You gotta do it
– Bunu yapmak zorundasın
Yeah you gotta do it
– Bunu yapmak zorundasın Evet
Everyday everytime in every single
– Her gün her zaman her gün
Place you find yourself you gotta do it
– Kendini bulduğun yerde yapmalısın.
You gotta go crazy bruh and that it goes on for… forever
– Kafayı yemelisin kardeşim ve bu böyle devam eder… sonsuza dek
I’m rolling on your wheel now
– Şimdi senin direksiyonuna geçiyorum.
I’m drinking Hennessy now
– Şimdi Hennessy içiyorum.
I hope you see now
– Şimdi görürsün umarım
See you don burst my eye glass
– Göz camımı patlattığını gördün mü?
You don scatter my plans
– Planlarımı dağıtmıyorsun.
See my eye I don prass
– Gözümü gör ben aptal değilim
You put me for ambulance
– Beni ambulansa çağırdın.
See what you made me bitch
– Beni ne sürtüğüne bak
See what you made me be
– Bana ne yaptığını görüyor
See what you did to me
– Bak bana ne yaptın
God save me please
– Tanrı beni korusun lütfen
I know you got me now
– Artık beni yakaladığını biliyorum.
I know you got me now
– Artık beni yakaladığını biliyorum.
I know you got me now
– Artık beni yakaladığını biliyorum.
Followed you up and down
– Seni aşağı yukarı takip ettim.
Followed you up and down
– Seni aşağı yukarı takip ettim.
Followed you up and
– Seni takip ettim ve
Now I don loss my mind
– Şimdi aklımı kaçırmıyorum.
Now I don loss my mind
– Şimdi aklımı kaçırmıyorum.
Now I don loss my
– Şimdi kendimi kaybetmiyorum.
Now I know you lie
– Şimdi yalan söylediğini biliyorum.
Now I know you lied
– Şimdi yalan söylediğini biliyorum.
Now I know
– Şimdi biliyorum
‘Cause the doctor said I burnt my liver
– Çünkü doktor karaciğerimi yaktığımı söyledi.
I’ve been drinking
– İçiyorum
Smoking cigars used to sing and play my guitar
– Sigara içen purolar şarkı söyleyip gitarımı çalardı.
Now I’m lost in this sambisa aaahh aaahh aaahh
– Şimdi bu sambisa’da kayboldum aaahh aaahh aaahh
Everything I do am
– Yaptığım her şey am
Everything way you talk I do am
– Yaptığım konuşma her şeyi çoktan aştım
Everything way you ask I do am
– İstediğin her şeyi yapıyorum.
See you don burst my eye glass
– Göz camımı patlattığını gördün mü?
You don scatter my plans
– Planlarımı dağıtmıyorsun.
See my eye I don prass
– Gözümü gör ben aptal değilim
You put me for ambulance
– Beni ambulansa çağırdın.
See what you made me, bitch
– Bak bana ne yaptın, kaltak
See what you made me be
– Bana ne yaptığını görüyor
See what you did to me
– Bak bana ne yaptın
God save me please
– Tanrı beni korusun lütfen
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.