Big dreams and big thrills
– Büyük hayaller ve büyük heyecanlar
Flying high, 터무니없는 상상해봐 (hello, future)
– Yüksek uçan, saçma hayal (Merhaba, gelecek)
네 눈앞에 달려들고 있는 별
– Gözlerinizin önünde koşan yıldızlar
낚아 채 불을 태워 봐
– Yakala ve ateşi yak.
시작이라는 걸 넌 믿을 수 있겠니?
– Bunun bir başlangıç olduğuna inanabiliyor musun?
이제야 사랑을 알 것 같아
– Sanırım artık aşkı biliyorum.
Ready or not, 가는 거야, 나를 믿어
– Hazır ol ya da olma, gidiyorum, güven bana.
Soldiers knocking doors down, yelling out
– Askerler kapıları çalıyor, bağırıyor
전쟁 전쟁 같던 시간들은 모두 뒤로 보내 (ayy)
– Tüm savaş benzeri zamanlar geri gönderilir (ayy)
가슴이 소리치네 (yeah)
– Göğsüm çığlık atıyor (Evet)
달려가 날아 봐
– Koş ve uç.
If you’re rocking with me, oh-oh (come on)
– Eğer benimle sallanıyorsan, oh-oh (hadi)
Here we go, here we go
– İşte başlıyoruz, işte başlıyoruz
Satellite radio, 내 미래에 전해 줘
– Uydu radyosu, bana geleceğimden bahset.
온 세상과 저 광야 위로 (ayy)
– Tüm dünya ve bu vahşi doğa (ayy)
후회 없이 사랑했다고 말하게
– Beni pişman olmadan sevdiğini söyle.
기다렸어, 어서 와
– Bekliyordum. Haydi.
어디든, we’re coming together
– Her yerde, bir araya geliyoruz
아무 걱정 하지 마
– Hiçbir şey için endişelenme.
잘 될 거야, hello, future
– Harika olacak, Merhaba, future.
너를 만나 같이 더 빛나, yeah, yeah, yeah, yeah
– Seninle tanışmak ve daha çok parlamak, Evet, Evet, Evet, Evet
Ayy, we’re on the way up, we’re on the way up
– Ayy, Yukarı çıkıyoruz, Yukarı çıkıyoruz
아름다운 시간만 쌓자, yeah, yeah, yeah, yeah
– Güzel bir zaman inşa edelim, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, evet, evet, evet, evet, evet, evet, evet.
We’re going way up, we’re going (yeah, yeah, yeah)
– Yukarı çıkıyoruz, gidiyoruz (Evet, Evet, Evet)
On our way up, hello, future (yeah)
– Yolda, Merhaba, gelecek (Evet)
On our way up, hello, future
– Yolda, Merhaba, gelecek
Ayy, 미래의 너를 조우하게 됐어 (uh)
– Ayy, gelecekte sana rastladım (uh)
경계 위로 손을 맞대면 우린 너무 닮아 있어
– Sınırın üzerinde el ele, birbirimize çok benziyoruz.
Yo, 뭘 더 찾게 될지? (Uh), 결국 웃게 될지? (Ayy)
– Yo, daha neler bulacaksınız? Sonunda gülecek misin? (Ayy)
지금부턴 운명이라고 해, bang, bang, bang
– Şu andan itibaren kader olduğunu söyle, bang, bang, bang
Fire, fire, 자욱한 연기 속에 살아남은 키 작은 꽃처럼 (straight facts)
– Ateş, ateş, Sisli dumanda hayatta kalan uzun bir çiçek gibi (düz gerçekler)
같은 시간 속에 너를 사랑하고 있어
– Aynı zamanda seni seviyorum.
Here we go, here we go
– İşte başlıyoruz, işte başlıyoruz
날개를 펼치고, 또 꺾이고 다쳐도
– Kanatlarını aç, tekrar kır ve incin.
누구보다 강한 너잖아
– Sen herkesten güçlüsün.
미래의 미래에도 널 사랑할 나란 걸
– Gelecekte seni seveceğim.
기다렸어, 어서 와
– Bekliyordum. Haydi.
어디든, we’re coming together
– Her yerde, bir araya geliyoruz
아무 걱정 하지 마
– Hiçbir şey için endişelenme.
잘 될 거야, hello, future
– Harika olacak, Merhaba, future.
너를 만나 같이 더 빛나, yeah, yeah, yeah, yeah
– Seninle tanışmak ve daha çok parlamak, Evet, Evet, Evet, Evet
Ayy, we’re on the way up, we’re on the way up
– Ayy, Yukarı çıkıyoruz, Yukarı çıkıyoruz
아름다운 시간만 쌓자, yeah, yeah, yeah, yeah
– Güzel bir zaman inşa edelim, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, evet, evet, evet, evet, evet, evet, evet.
We’re going way up, we’re going
– Yukarı çıkıyoruz, gidiyoruz.
Ayy, I’m tryna’ center me, hey, where your center be?
– Hey, beni merkeze almaya çalışıyorum, hey, merkezin nerede?
흔들리지 않게 걸어 나아갈 수 있을지?
– Sarsılmaz yürüyebilir misin?
Too many cynical 거꾸로 갔던 entropy
– Çok fazla alaycı baş aşağı entropi
그 어디쯤 너 기다리고 있을지
– Nerede bekliyorsun?
멀지 않아, 눈을 떠 봐
– Çok uzak değil. Gözlerini aç.
내가 원한 모든 건 너뿐이라고, we’re on our way up
– Tek istediğim sensin, Yukarı çıkıyoruz.
타 버린 채 여린 온기의 남은 잿더미 속에, ready to clap back
– yanmış sıcaklığın küllerinde alkışlamaya hazır
그리 멀지 않은 peace
– Barıştan uzak değil
아픈 시간이 다만 짧기를 바라고 또 원했지
– Hasta zamanımın kısa olmasını istedim.
Who you gon’ believe? (Yeah, yeah)
– Kime inanacaksın? (Evet, Evet)
기다렸어, 어서 와
– Bekliyordum. Haydi.
어디든, we’re coming together
– Her yerde, bir araya geliyoruz
아무 걱정 하지 마 (whoa, yeah)
– Hiçbir şey için endişelenme (whoa, Evet)
잘 될 거야, hello, future
– Harika olacak, Merhaba, future.
너를 만나 같이 더 빛나, yeah, yeah, yeah, yeah
– Seninle tanışmak ve daha çok parlamak, Evet, Evet, Evet, Evet
Ayy, we’re on the way up, we’re on the way up
– Ayy, Yukarı çıkıyoruz, Yukarı çıkıyoruz
아름다운 시간만 쌓자, yeah, yeah, yeah, yeah
– Güzel bir zaman inşa edelim, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, Evet, evet, evet, evet, evet, evet, evet, evet.
We’re going way up (we’re going way up, ooh)
– Çok yukarı gidiyoruz (çok yukarı gidiyoruz, ooh)
곁에 함께 있어줘 (네 곁에서)
– Benimle kal (yanında)
오직 너만이 내 미래라는 걸 (ooh)
– Sadece sen benim geleceğimsin (ooh)
Just keep looking to the stars (hello, future)
– Sadece yıldızlara bakmaya devam et (Merhaba, gelecek)
Yeah, 널 기다렸어 (hello, future)
– Evet, seni bekliyordum (Merhaba, gelecek)
Whoa, whoa, whoa
– Whoa, Whoa, Whoa
Hello, future
– Merhaba, gelecek
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.