Nickelback – Trying Not To Love You İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

You call to me, and I fall at your feet
– Beni çağırırsan, ayaklarının altına düşerim.
How could anyone ask for more?
– Nasıl biri daha fazlasını isteyebilir?
(How could anyone ask for more?)
– Herkes (ne fazla ne isteyebilirdi ki?)
And our time apart, like knives in my heart
– Ve ayrılığımız, kalbimdeki bıçaklar gibi
How could anyone ask for more?
– Nasıl biri daha fazlasını isteyebilir?
(How could anyone ask for more?)
– Herkes (ne fazla ne isteyebilirdi ki?)

But if there’s a pill to help me forget
– Ama unutmama yardım edecek bir hap varsa
God knows I haven’t found it yet
– Tanrı bilir henüz bulamadım.
But I’m dying to
– Ama ölüyorum
God, I’m trying to
– Tanrım, deniyorum

‘Cause trying not to love you only goes so far
– Çünkü seni sevmemeye çalışmak sadece bu kadar ileri gider
Trying not to need you is tearing me apart
– Sana ihtiyacım olmamaya çalışmak beni paramparça ediyor.
Can’t see the silver lining from down here on the floor
– Buradan yerdeki gümüş astarı göremiyorum.
And I just keep on trying but I don’t know what for
– Ve denemeye devam ediyorum ama ne için bilmiyorum
‘Cause trying not to love you
– Çünkü seni sevmemeye çalışıyorum
Only makes me love you more
– Sadece seni daha çok sevmemi sağlıyor.

Only makes me love you more
– Sadece seni daha çok sevmemi sağlıyor.

And this kind of pain only time takes away
– Ve bu tür bir acı sadece zaman alır
That’s why it’s harder to let you go
– Bu yüzden gitmene izin vermek daha zor
(That’s why it’s harder to let you go)
– (Bu yüzden gitmene izin vermek daha zor)
And nothing I can do without thinking of you
– Ve seni düşünmeden yapabileceğim hiçbir şey yok
That’s why it’s harder to let you go
– Bu yüzden gitmene izin vermek daha zor
(That’s why it’s harder to let you go)
– (Bu yüzden gitmene izin vermek daha zor)

But if there’s a pill to help me forget
– Ama unutmama yardım edecek bir hap varsa
God knows I haven’t found it yet
– Tanrı bilir henüz bulamadım.
But I’m dying to
– Ama ölüyorum
God, I’m trying to
– Tanrım, deniyorum

‘Cause trying not to love you only goes so far
– Çünkü seni sevmemeye çalışmak sadece bu kadar ileri gider
Trying not to need you is tearing me apart
– Sana ihtiyacım olmamaya çalışmak beni paramparça ediyor.
Can’t see the silver lining from down here on the floor
– Buradan yerdeki gümüş astarı göremiyorum.
And I just keep on trying but I don’t know what for
– Ve denemeye devam ediyorum ama ne için bilmiyorum
‘Cause trying not to love you
– Çünkü seni sevmemeye çalışıyorum
Only makes me love you more
– Sadece seni daha çok sevmemi sağlıyor.

So I sit here divided, just talking to myself
– Bu yüzden burada bölünmüş oturuyorum, sadece kendi kendime konuşuyorum.
Was it something that I did? Was there somebody else?
– Yaptığım bir şey miydi? Başka biri var mıydı?
When a voice from behind me that was fighting back tears
– Arkamdan gelen bir ses gözyaşlarına boğulduğunda
Sat right down beside me and whispered right in my ear
– Yanıma oturdum ve kulağıma fısıldadım.
Said I’ve been dying to tell you
– Ölüyorum dedi

That trying not to love you only went so far
– Seni sevmemeye çalışmak sadece bu kadar ileri gitti.
That trying not to need you was tearing me apart
– Sana ihtiyacım olmamaya çalışmak beni paramparça ediyordu.
Now I see the silver lining from what we’re fighting for
– Şimdi uğruna savaştığımız şeyin gümüş astarını görüyorum.
And if we just keep on trying we could be much more
– Ve eğer denemeye devam edersek çok daha fazlası olabiliriz
‘Cause trying not to love you, yeah
– Çünkü seni sevmemeye çalışıyorum, evet
Oh, yeah, trying not to love you
– Evet, seni sevmemeye çalışıyorum.

Only makes me love you more
– Sadece seni daha çok sevmemi sağlıyor.
Only makes me love you more
– Sadece seni daha çok sevmemi sağlıyor.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın