Un peu de moi une dernière fois
– Son bir kez benden biraz
Le temps d’un moment, le temps d’un instant
– Bir an için zaman, bir an için zaman
Un peu de toi une dernière fois
– Sana biraz son kez
Le temps d’un moment, le temps d’un instant
– Bir an için zaman, bir an için zaman
Souvenirs d’un printemps blanc
– Beyaz bir baharın anıları
Un amour inexistant
– Var olmayan bir aşk
Crible-moi de ces moments
– Beni bu anlardan kurtar
Pose ta main sur mon cœur blanc
– Elini beyaz kalbime koy
Ombre de moi
– Benim gölgem
J’suis l’cauchemar de tes plus beaux rêves
– Ben senin en tatlı rüyalarının kabusuyum
Trop peu de toi
– Seni çok az
J’gâche ton sommeil, j’chuchote dans ton oreille
– Uykunu bozuyorum, kulağına fısıldıyorum
Entends-tu le vent?
– Rüzgarı duyabiliyor musun?
J’entends que dalle, si j’te veux je t’aurai
– Duydum, eğer istersem söylerim sana
Mon être qui se fend
– Bölünen varlığım
Ton ciel est coloré j’en suis honoré
– Gökyüzünüz çok renkli, onur duydum
Souvenirs d’un printemps blanc
– Beyaz bir baharın anıları
Un amour inexistant
– Var olmayan bir aşk
Crible-moi de ces moments
– Beni bu anlardan kurtar
Pose ta main sur mon cœur blanc
– Elini beyaz kalbime koy
T’es piquée, tu m’attends tard comme une hippie
– Sokuldun, beni hippi gibi geç bekliyorsun
Au dessus des lois, j’passe te voir vers minuit pile
– Yasaların üstünde, gece yarısı görüşürüz
Impatiente, tu vérifies ton téléphone au bout du fil
– Sabırsız, telin sonunda telefonunuzu kontrol edin
Ta vie est naze, j’suis héros dans c’foutu film
– Hayatın aptalca, ben c’futu filmindeki kahramanım
Tu l’as sniffée, tu l’as kiffée
– Onu kokladın, onu kokladın
Ses mains sur tes hanches, ton nez dans sa blanche
– Elleri kalçalarında, burnu beyaz
Il s’est empiffré, tout est à tes frais
– Hepsi senin pahasına
Chacun sa branche, j’ai de quoi te livrer
– Her biri kendi Dalı, sana teslim etmek için bir şey var
Enfance difficile, bébé, reprends-toi
– Zor çocukluk, bebeğim, iyileşmek
Tiens, sniffe et t’oublieras les coups
– İşte, kokla ve dayakları unutacaksın
Tu manques d’amour, de confiance en toi
– Sevgiden yoksun, kendine güveniyorsun
Tiens, sniffe et t’auras des couilles
– İşte, kokla ve taşaklarını alacaksın
Tu transpires, t’es speed, personne n’était prêt
– Terliyorsun, hızlısın, kimse hazır değildi
Tout le monde était ivre, personne ne t’a vu
– Herkes sarhoştu, kimse seni görmedi
Respire un peu, tu souris c’est pire
– Biraz nefes al, gülümse, daha da kötüsü
Tu vomis ce soir, c’est toi qui abuses
– Bu gece kusuyorsun, suistimal eden sensin
Demain tu m’évites, mais j’reviendrai vite
– Yarın benden kaçacaksın, ama yakında döneceğim
J’reviendrai vite pour tuer ta vie
– Yakında gelip hayatını öldüreceğim.
Tu nies devant eux, t’es accro devant moi
– Onların önünde inkar ediyorsun, benim önümde bağımlısın
J’sais qu’à mon avis c’est si dur à vivre
– Bence yaşamak çok zor olduğunu biliyorum
Ombre de moi
– Benim gölgem
Donc laisse pas tes yeux leur dire à haute voix…
– Bu yüzden gözlerinin onlara yüksek sesle söylemesine izin verme…
Trop peu de toi
– Seni çok az
À quel point tu m’aimes
– Beni ne kadar çok sevdiğini
À quel point sans moi ta vie est claquée
– Bensiz hayatın ne kadar çarpıldı
Ombre de moi
– Benim gölgem
Dans tous domaines
– Tüm alanlarda
Trop peu de toi
– Seni çok az
Qui te relèvera à part moi?
– Seni benden başka kim kaldıracak?
Souvenirs d’un printemps blanc
– Beyaz bir baharın anıları
Un amour inexistant
– Var olmayan bir aşk
Crible-moi de ces moments
– Beni bu anlardan kurtar
Pose ta main sur mon cœur blanc
– Elini beyaz kalbime koy
J’suis l’seul à t’faire cet effet là, ouais ouais
– Sana bunu yapan tek kişi benim, Evet Evet
Le seul à connaitre tes faiblesses
– Zayıf yönlerini bilen tek kişi
J’serai là tant qu’ton oseille est là
– Kuzukulağın orada olduğu sürece orada olacağım
Tu m’vois comme un signe de noblesse, ouais ouais
– Beni asaletin bir işareti olarak görüyorsun, Evet Evet
J’suis plus un signe de faiblesse
– Ben daha çok bir zayıflık belirtisiyim
J’suis dans ton cœur depuis bien longtemps
– Uzun zamandır kalbindeydim.
J’suis plus dans ton nez
– Daha çok burnundayım.
J’suis dans ton cœur depuis bien longtemps
– Uzun zamandır kalbindeydim.
J’suis plus dans ton nez
– Daha çok burnundayım.
J’suis dans ton cœur depuis bien longtemps
– Uzun zamandır kalbindeydim.
J’suis plus dans ton nez
– Daha çok burnundayım.
J’suis dans ton cœur depuis bien longtemps
– Uzun zamandır kalbindeydim.
J’suis plus dans ton nez
– Daha çok burnundayım.
Printemps blanc, un printemps, un printemps, un printemps
– Beyaz bahar, bir bahar, bir bahar, bir bahar
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.