Eh, eh, Carla Bruni jouait de la guitare (bin-binks)
– Hey, hey, Carla Bruni gitar çalıyordu (bin-binks)
On a acheté les nôtres et on tire sur eux (tiens, tiens, hey)
– Bizimkini aldık ve onları vurduk (hey, hey, hey)
Hey, hey, hey, hey, hey, M.I.L.S (tres)
– Hey, hey, hey, hey, M. I. L. S (çok)
Hey, Carla Bruni jouait de la guitare (M.I.L.S tres)
– Hey, Carla Bruni gitar çaldı (M. I. L. s tres)
Carla Bruni jouait de la guitare, on a acheté les-nôtres et on tire sur eux (binks, binks)
– Carla Bruni gitar çaldı, bizimkini aldık ve onları vurduk (binks, binks)
Vive le terrain de shit et d’beuh, 20 kilogrammes dans la citadine
– Yaşasın bok ve beuh ülkesi, şehir arabasında 20 kg
Et si t’adhères, dis à ton copain de prendre son bout (tiens, tiens), 26, bin-binks (hey, retiens)
– Ve eğer yapışırsan, erkek arkadaşına onun sonunu almasını söyle (bekle, bekle), 26, bin-binks (hey, bekle)
Carla Bruni jouait de la guitare (binks), on a acheté les-nôtres et on tire sur eux (tire sur eux)
– Carla Bruni gitar çaldı (binks), bizimkini aldık ve onları vurduk (vur)
Vive le terrain de shit et d’beuh (shit et d’beuh), 20 kilogrammes dans la citadine (citadine)
– Yaşasın bok ve beuh ülkesi (bok ve beuh), şehir arabasında 20 kg (şehir arabası)
Et si t’adhères, dis à ton copain de prendre son bout (ouais), 26 (ouais)
– Ve eğer sadık kalırsan, erkek arkadaşına onun sonunu almasını söyle (Evet), 26 (Evet)
J’arrive en full Givenchy, j’prends la moula et arrivederci
– Ben tam Givenchy gelmesi, ben kalıp almak ve arrivederci
Et désormais, j’veux 30 000 euros pour le showcase, sinon tu verras pas ma tête (non)
– Ve şimdi vitrin için 30.000 Euro istiyorum, aksi takdirde kafamı görmeyeceksin (hayır)
Et ça je peux te le jurer (la vie d’ma mère)
– Ve sana yemin edebilirim (annemin hayatı)
RS3, y a les palettes (ouais), on baisse la vitre que pour tirer (bang)
– RS3, paletler var( evet), sadece ateş etmek için camı indiriyoruz (patlama)
Homicide prémédité (pow), pas d’associés (pow), zéro balances (haha)
– Kasıtlı cinayet (pow), ortak yok (pow), sıfır ölçek (haha)
Y en a peu qui follow la cadence, là tu sens qu’c’est pas la même qu’avant, non
– Eskisi gibi değil, hızını takip eden pek azdır, hissediyorum, hayır
Cette année j’ai fait du papier, ouais
– Bu yıl kağıt yaptım, Evet
Cette année j’ai fait du papier, ouais
– Bu yıl kağıt yaptım, Evet
Tu voudrais savoir combien, moi-même je sais pas, c’est encore en train d’rentrer
– Sen hala eve geliyor, kendimi bilmiyorum, ne kadar bilmek istiyorum
Tu voudrais savoir combien, moi-même je sais pas, c’est encore en train d’rentrer
– Sen hala eve geliyor, kendimi bilmiyorum, ne kadar bilmek istiyorum
Connu comme Sinatra, connu comme Claude François, best rappeur français, et ça, quoi qu’il en soit
– Sinatra olarak bilinen, Claude François olarak bilinen, en iyi Fransız rapçi, ve bu, neyse
Là j’suis à Saïdia, demain en Guadeloupe, j’me sens partout chez moi, on va t’partouzer toi
– Orada Saidia’dayım, yarın Guadeloupe’dayım, evde her yerde hissediyorum, seni becereceğiz
On sait qu’t’es pas comme nous, on va t’partouzer toi, on sait qu’t’es pas comme nous
– Bizim gibi olmadığını biliyoruz, seni becereceğiz, bizim gibi olmadığını biliyoruz
On avouera pas devant les porcs (non), on vomira pas devant l’apport (non)
– Domuzların önünde itiraf etmeyeceğiz( hayır), alımın önünde kusmayacağız (hayır)
On regrettera pas si y a des morts (non), on regrettera pas si y a des morts (non)
– Ölüler varsa pişman olmayacağız (hayır), ölüler varsa pişman olmayacağız( hayır)
J’suis dans le coupé sport, donc elle monte sans parler, quitte à tromper son mari
– Ben bir spor kupasındayım, bu yüzden kocasını aldatsa bile konuşmadan Yukarı çıkıyor
Y a que moi qui trouve ça marrant, c’est toute l’histoire de ma vie
– Sadece komik olduğunu düşünüyorum, bu hayatımın tüm hikayesi
Et ça fait 23 ans que je porte mes couilles (que je porte mes couilles)
– Ve 23 yıldır taşaklarımı giyiyorum (taşaklarımı giyiyorum)
Et ça fait plus d’cinq ans que j’ai pas fumé d’la caille (y a que d’la frappe)
– Ve bıldırcın içmediğim beş yıldan fazla oldu (sadece frappe var)
Y a que du jaune crémeux, Lambo’ et Ferrari, Enzo, il m’faut les deux
– Sadece kremsi sarı, Lambo ve Ferrari var, Enzo, ikisine de ihtiyacım var
Rajoutes un Cayenne A, je crois qu’il m’faut les trois
– Bir Cayenne a ekleyin, sanırım üçüne ihtiyacım var
T’as jamais dealé toi, t’as jamais volé toi, t’es bon qu’à regarder, et faire le fou dans ta cité d’merde
– Seni hiç ele geçirmedin, seni hiç soymadın, izlemek ve bok şehrinde çıldırmak için iyisin
Faut que j’les serve, que j’retourne compter du vert
– Onlara hizmet etmeli miyim, Kont green’i geri getirmeli miyim
Ok, ok, j’traîne avec les mêmes te-tês que l’époque du Booster MBK
– Tamam, tamam, MBK Booster dönemi ile aynı te-tees ile takılıyorum
Max-T, ça retire la béquille, tout pour ra-ta-ta-ta, eh
– Max-T, koltuk değneğini çıkarır, ra-ta-ta-ta için her şey, eh
J’suis dans la ue-r, j’suis dans le buisness (dans la ue-r)
– Ben AB-r’deyim, ben buisness’teyim (AB-r’de)
Devant les keufs, j’suis blanc comme neige, j’suis blanc comme zipette (encore un meuj, encore un meuj)
– Keufların önünde, kar gibi beyazım, zipette gibi beyazım (başka bir meuj, başka bir meuj)
J’suis dans la ue-r, j’suis dans l’buisness (dans la ue-r)
– Ben AB-r’deyim, ben buisness’teyim (AB-r’de)
Devant les keufs, j’suis blanc comme neige, j’suis blanc comme zipette (encore un meuj, encore un meuj)
– Keufların önünde, kar gibi beyazım, zipette gibi beyazım (başka bir meuj, başka bir meuj)
J’suis dans la ue-r, j’suis dans le buisness (dans le buisness)
– Ben AB-r’deyim, ben buisness’teyim (buisness’te)
Devant les keufs, j’suis blanc comme neige, j’suis blanc comme zipette (encore un meuj, encore un meuj)
– Keufların önünde, kar gibi beyazım, zipette gibi beyazım (başka bir meuj, başka bir meuj)
J’suis dans la ue-r, j’suis dans le buisness
– Ben AB-r’deyim, ben buisness’teyim
Devant les keufs, hey, hey, hey, hey, hey
– Keufların önünde, hey, hey, hey, hey, hey
M.I.L.S, tres, hey, hey
– M. I. L. s, çok, hey, hey
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.