I came to win, to fight
– Kazanmak için geldim, savaşmak için
To conquer, to thrive
– Fethetmek, gelişmek
I came to win, to survive
– Kazanmak için geldim, hayatta kalmak için
To prosper, to rise
– Gelişmek için, yükselmeye
To fly, to fly
– Uçmak için, uçmak için
I wish today it will rain all day
– Bugün bütün gün yağmur yağmasını diliyorum
Maybe that will kinda make the pain go away
– Belki de bu acıyı ortadan kaldıracaktır
Trying to forgive you for abandoning me
– Beni terk ettiğin için seni affetmeye çalışıyorum.
Praying, but I think I’m still an angel away
– Dua ediyorum, ama sanırım hala bir meleğim
Angel away
– Melek uzakta
Yeah, strange in a way
– Evet, bir bakıma garip.
Maybe that is why I chase strangers away
– Belki de bu yüzden yabancıları kovalarım
They got their guns out, aiming at me
– Silahlarını çıkardılar, bana nişan aldılar
But I become Neo when they aiming at me
– Ama bana nişan aldıklarında Neo oluyorum
Me, me
– Beni, beni
Me against them
– Ben onlara karşı
Me against enemies
– Düşmanlara karşı ben
Me against friends
– Bana karşı arkadaşlar
Somehow, they both seem to become one
– Her nasılsa, ikisi de bir olmak gibi görünüyor
A sea full of sharks and they all smell blood
– Köpekbalıklarıyla dolu bir deniz ve hepsi kan kokuyor
They start coming and I start rising
– Onlar gelmeye başlar ve ben yükselmeye başlarım
Must be surprising
– Şaşırtıcı olmalı
I’m just summising
– Sadece summising ediyorum
I win, thrive
– Kazanıyorum, gelişiyorum
Soar
– Yükselmek
Higher, higher, higher
– Daha yüksek, daha yüksek, daha yüksek
More fire
– Daha fazla ateş
I came to win, to fight
– Kazanmak için geldim, savaşmak için
To conquer, to thrive
– Fethetmek, gelişmek
I came to win, to survive
– Kazanmak için geldim, hayatta kalmak için
To prosper, to rise
– Gelişmek için, yükselmeye
To fly, to fly
– Uçmak için, uçmak için
Everybody wanna try to box me in
– Herkes beni içeri tıkmak istiyor.
Suffocating everytime it locks me in
– Beni her kilitlediğinde boğuyor
Painting they own pictures, then they crop me in
– Kendi resimlerini çiziyorlar, sonra beni kırpıyorlar
But I will remain where the top begins
– Ama zirvenin başladığı yerde kalacağım
‘Cause I am not a word
– Çünkü ben bir kelime değilim
I am not a line
– Ben bir çizgi değilim
I am not a girl that can ever be defined
– Ben asla tanımlanabilecek bir kız değilim
I am not fly
– Ben sinek değilim
I am levitation
– Ben levitasyonum
I represent an entire generation
– Bütün bir nesli temsil ediyorum
I hear the criticism loud and clear
– Eleştiriyi yüksek sesle ve net bir şekilde duyuyorum
That is how I know that the time is near
– Bu yüzden zamanın yaklaştığını biliyorum
So we become alive in a time of fear
– Bu yüzden korku zamanında hayatta kalıyoruz
And I ain’t got no muthafuckin’ time to spare
– Ve boş vaktim yok
Cry my eyes out for days upon days
– Ağla gözlerim günlerce günlerce
Such a heavy burden placed upon me
– Bana böyle ağır bir yük yüklendi
But when you go hard, your nay’s become yea’s
– Ama sert gittiğinde, senin nay yea oldu
Yankee Stadium with Jay’s and Kanye’s
– Jay ve Kanye ile Yankee Stadyumu
I came to win, to fight
– Kazanmak için geldim, savaşmak için
To conquer, to thrive
– Fethetmek, gelişmek
I came to win, to survive
– Kazanmak için geldim, hayatta kalmak için
To prosper, to rise
– Gelişmek için, yükselmeye
To fly, to fly
– Uçmak için, uçmak için
Get ready for it
– Bunun için hazır olun
Get ready for it
– Bunun için hazır olun
Get ready for it
– Bunun için hazır olun
I came to win
– Kazanmak için geldim
Get ready for it
– Bunun için hazır olun
Get ready for it
– Bunun için hazır olun
Get ready for it
– Bunun için hazır olun
I came to win, to fight
– Kazanmak için geldim, savaşmak için
To conquer, to thrive
– Fethetmek, gelişmek
I came to win, to survive
– Kazanmak için geldim, hayatta kalmak için
To prosper, to rise
– Gelişmek için, yükselmeye
To fly, to fly
– Uçmak için, uçmak için
Nicki Minaj Feat. Rihanna – Fly İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.