Ninho – C’était le rap Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Ouais, ouais, ouais, ouais
– Evet, evet, evet, evet
Ouais, ouais, ouais, ouais
– Evet, evet, evet, evet
Hood Star Beats
– Hood Yıldızı Yener
C’était le rap
– Rap’ti.
En vrai, j’voulais la vida (ouais, ouais)
– Gerçekten, la vida’yı istedim (evet, evet)
En vrai j’voulais la vida de rêve avec ma chica
– Gerçek hayatta, kız arkadaşımla bir rüya videosu çekmek istedim.
Mais j’suis tombé love du béton
– Ama betona aşık oldum

En vrai, j’voulais la vida de rêve avec ma chica
– Aslında, kız arkadaşımla bir rüya videosu çekmek istedim.
Mais j’suis tombé love du béton
– Ama betona aşık oldum
Sous le lit, j’ai caché 10K et le kilo d’marijuana était cher à l’époque
– Yatağın altında 10 bin dolar sakladım ve o sırada bir kilo esrar pahalıydı.
Donc on a pris un kil’ de bédo, j’dégaine ma première loc’
– Bu yüzden bir kil ‘çizgi roman aldık, ilk loc’umu çiziyorum’

Et les plus grands qu’moi sont en Gucci, j’voulais m’habiller pareil
– Ve benden büyük olanlar Gucci’de, ben de aynı şekilde giyinmek istedim.
Mais la rue c’est que des loopings si j’passe de l’autre côté d’la barrière
– Ama sokak sadece bariyerin diğer tarafından geçersem dönüyor.
Y a tout le monde qui s’ra déçu, t’inquiète on connaît l’chemin
– Herkes hayal kırıklığına uğrayacak, merak etme yolu biliyoruz
La marrée bleu à 6 heures, faut vite que j’m’arrache de là
– Mavi gelgit saat 6’da, hemen oradan çıkmalıyım.

Faire gonfler l’enveloppe, toujours plus que la veille
– Zarfı her zaman bir önceki günden daha fazla şişirin
Faire attention aux Penélope qui veulent avaler mon oseille
– Kuzukulağımı yutmak isteyen Penelope’ye dikkat et.
J’aurai voulu être héritier, habiter une grosse maison
– Varis olmak, büyük bir evde yaşamak isterdim.
Mais j’suis dégoûté, on a fini dans le tiekson
– Ama tiksindim, kendimizi tiekson’da bulduk.

C’était le rap (le rap)
– Bu rap oldu (rap)
Le foot ou bien la drogue (ou bien la drogue ma gueule)
– Futbol ya da uyuşturucu (ya da ağzımdaki uyuşturucular)
Pas beaucoup d’issues proposées (nan)
– Çok fazla önerilen çıkış yok (hayır)
Dis-moi si t’es un brave
– Cesur olup olmadığını söyle.
Tu peux mourir pour moi mon pote (est-ce que tu peux canner)
– Benim için ölebilirsin dostum.
Ou si t’es là que pour gratter (woh)
– Ya da sadece kaşımak için buradaysan (woh)

J’m’endors avec des ennemis sur les côtes mais j’les baise (j’les baise)
– Kaburgalarımda düşmanlarla uyuya kalıyorum ama onları beceriyorum (onları beceriyorum)
Quand tu crois qu’tout est fini, j’reviens pour te la mettre (la mettre)
– Her şeyin bittiğini düşündüğünde, onu sana koymak için geri dönüyorum (giy)
Ma baby est trop sexy, craquante comme de l’Amnes’
– Bebeğim çok seksi, Hafıza kaybı gibi çatırdıyor.
Cagoulé, sur la pointe des pieds, ça retourne ta maison entière
– Kukuletalı, parmak uçlarında, tüm evini altüst ediyor.
Hey, hey, hey, hey
– Hey, hey, hey, hey

Dinero, dinero, dinero, j’en voulais plus
– Dinero, dinero, dinero, daha fazlasını istedim
On a fait les trucs de con qui ramèneront trop d’condés
– Çok fazla kınamayı geri getirecek aptalca şeyler yaptık.
C’est tout pour le fric mais bon, faut éviter d’tomber
– Hepsi para için, ama hey, düşmekten kaçınmalısın
Encore une peine de cœur, des billets pour l’estomper, laisse tomber
– Başka bir gönül yarası, onu yok etmek için biletler, bırak gitsin
Encore une peine de cœur, des billets pour l’estomper, laisse tomber
– Başka bir gönül yarası, onu yok etmek için biletler, bırak gitsin

Et même en étant richissime, nos vidas n’s’ront pas meilleures
– Ve çok zengin olmak bile, videolarımız daha iyi olmayacak
Les problèmes sont juste nouveaux, ma daronne dit qu’elle a peur
– Sorunlar yeni, patronum korktuğunu söylüyor.
J’lui dis que tout va bene
– Ona her şeyin yolunda olduğunu söylüyorum.
J’ai arrêté d’traîner, regarde, j’passe à la télé
– Takılmayı bıraktım, bak, televizyondayım.

Eh, eh, eh, j’ai arrêté d’traîner, regarde, j’passe à la télé
– Hey, hey, hey, takılmayı bıraktım, bak, televizyondayım.
Eh, eh, eh, eh, j’ai arrêté d’traîner regarde, mais
– Hey, hey, hey, hey, takılmayı bıraktım ama

C’était le rap (le rap)
– Bu rap oldu (rap)
Le foot ou bien la drogue (ou bien la drogue ma gueule)
– Futbol ya da uyuşturucu (ya da ağzımdaki uyuşturucular)
Pas beaucoup d’issues proposées (nan)
– Çok fazla önerilen çıkış yok (hayır)
Dis-moi si t’es un brave
– Cesur olup olmadığını söyle.
Tu peux mourir pour moi mon pote (est-ce que tu peux canner)
– Benim için ölebilirsin dostum.
Ou si t’es là que pour gratter (woh)
– Ya da sadece kaşımak için buradaysan (woh)

J’m’endors avec des ennemis sur les côtes mais j’les baise (j’les baise)
– Kaburgalarımda düşmanlarla uyuya kalıyorum ama onları beceriyorum (onları beceriyorum)
Quand tu crois qu’tout est fini, j’reviens pour te la mettre (la mettre)
– Her şeyin bittiğini düşündüğünde, onu sana koymak için geri dönüyorum (giy)
Ma baby est trop sexy, craquante comme de l’Amnes’
– Bebeğim çok seksi, Hafıza kaybı gibi çatırdıyor.
Cagoulé, sur la pointe des pieds, ça retourne ta maison entière
– Kukuletalı, parmak uçlarında, tüm evini altüst ediyor.
Hey, hey, hey, hey
– Hey, hey, hey, hey

Cagoulé, sur la pointe des pieds, ça retourne ta maison entière
– Kukuletalı, parmak uçlarında, tüm evini altüst ediyor.
Et ma baby est trop sexy, craquante comme de l’Amnes’
– Bebeğim çok seksi, Hafıza kaybı gibi çatırdıyor.

C’était le rap
– Rap’ti.
Le foot ou bien la drogue
– Futbol veya uyuşturucu
Pas beaucoup d’issues proposées
– Önerilen pek çok çıkış yok
Dis-moi si t’es un brave
– Cesur olup olmadığını söyle.
Tu peux mourir pour moi mon pote
– Benim için ölebilirsin dostum.
Ou si t’es là que pour gratter, eh, eh
– Ya da sadece kaşımak için buradaysan, eh, eh




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın