I said, “One day, this world will take you down
– Dedim ki, ” bir gün, bu dünya seni yok edecek
And, oh, it can swallow you whole”
– Ve, oh, seni tamamen yutabilir”
I said, “One day, oh boy, you’re gonna drown”
– Dedim ki, ” bir gün, oh çocuk, boğulacaksın”
I don’t wanna say, “I told you so”
– “Sana söylemiştim” demek istemiyorum.”
Hate to say, “I told you so”
– “Nefret ediyorum” demek için, “ben demiştim “
I’ve been trying to tell you
– Sana söylemeye çalışıyordum.
Tryna warn you but you won’t let go
– Tryna seni uyardı ama gitmesine izin vermeyeceksin
Sometimes, it’s better that you move on
– Hareket bazen daha iyidir
But you just ain’t willing to go
– Ama sen gitmek istemiyorsun.
I’ve been thinking
– Düşündüm
Your ship is sinking and it’s far, too far to swim to shore
– Geminiz batıyor ve kıyıya yüzmek için çok uzak
Take my hand, and I’ll lead you back to land
– Elimi tut ve seni karaya geri götüreyim.
‘Cause I don’t wanna leave you here alone
– Çünkü seni burada yalnız bırakmak istemiyorum.
Oh, I said, “One day, this world will take you down
– Dedim ki, ” bir gün, bu dünya seni yok edecek
And, oh, it can swallow you whole”
– Ve, oh, seni tamamen yutabilir”
I said, “One day, oh boy, you’re gonna drown”
– Dedim ki, ” bir gün, oh çocuk, boğulacaksın”
I don’t wanna say, “I told you so”
– “Sana söylemiştim” demek istemiyorum.”
Hate to say, “I told you so” (oh-oh-oh-oh-oh)
– “Sana söylemiştim” demekten nefret ediyorum (oh-oh-oh-oh-oh)
(Oh-oh-oh-oh-oh), hate to say, “I told you so”
– (Oh-oh-oh-oh-oh), “sana söylemiştim” demekten nefret ediyorum”
I’ve been trying to tell you
– Sana söylemeye çalışıyordum.
Tryna show you the road back home
– Tryna eve dönüş yolunu göster
But you just don’t wanna listen
– Ama sadece dinlemek istemiyorsun.
Now you’re spinning out of control
– Şimdi kontrolden çıkıyorsun.
I’ve been thinking
– Düşündüm
Your ship is sinking and it’s far, too far to swim to shore
– Geminiz batıyor ve kıyıya yüzmek için çok uzak
Take my hand, and I’ll lead you back to land
– Elimi tut ve seni karaya geri götüreyim.
‘Cause I don’t wanna leave you here alone
– Çünkü seni burada yalnız bırakmak istemiyorum.
Oh, I said, “One day, this world will take you down
– Dedim ki, ” bir gün, bu dünya seni yok edecek
And, oh, it could swallow you whole”
– Ve, oh, seni tamamen yutabilir”
I said, “One day, oh boy, you’re gonna drown”
– Dedim ki, ” bir gün, oh çocuk, boğulacaksın”
I don’t wanna say, “I told you so”
– “Sana söylemiştim” demek istemiyorum.”
Hate to say, “I told you so” (oh-oh-oh-oh-oh)
– “Sana söylemiştim” demekten nefret ediyorum (oh-oh-oh-oh-oh)
(Oh-oh-oh-oh-oh), hate to say, “I told you so”
– (Oh-oh-oh-oh-oh), “sana söylemiştim” demekten nefret ediyorum”
Oh-oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
I’ve been thinking
– Düşündüm
Your ship is sinking and it’s far, too far to swim to shore
– Geminiz batıyor ve kıyıya yüzmek için çok uzak
Take my hand, and I’ll lead you back to land
– Elimi tut ve seni karaya geri götüreyim.
‘Cause I don’t wanna leave you here alone
– Çünkü seni burada yalnız bırakmak istemiyorum.
Oh, I said, “One day, this world will take you down
– Dedim ki, ” bir gün, bu dünya seni yok edecek
And, oh, it can swallow you whole” (it can swallow you whole)
– Ve, oh, seni tamamen yutabilir “(seni tamamen yutabilir)
I said, “One day, oh boy, you’re gonna drown”
– Dedim ki, ” bir gün, oh çocuk, boğulacaksın”
I don’t wanna say, “I told you so”
– “Sana söylemiştim” demek istemiyorum.”
Hate to say, “I told you so” (oh-oh-oh-oh-oh)
– “Sana söylemiştim” demekten nefret ediyorum (oh-oh-oh-oh-oh)
(Oh-oh-oh-oh-oh), hate to say, “I told you so”
– (Oh-oh-oh-oh-oh), “sana söylemiştim” demekten nefret ediyorum”
Oh-oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
Hate to say, “I told you so”
– “Nefret ediyorum” demek için, “ben demiştim “
Nathan Evans – Told You So İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.