I just need some time, I’m tryna think straight
– Biraz zamana ihtiyacım var, doğru düşünmeye çalışıyorum.
I just need a moment in my own space
– Sadece kendi alanımda biraz zamana ihtiyacım var.
Ask me how I’m doin’, I say “okay”
– Nasıl olduğumu sor, “tamam” diyorum.
Yeah, but ain’t that what we all say?
– Evet ama hepimiz öyle demiyor muyuz?
Sometimes I think back to the old days
– Bazen eski günleri düşünüyorum
In the pointless conversations with the old me
– Eski benimle anlamsız konuşmalarda
Yeah, back when my momma used to hold me
– Evet, annem beni kucağına aldığında
I wish somebody woulda told me
– Birini alabileceğimi söyledi keşke
If you want love, you gon’ have to go through the pain
– Eğer aşk istiyorsan, acının içinden geçmek zorundasın.
If you want love, you gon’ have to learn how to change
– Eğer aşk istiyorsan, nasıl değişeceğini öğrenmelisin.
If you want trust, you gon’ have to give some away
– Güven istiyorsan, birazını vermek zorundasın.
If you want love, if you want love
– Eğer aşk istiyorsan, eğer aşk istiyorsan
Look, as a kid I used to think life
– Bak, çocukken hayatı düşünürdüm.
Is moving so slow, I watch it go by
– Çok yavaş hareket ediyor, gitmek seyretmek istiyorum
Look out the window on my bus ride
– Otobüs yolculuğumda pencereden dışarı bak
I thought the world was so small, through my closed eyes
– Dünya o kadar küçüktü ki, gözlerimi üzerinden düşündüm
I’ve always tried to control things
– Her zaman bir şeyleri kontrol etmeye çalıştım.
In the end that’s what controls me
– Sonunda beni kontrol eden şey bu
Maybe that’s why I’m controllin’
– Belki de bu yüzden kontrol ediyorum.
I wish somebody woulda told me
– Birini alabileceğimi söyledi keşke
If you want love, you gon’ have to go through the pain
– Eğer aşk istiyorsan, acının içinden geçmek zorundasın.
If you want love, you gon’ have to learn how to change
– Eğer aşk istiyorsan, nasıl değişeceğini öğrenmelisin.
If you want trust, you gon’ have to give some away
– Güven istiyorsan, birazını vermek zorundasın.
If you want love, if you want love
– Eğer aşk istiyorsan, eğer aşk istiyorsan
The older I get, I feel like I’m always tryna save time
– Yaşlandıkça, her zaman zaman kazanmaya çalışıyormuşum gibi hissediyorum.
Talkin’ to the voices in my head, they make me think twice
– Kafamdaki seslerle konuşurken, beni iki kere düşündürüyorlar.
Tellin’ me it doesn’t mean it’s wrong because it feels right
– Geldiğini anlatır bu değil demek yanlış, çünkü bu bir his değil mi
I’m scared that one day I wake up and wonder where the time go
– Bir gün uyanıp zamanın nereye gittiğini merak ettiğimden korkuyorum.
Talk about the past like it’s the present while I rock slow
– Geçmiş hakkında şimdiki zamanmış gibi konuş ben yavaş yavaş sallanırken
I’ll sit in the living room and laugh with kids of my own
– Oturma odasında oturup kendi çocuklarımla güleceğim.
And tell ’em
– Ve söyle onlara
If you want love, you gon’ have to go through the pain
– Eğer aşk istiyorsan, acının içinden geçmek zorundasın.
I wish you woulda told me
– Seni öldürecektim söylemesini isterdim
If you want love, you gon’ have to learn how to change
– Eğer aşk istiyorsan, nasıl değişeceğini öğrenmelisin.
I wish somebody woulda told me
– Birini alabileceğimi söyledi keşke
If you want trust, you gon’ have to give some away
– Güven istiyorsan, birazını vermek zorundasın.
You gon’ have to give
– Vermek zorunda gon’
If you want love, if you want love
– Eğer aşk istiyorsan, eğer aşk istiyorsan
If you want love, if you want love
– Eğer aşk istiyorsan, eğer aşk istiyorsan
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.