I’m a shipwreck waiting for you
– Seni bekleyen bir gemi enkazıyım.
You’re the rock that stop me going
– Sen gitmemi engelleyen kayasın.
Anywhere, anywhere
– Her yerde, her yerde
Going anywhere, anywhere
– Her yere, her yere gitmek
You’re the storm that took me under
– Sen beni içine çeken fırtınasın.
Before I knew it was you
– Sen olduğunu bilmeden önce
I was already going down, going down
– Zaten aşağı iniyordum, aşağı iniyordum.
I was going down, going down
– Aşağı iniyordum, aşağı iniyordum.
Anytime that you leave
– Ne zaman gidersen git
I find it hard just to breathe
– Sadece nefes almakta zorlanıyorum.
I come apart in every way
– Her yönden ayrılıyorum.
You never put me back again
– Hiçbir zaman beni geri koy
Every time you go I come a little undone
– Ne zaman gitsen biraz geri geliyorum.
Even when it hurts, I’m holding on to your love
– Acıtsa bile, sevgine tutunuyorum.
Like I’m fixed, fixed, fixed
– Sanki düzeltildim, düzeltildim, düzeltildim
You got me fixed on you
– Beni kendine ayarladın.
You can walk away but I could never let go
– Yürüyüp gidebilirsin ama asla bırakamam
Don’t know how you did it but I’m set in stone
– Nasıl başardın bilmiyorum ama taşa gömüldüm.
Like I’m fixed, fixed, fixed
– Sanki düzeltildim, düzeltildim, düzeltildim
You got me fixed on you
– Beni kendine ayarladın.
I’ll be here if you ever come calling
– Eğer bir gün ararsan burada olacağım.
By the ocean I’m a ghost of everything, everything
– Okyanusun kenarında her şeyin hayaletiyim, her şeyin
That we ever did, ever did
– Şimdiye kadar yaptığımız, şimdiye kadar yaptığımız
You got me caught, got me hooked, got me fixed up
– Yakaladı beni, beni bağımlısı var, var sabit beni çıldırttı
You got me chained but I wouldn’t wanna change for anything, anything
– Beni zincirledin ama hiçbir şey için değişmek istemem, hiçbir şey için
Not for anything, anything
– Hiçbir şey için değil, hiçbir şey için
Anytime that you leave
– Ne zaman gidersen git
I find it hard just to breathe
– Sadece nefes almakta zorlanıyorum.
I come apart in every way
– Her yönden ayrılıyorum.
You never put me back again
– Hiçbir zaman beni geri koy
Every time you go I come a little undone
– Ne zaman gitsen biraz geri geliyorum.
Even when it hurts, I’m holding on to your love
– Acıtsa bile, sevgine tutunuyorum.
Like I’m fixed, fixed, fixed
– Sanki düzeltildim, düzeltildim, düzeltildim
You got me fixed on you
– Beni kendine ayarladın.
You can walk away but I could never let go
– Yürüyüp gidebilirsin ama asla bırakamam
Don’t know how you did it but I’m set in stone
– Nasıl başardın bilmiyorum ama taşa gömüldüm.
Like I’m fixed, fixed, fixed
– Sanki düzeltildim, düzeltildim, düzeltildim
You got me fixed on you
– Beni kendine ayarladın.
Stuck standing on a cliff
– Bir uçurumun üzerinde dururken sıkışmış
It’s the way you get your kicks
– Tekmelerinizi böyle yaparsınız.
Ain’t the way I wanna live
– Yaşamak istediğim yol bu değil
But that’s the way you got me fixed
– Ama beni böyle tamir ettirdin.
Stuck standing on a cliff
– Bir uçurumun üzerinde dururken sıkışmış
It’s the way you get your kicks
– Tekmelerinizi böyle yaparsınız.
Ain’t the way I wanna live
– Yaşamak istediğim yol bu değil
But that’s the way you got me fixed
– Ama beni böyle tamir ettirdin.
Stuck standing on a cliff
– Bir uçurumun üzerinde dururken sıkışmış
It’s the way you get your kicks
– Tekmelerinizi böyle yaparsınız.
Ain’t the way I wanna live
– Yaşamak istediğim yol bu değil
But that’s the way you got me fixed
– Ama beni böyle tamir ettirdin.
Stuck standing on a cliff
– Bir uçurumun üzerinde dururken sıkışmış
It’s the way you get your kicks
– Tekmelerinizi böyle yaparsınız.
Ain’t the way I wanna live
– Yaşamak istediğim yol bu değil
But that’s the way you got me
– Ama beni böyle yakaladın.
Every time you go I come a little undone
– Ne zaman gitsen biraz geri geliyorum.
Even when it hurts, I’m holding on to your love (hold on)
– Acıtsa bile, sevgine tutunuyorum (bekle)
Like I’m fixed, fixed, fixed (hold on)
– Sabit, sabit, sabit olduğum gibi (bekle)
You got me fixed on you
– Beni kendine ayarladın.
You can walk away but I could never let go (never let go no)
– Yürüyüp gidebilirsin ama asla bırakamam (asla bırakmam hayır)
Don’t know how you did it but I’m set in stone
– Nasıl başardın bilmiyorum ama taşa gömüldüm.
Like I’m fixed, fixed, fixed
– Sanki düzeltildim, düzeltildim, düzeltildim
You got me fixed on you
– Beni kendine ayarladın.
New Hope Club – Fixed İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.