I’m not good at goodbyes
– Vedalarda iyi değilim.
I miss the sunshine in your eyes
– Gözlerindeki güneş ışığını özlüyorum.
Who said cowboys don’t cry?
– Kovboyların ağlamadığını kim söyledi?
Come on, baby, let’s take one last ride
– Hadi bebeğim, son bir gezintiye çıkalım.
We’re riding ’round this carousel if you catch my drift
– Eğer beni yakalarsan bu atlı karıncaya bineceğiz.
We’re riding ’round this wagon wheel, she took me for a spin
– Bu vagon tekerleğine biniyoruz, beni bir tur attı.
We’re riding ’round this carousel, getting dizzy ’til we’re sick
– Bu atlıkarıncaya biniyoruz, hastalanana kadar başımız dönüyor.
Love is like a circle, there’s no easy way to end
– Aşk bir çember gibidir, bitirmenin kolay bir yolu yoktur
It’s too much, I can’t take anymore
– Çok fazla, daha fazla dayanamayacağım.
Stuck feeling like we’ve been here before
– Sanki daha önce buradaymışız gibi hissediyorum.
But now the sun stopped shining here in the Wild West
– Ama şimdi güneş burada Vahşi Batı’da parlamayı bıraktı.
My heart stopped beating and it’s sunk into my chest
– Kalbim atmayı bıraktı ve göğsüme battı.
We’re riding ’round this carousel if you catch my drift
– Eğer beni yakalarsan bu atlı karıncaya bineceğiz.
We’re riding ’round this wagon wheel, she took me for a spin
– Bu vagon tekerleğine biniyoruz, beni bir tur attı.
We’re riding ’round this carousel, getting dizzy ’til we’re sick
– Bu atlıkarıncaya biniyoruz, hastalanana kadar başımız dönüyor.
Love is like a circle, there’s no easy way to end
– Aşk bir çember gibidir, bitirmenin kolay bir yolu yoktur
Just an outlaw who only had one friend
– Sadece bir arkadaşı olan bir kanun kaçağı.
I wonder if I’ll ever see her face again
– Acaba yüzünü bir daha görecek miyim?
Dark clouds hanging over, they follow where I’ve been
– Üzerinde kara bulutlar asılı, gittiğim yeri takip ediyorlar.
My cowboy tears are still blowing in the wind
– Kovboy gözyaşlarım hala rüzgarda esiyor
We’re riding ’round this carousel if you catch my drift
– Eğer beni yakalarsan bu atlı karıncaya bineceğiz.
We’re riding ’round this wagon wheel, she took me for a spin
– Bu vagon tekerleğine biniyoruz, beni bir tur attı.
We’re riding ’round this carousel, getting dizzy ’til we’re sick
– Bu atlıkarıncaya biniyoruz, hastalanana kadar başımız dönüyor.
Love is like a circle, there’s no easy way to end
– Aşk bir çember gibidir, bitirmenin kolay bir yolu yoktur
I’m not good at goodbyes
– Vedalarda iyi değilim.
I miss the sunshine in your eyes
– Gözlerindeki güneş ışığını özlüyorum.
Who said cowboys don’t cry?
– Kovboyların ağlamadığını kim söyledi?
Come on baby, let’s take one last ride
– Hadi bebeğim, son bir gezintiye çıkalım.
We’re riding ’round this carousel if you catch my drift
– Eğer beni yakalarsan bu atlı karıncaya bineceğiz.
We’re riding ’round this wagon wheel, she took me for a spin
– Bu vagon tekerleğine biniyoruz, beni bir tur attı.
We’re riding ’round this carousel, getting dizzy ’til we’re sick
– Bu atlıkarıncaya biniyoruz, hastalanana kadar başımız dönüyor.
Love is like a circle, there’s no easy way to end
– Aşk bir çember gibidir, bitirmenin kolay bir yolu yoktur
Oliver Tree – Cowboys Don’t Cry İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.