerini bozuyorsun.
And you say I’m not around
– Ve sen etrafta olmadığımı söylüyorsun
(Yeah)
– (Evet)
But every time your friends lеt your ass
– Ama ne zaman arkadaşların kıçını salsa
Hit the ground I was makin’ you smile
– Yere vur, seni gülümsetiyordum.
I would tell you that I’m proud of you
– Seninle gurur duyduğumu söyleyebilirim.
You ain’t rеady for love girl it’s obvious
– Aşka hazır değilsin kızım belli
You living for your audience
– Hedef kitleniz için yaşıyorsunuz
And I was just the ambiance
– Ve ben sadece ortamdım
You play me like a champion
– Beni şampiyon gibi oynuyorsun.
That’s why we gotta end it
– Bu yüzden buna bir son vermeliyiz.
While we’re young
– Gençken
If you ain’t feeling what I’m feeling
– Eğer sen benim hissettiklerimi hissetmiyorsan
Then you must be numb
– O zaman uyuşmuş olmalısın.
If we ain’t real to one another
– Eğer birbirimize karşı gerçek değilsek
Then we must be dumb
– O zaman aptal olmalıyız.
I think your real life just begun yeah
– Sanırım gerçek hayatın daha yeni başladı evet
You can just leave if you wanna leave
– Eğer bırakmak istiyorsan bırakabilirsin
If you don’t wanna go the whole way
– Eğer sonuna kadar gitmek istemiyorsan
There with me
– Orada benimle
Then goodbye goodbye
– O zaman hoşçakal hoşçakal
You can tell your friends don’t bother me
– Arkadaşlarına beni rahatsız etmediğini söyleyebilirsin.
You’re fucking up a good thing
– İyi bir şey yapıyorsun
And they all can see that I try I try
– Ve hepsi benim denediğimi görebiliyor. deniyorum.
I won’t come backI’m sorry
– Geri dönmeyeceğim.Özür dilerim.
(I’m sorry)
– (Üzgünüm)
I’ma finish what you started
– Başladığın işi bitireceğim.
(Finish what you started)
– (Başladığın işi bitir)
I thought you said you was all in
– Her şeyin içinde olduğunu söylediğini sanıyordum.
You stallin you stallin
– Oyalanıyorsun oyalanıyorsun
I won’t come back I’m sorry
– Geri dönmeyeceğim üzgünüm.
(Yeah)
– (Evet)
I’ma finish what you started
– Başladığın işi bitireceğim.
(Finish what you started)
– (Başladığın işi bitir)
I thought you said you was all in
– Her şeyin içinde olduğunu söylediğini sanıyordum.
(All in)
– (Bitkin)
You stallin you stallin
– Oyalanıyorsun oyalanıyorsun
(Yeah)
– (Evet)
One day you love me next you hate me
– Bir gün beni seviyorsun sonra benden nefret ediyorsun
Who wants to live like that
– Kim böyle yaşamak ister
It ain’t me
– O ben değilim
When anything goes wrong in your life
– Hayatında bir şeyler ters gittiğinde
You blame me
– Beni suçluyorsun
This shit is crazy, can’t let it phase me
– Bu saçmalık delilik, beni aşamalandırmasına izin veremem.
I dodged a bullet, I almost gave you a baby
– Kurşundan kaçtım, neredeyse sana bir bebek verecektim.
You’re not my woman
– Tipim değilsin
You’re only here when it’s raining
– Sadece yağmur yağdığında buradasın.
You’re not a ride or die,
– Ya arabayla gidersin ya da ölürsün.,
You’re a Ride til it’s not what you wanted
– İstediğin şey olmayana kadar bir yolcusun.
You ain’t ready for love where your home at
– Evinin olduğu yerde aşka hazır değilsin.
Take my feelings with you
– Duygularımı yanına al
Cause you own that I don’t even want that
– Çünkü bunu istemediğime sen sahipsin.
When I needed you where was your phone at
– Sana ihtiyacım olduğunda telefonun neredeydi?
Got me thinking Where my back bone at
– Sırt kemiği benim Burada düşünce var
Don’t know where we going at
– Ne olacak biz de bilmiyoruz
We should call it quits
– Buna vazgeçmek demeliyiz.
Cause you ain’t calling me
– Çünkü beni aramıyorsun.
I got a dream to go get
– Gitmem gereken bir rüya var.
You can’t be stalling me
– Beni oyalayamazsın.
I can’t be living with regret
– Hiç pişman ile yaşıyor olabilirim
When I’m forty three
– Kırk üç yaşımdayken
I’m doing both of us a favour
– İkimize de iyilik yapıyorum.
You should honour me
– Beni onurlandırmalısın.
You can just leave if you wanna leave
– Eğer bırakmak istiyorsan bırakabilirsin
If you don’t wanna go the whole way
– Eğer sonuna kadar gitmek istemiyorsan
There with me then goodbye goodbye
– Orada benimle o zaman hoşçakal hoşçakal
You can tell your friends don’t bother me
– Arkadaşlarına beni rahatsız etmediğini söyleyebilirsin.
You’re fucking up a good thing
– İyi bir şey yapıyorsun
And they all can see that I try I try
– Ve hepsi benim denediğimi görebiliyor. deniyorum.
I won’t come back I’m sorry
– Geri dönmeyeceğim üzgünüm.
(I’m sorry)
– (Üzgünüm)
I’ma finish what you started
– Başladığın işi bitireceğim.
(Finish what you started)
– (Başladığın işi bitir)
I thought you said you was all in
– Her şeyin içinde olduğunu söylediğini sanıyordum.
You stallin you stallin
– Oyalanıyorsun oyalanıyorsun
I won’t come back I’m sorry
– Geri dönmeyeceğim üzgünüm.
(Yeah)
– (Evet)
I’ma finish what you started
– Başladığın işi bitireceğim.
(Finish what you started)
– (Başladığın işi bitir)
I thought you said you was all in
– Her şeyin içinde olduğunu söylediğini sanıyordum.
(All in)
– (Bitkin)
You stallin you stallin
– Oyalanıyorsun oyalanıyorsun
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.