He said he came from Jamaica
– Jamaika’dan geldiğini söyledi.
He owned a couple acres
– Bir kaç dönüm arazi sahibi o
A couple fake visas ’cause he never got his papers
– Birkaç sahte vize çünkü evraklarını hiç almamış.
Gave up on love, f-g with them heart breakers
– Aşktan vazgeçtim, o kalp kırıcılarla
But he was gettin’ money with the movers and the shakers
– Ama nakliyeciler ve çalkalayıcılarla para kazanıyordu.
He was mixed with a couple things
– Birkaç şeye karışmıştı.
Ball like a couple rings
– Bir çift yüzük gibi top
Bricks in the condo and grams to sing sing
– Apartmandaki tuğlalar ve şarkı söylemek için büyükanne
Left arm, baby mother tatted
– Sol kol, bebek anne dövmeli
5-year bid up, North when they ratted
– 5 yıllık teklif arttı, Kuzeyi ispiyonladıklarında
Anyway, I felt him, helped him
– Her neyse, onu hissettim, ona yardım ettim.
Put him on lock, seatbelt them
– Kilit koy, onları emniyet kemeri
Took him out to Belgium, welcome!
– Belçika’ya götürdü, hoş geldiniz!
Bitches this pretty, that’s seldom
– Bu kadar güzel orospular, bu nadiren olur.
This box better than the box he was held in
– Bu kutu içinde tutulduğu kutudan daha iyi.
I’m Momma Dee in that order
– Ben bu sırada Momma Dee’yim.
I call him Daddy like daughters
– Ona kızları gibi baba diyorum.
He like it when I get drunk
– Sarhoş olmamdan hoşlanıyor.
But I like it when he be sober
– Ayık ol o zaman ama hoşuma gitti
That’s top of the toppa
– Bu toppa’nın tepesi.
I never fuck with beginners
– Asla yeni başlayanlarla yatmam.
I let him play with my pussy
– Onu benim kedi ile oynamasına izin verdim
Then lick it off of his fingers
– Sonra parmaklarından yala
I’m in the zone
– Sahadayım
They holler at me but it’s you
– Bana bağırıyorlar ama sensin.
You, this ain’t high school
– Sen, burası lise değil.
Me and my crew, we can slide through
– Ben ve ekibim elimizden üzerinden slayt
Give it to you whenever you want
– Ne zaman istersen ver.
Whip it whenever you want
– İstediğin zaman kırbaçla
Baby, it’s yours
– Bebeğim, bu senin
Anywhere, everywhere
– Her yerde, her yerde
Baby it’s your world, ain’t it? (Alright)
– Bebeğim bu senin dünyan, değil mi? (Pekala)
Baby it’s your world, ain’t it?
– Bebeğim bu senin dünyan, değil mi?
She got a n-a at home and one on the side
– Evde n-a ve bir tane de yan tarafta.
Best friend is a d-ke, they f–ed around a few times
– En iyi arkadaş d-ke’dir, birkaç kez etrafta dolanırlar.
Her and her momma alike, so all they do is fight
– O ve annesi aynı, bu yüzden tek yaptıkları kavga etmek
I tell her make me some money, she tell me make her a wife
– Bana biraz para kazanmak deyince karısı onu söyle
I tell her: “b–h, you crazy, f–k wrong with you?
– Ona dedim ki: “b-h, sen delisin, f-k senin sorunun mu var?
And excuse my French, but I’m a long kisser
– Fransızcamı mazur görün ama uzun öpüşürüm.
And then she try to tell me I’m the only one that’s hittin’
– Ve sonra bana vurmakta olan tek kişinin ben olduğumu söylemeye çalıştı.
And I say: “what about them n-gas?”
– Ve diyorum ki: “peki ya onlar n-gazı?”
She say: “what about them n-gas?”
– Dedi ki: “peki ya onlar n-gazı?”
You right, what you doing tonight?
– Haklısın, bu gece ne yapıyorsun?
Put on something tight
– Sıkı bir şey giy
Don’t judge me, I get life
– Beni yargılama, ben hayat bulurum.
She love me like a brother
– Beni bir kardeş gibi seviyor.
But f–k me like a husband
– Ama f-k bir koca gibi bana
P–sy like a oven too hot to put my tongue in
– Dilimi sokamayacak kadar sıcak bir fırın gibi
All I had to do is rub it
– Tek yapmam gereken ovmak.
The genie out the bottle
– Cin dışarı şişe
P–sy so wet, I’mma need goggles
– Çok ıslak, gözlüğe ihtiyacım var.
She tell me that’s it’s mine
– Bana benim olduğunu söyledi.
I tell her stop lying, mine and who else?
– Ona yalan söylemeyi bırak diyorum, benimki ve başka kim?
She say worry about yourself, Lil Tune
– Kendin için endişelen diyor, Lil Tune.
They holler at me but it’s you
– Bana bağırıyorlar ama sensin.
You, this ain’t high school
– Sen, burası lise değil.
Me and my crew, we can slide through
– Ben ve ekibim elimizden üzerinden slayt
Give it to you whenever you want
– Ne zaman istersen ver.
Whip it whenever you want
– İstediğin zaman kırbaçla
Baby, it’s yours
– Bebeğim, bu senin
Anywhere, everywhere
– Her yerde, her yerde
Baby it’s your world, ain’t it?
– Bebeğim bu senin dünyan, değil mi?
Baby it’s your world, ain’t it?
– Bebeğim bu senin dünyan, değil mi?
I know you want it boy
– İstediğini biliyorum evlat.
I see you tryin’
– Çalışıyorsun görüyorum
Just keep on pushin’
– Sadece itmeye devam et
I’ma let you slide in
– Umurumda slayt izin
Just close your eyes and
– Sadece gözlerini kapat ve
This horizon
– Bu ufuk
It’s ready, come get you some
– Hazır, gel biraz getir.
Yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet
Nicki Minaj Feat. Lil Wayne – High School İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.