NCT U – OK! Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

너와 나 둘인데 왜 우린 0인지? (왜?)
– Sen ve ben ikiyiz ama neden sıfırız? (Neden?)
버티지만 더 느끼지 못하지 (yeah)
– Bekle, ama daha fazla hissetmiyorum (evet)

Uh, my baby says she wanna dance with a ghost
– Bebeğim bir hayaletle dans etmek istediğini söylüyor.
She wants to leave me, yeah
– Beni terk etmek istiyor, evet
말을 해 줘, 맘이 안 보여, just come and see me, yeah
– Söyle bana, hoşuma gitmedi, sadece gel ve beni gör, evet
OK, OK (ok), OK, OK, yeah, yeah
– Tamam, Tamam (tamam), Tamam, Tamam, evet, evet

My baby says she wanna dance with a ghost
– Bebeğim bir hayaletle dans etmek istediğini söylüyor.
She wants to leave me, yeah
– Beni terk etmek istiyor, evet
화내도 돼, 싸워도 돼, 조금만 더 room을 둬
– Sinirlenebilirsin, dövüşebilirsin, biraz daha yer bırakabilirsin.
OK, OK (yeah), OK, OK, yeah, yeah
– Tamam, Tamam (evet), Tamam, Tamam, evet, evet

What you want, what you want, shawty?
– Ne istiyorsun, ne istiyorsun, shawty?
이리도 멀어져 버렸으니 (버렸으니)
– Buradan uzaktayım (uzaktayım).
차갑게 나를 보네
– Bana soğuk bakıyorsun.
내가 달라질게 if you want it (yeah, yeah)
– İstersen farklı olacağım (evet, evet)

My baby says she wanna dance with a ghost
– Bebeğim bir hayaletle dans etmek istediğini söylüyor.
She wants to leave me, yeah
– Beni terk etmek istiyor, evet
말을 해 줘, 맘이 안 보여, just come and see me, uh
– sadece gel ve beni gör.
OK, OK (ok), OK, OK (yeah)
– Tamam, Tamam (tamam), Tamam, Tamam (evet)

My baby says she wanna dance with a ghost
– Bebeğim bir hayaletle dans etmek istediğini söylüyor.
She wants to leave me, yeah
– Beni terk etmek istiyor, evet
화내도 돼, 싸워도 돼, 조금만 더 room을 둬
– Sinirlenebilirsin, dövüşebilirsin, biraz daha yer bırakabilirsin.
OK, OK (yeah), OK, OK, yeah, yeah
– Tamam, Tamam (evet), Tamam, Tamam, evet, evet

Hey, 메말랐던 대화는 조금씩 살이 차고 (살이 차고)
– Hey, kısır konuşma biraz etli (etli)
Ha, 두 머릿속 화났던 일들은 지워내고 (지워내고)
– Kafandaki kızgın şeyleri sil (sil).
Give us a try, 서로를 잘 알잖아 (잘 알잖아)
– Bir deneyin, birbirinizi iyi tanıyorsunuz.
(DJ, play my song)
– (DJ, şarkımı çal)

처음부터 다투고 매일 삐걱대고
– Baştan beri tartışıyorum, her gün gıcırdıyorum.
진심인 날 너만 믿지 못한 my show
– şovum, sana inanmadım.
Yeah, 대답 없는, 벨 눌러봐도 불러도 gone
– Evet, cevapsız, zile bas ve gitmiş deyin
Yeah, 이제 충분해, 모든 게 새로운 걸
– Evet, artık yeter, her şey yeni.

What you want, what you want, shawty?
– Ne istiyorsun, ne istiyorsun, shawty?
그렇게 넌 나를 밀어 대니 (oh, oh)
– Yani beni itiyorsun Danny (oh, oh)
뭐가 그리 화났니?
– Bu kadar üzücü olan ne?
그냥 다 뱉어봐 if you want it
– Çıkar ağzındaki baklayı. eğer istersen

My baby says she wanna dance with a ghost
– Bebeğim bir hayaletle dans etmek istediğini söylüyor.
She wants to leave me, yeah
– Beni terk etmek istiyor, evet
말을 해 줘, 맘이 안 보여, just come and see me, yeah
– Söyle bana, hoşuma gitmedi, sadece gel ve beni gör, evet
OK, OK (ok), OK, OK, yeah, yeah (yeah)
– Tamam, Tamam (tamam), Tamam, Tamam, evet, evet (evet)

My baby says she wanna dance with a ghost
– Bebeğim bir hayaletle dans etmek istediğini söylüyor.
She wants to leave me, yeah
– Beni terk etmek istiyor, evet
화내도 돼, 싸워도 돼, 조금만 더 room을 둬
– Sinirlenebilirsin, dövüşebilirsin, biraz daha yer bırakabilirsin.
OK, OK (ok, ok, ok, ok), OK, OK (ok, ok, ok, ok)
– Tamam, Tamam (tamam, tamam, tamam, tamam), Tamam, Tamam (tamam, tamam, tamam, tamam)

빛나던 너잖아 (glow, glow), I know, I know
– Parlayan sensin (parıltı, parıltı), biliyorum, biliyorum
더 기다릴래, want it so bad
– Çok istiyorum, çok istiyorum, çok istiyorum, çok istiyorum.
Baby, just want you to come back
– Bebeğim, sadece geri dönmeni istiyorum.

I’m in the game, you can bet you the boss
– Ben oyundayım, patron olduğuna bahse girebilirsin.
맘 끌린 대로 we can dip and get lost (and go crazy)
– Dalıp kaybolabiliriz (ve delirebiliriz)
뭐가 가치 있는 건지? 네가 바꾼 날 좀 봐
– Buna değer ne? Değiştiğin güne bak.
다른 이의 품은 차가운 공허함 그뿐일, 메마름
– Diğerinin kollarının soğuk boşluğu steril olan tek şeydir.
(All around me 네가 필요해) all around me 그 많은 좋은 것들 네가 보여준 (yuh)
– (Etrafımda sana ihtiyacım var) etrafımda gösterdiğin o güzel şeyler (yuh)

많은 게 달라졌어, 나쁜 버릇 다 버려 (yeah)
– Bir çok şey değişti. Tüm kötü alışkanlıkları bırak (evet)
If you down, I can take you, 절대 혼자 두지 않지
– Eğer düşersen, seni götürebilirim, seni asla yalnız bırakmam.
지금 이 불안정함, 서로를 믿지 못함, 이겨내 할 수 있어 (oh, oh)
– Şimdi bu istikrarsızlık, birbirimize güvenememe, üstesinden gelebiliriz (oh, oh)
Yeah, 나를 포기하지 말아 지금, 여기 너를 원하니까, uh, OK (yeah)
– Evet, şimdi benden vazgeçme, çünkü seni burada istiyorum, uh, Tamam (evet)

My baby says she wanna dance with a ghost
– Bebeğim bir hayaletle dans etmek istediğini söylüyor.
She wants to leave me, yeah (dance with a ghost, yeah)
– Beni terk etmek istiyor, evet (hayaletle dans et, evet)
말을 해 줘, 맘이 안 보여, just come and see me (come see me now)
– sadece gel ve beni gör (şimdi gel beni gör)
OK, OK (ok), OK, OK (ok, ok, ok, ok), yeah
– Tamam, Tamam (tamam), Tamam, Tamam (tamam, tamam, tamam, tamam), evet

My baby says she wanna dance with a ghost
– Bebeğim bir hayaletle dans etmek istediğini söylüyor.
She wants to leave me, yeah
– Beni terk etmek istiyor, evet
화내도 돼, 싸워도 돼, 조금만 더 room을 둬
– Sinirlenebilirsin, dövüşebilirsin, biraz daha yer bırakabilirsin.
OK, OK (yeah), OK, OK (skrr, skrr), yeah, yeah
– Tamam, Tamam (evet), Tamam, Tamam (skrr, skrr), evet, evet




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın