Omega (omega)
– Omega (omega)
El real (el real)
– Gerçek (gerçek)
Tú sí quiere’ buscarte un fundón
– Sana bir fon bulmak istiyorsun.
Un carro convertible y un mujerón
– Üstü açık bir araba ve bir zampara
Tú sí quiere’ una mansión de verdad
– Gerçekten gerçek bir konak istiyorsun.
Terraza, piscina y vista al mar
– Teras, havuz ve deniz manzarası
Tú sí quiere’ que te traten VIP
– VIP muamelesi görmek istiyorsun.
Y que todo gire en torno a ti
– Ve her şeyin senin etrafında dönmesine izin ver
Tú sí quiere’, tú sí quiere’
– İstiyor musun, istemiyor musun’
Ahora hey, voy a ponerte claro que lo que es
– Şimdi size şunu açıkça ifade edeceğim:
Buscando un sueño mucha gente se pierde
– Bir rüya ararken birçok insan kaybolur
Por la envidia y la traición
– Kıskançlık ve ihanet yüzünden
Por el dinero y la ambición
– Para ve hırs için
Se criaron juntos, cada cual busca su rumbo
– Birlikte büyüdüler, her biri kendi yollarını arıyorlardı.
Uno de ellos pudo conseguir el triunfo
– Bunlardan biri zaferi elde edebildi
Mientras que el otro la pasaba mal
– Diğeri zor zamanlar geçirirken
Viendo a su hermano brillar
– Kardeşinin parlamasını izlemek
Oye hermanito, le decían
– Hey küçük kardeşim, ona söylüyorlardı.
Lo’ bacano’ porque tu pana no te busca y mete mano
– ‘Bacano’ çünkü kadifen seni aramıyor ve elini koyuyor
Él respondía con humildad
– Alçakgönüllülükle karşılık verdi
Me siento bien aunque yo no tenga na’
– Na’m olmasa da kendimi iyi hissediyorum.
Del jangueo todo el tiempo en para con los feos
– Her zaman çirkinin peşinde olan jangueo’dan
Se ‘tá buscando to’ la vaina en el meneo
– T ‘gevşekliğinden içinde kılıf arıyor’
Pero era fácil identificar
– Ama tanımlanması kolaydı.
El carro blimblinea’o del capo de lugar
– Mekanın Blimblinea’o arabası capo
Acicala’o siempre ranqueado y blimblinea’o
– Preen’o her zaman sıralanmış ve blimbline’o
Haciendo bulto con to’ lo que se ha buscado
– ‘Aranılana’ götürü yapmak
No sabiendo que la traición
– Bu ihaneti bilmemek
Está en su coro ya lo ‘tán chequeando
– Korosunda ve onu kontrol etmeye başladılar bile.
Pero tú no quiere’
– Ama sen istemiyorsun’
Caer en la prisión porque hiciste fama de tiguerón
– Tigueron’u şöhret yaptığın için hapse girmek
Tú no quiere’ que te vea tu mamá en la sala de un hospital
– Annenin seni hastane koğuşunda görmesini istemezsin.
Tú no quiere’ enfrentar la dirección
– Yönüyle yüzleşmek istemezsin.
Chaleco antibala’ y un cañón
– Kurşun geçirmez yelek ve bir top
Tú no quiere’, tú no quiere’
– Bunu istemezsin, bunu istemezsin’
Una mañana al recibir un dinero
– Bir sabah para alırken
Mientras contaba el sintió un arma de fuego
– Sayarken bir silah hissetti.
Que detonó varias veces en su cuerpo
– Birkaç kez vücudunun içinde infilak eden
Luego se fueron y lo dieron por muerto
– Sonra gittiler ve onu ölüme terk ettiler.
Y aquel amigo que siempre ignoró
– Ve her zaman görmezden gelen o arkadaş
Al escuchar los disparos corrió
– Bu silah sesini duyduktan sonra kaçtı
Y lo encontró en el suelo malherido
– Ve onu yerde ağır yaralı halde buldu.
No lo pensó pa’ ayudar a su amigo
– Bunu arkadaşına yardım etmek için düşünmedi.
Tomó el volante y lo llevo al hospital
– O direksiyona geçti, ben de onu hastaneye götürdüm.
Y los doctores lo pudieron salvar
– Ve doktorlar onu kurtarabildiler.
Esto no es cuento mounstro, esto es real
– Bu bir canavar hikayesi değil, gerçek
Uno nunca sabe a quién va a necesitar
– Yolunda hiç gerek biliyorsun
Tú sí quiere’ efectivo pa’ gastar
– Gerçekten ‘nakit’ harcamak istiyorsun
Pero no te gusta trabajar
– Ama çalışmaktan hoşlanmıyorsun.
Tú si quiere lo que da la vanidad
– Eğer kibrin verdiği şeyi istiyorsa
Pero no quiere lo que viene atrá’
– Ama geri döneni istemiyor’
Tú si quiere que te traten VIP
– Eğer VIP muamelesi görmek istiyorsanız
Y que todo gire en torno a ti
– Ve her şeyin senin etrafında dönmesine izin ver
Tú si quiere, tú sí quiere’
– İsterse sen, isterse sen’
Pero tú no quiere’ que te anden acechando
– Ama seni takip etmelerini istemiyorsun.
Por lo que tú te estás buscando
– Aradığın şey için
Tú no quiere’ un caso federal, una maldita guerra personal
– Federal bir dava, kişisel bir savaş istemiyorsun.
Tú no quiere’ encontrar tu hogar vacío
– Boş evini bulmak istemiyorsun.
Porque a tu familia la has perdido
– Çünkü aileni kaybettin.
Tú no quiere’, tú no quiere’
– Bunu istemezsin, bunu istemezsin’
Tú no quiere, tú no quiere
– İstemiyorsun, istemiyorsun
El real, nadie puede conmigo
– Gerçek olan, kimse benimle yapamaz.
Uh, yeah, uh, yeah, uh, yeah, uh, yeah
– Uh, evet, uh, evet, uh, evet, uh, uh, evet
Uh, yeah, uh, yeah, uh, yeah, uh, yeah
– Uh, evet, uh, evet, uh, evet, uh, uh, evet
Uh-eh, oh, uh-eh, oh, oh
– Uh-eh, oh, uh-eh, oh, oh
Uh-eh, oh, uh-eh, oh, oh
– Uh-eh, oh, uh-eh, oh, oh
Tú sí quiere’ efectivo pa’ gastar
– Gerçekten ‘nakit’ harcamak istiyorsun
Pero no te gusta trabajar
– Ama çalışmaktan hoşlanmıyorsun.
Tú sí quiere’ lo que da la vanidad
– Kibrin verdiği şeyi istiyorsun.
Pero no quiere lo que viene atra’
– Ama sırada ne olacağını istemiyor.
Tú sí quiere’ que te traten VIP
– VIP muamelesi görmek istiyorsun.
Y que todo gire en torno a ti
– Ve her şeyin senin etrafında dönmesine izin ver
Tú sí quiere’, tú sí quiere’
– İstiyor musun, istemiyor musun’
Pero tú no quiere’ que te anden acechando
– Ama seni takip etmelerini istemiyorsun.
Por lo que tú te estás buscando
– Aradığın şey için
Tú no quiere’ un caso federal, una maldita guerra personal
– Federal bir dava, kişisel bir savaş istemiyorsun.
Tú no quiere’ encontrar tu hogar vacío
– Boş evini bulmak istemiyorsun.
Porque a tu familia la has perdido
– Çünkü aileni kaybettin.
Tú no quiere’, tú no quiere’
– Bunu istemezsin, bunu istemezsin’
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet, evet
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet, evet
Uh-oh, uh-oh, oh, oh, oh
– Uh-oh, uh-oh, oh, oh, oh
Uh-oh, uh-oh, oh, oh, oh
– Uh-oh, uh-oh, oh, oh, oh
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet, evet
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet, evet
Uh-oh, uh-oh, oh, oh, oh
– Uh-oh, uh-oh, oh, oh, oh
Uh-oh
– Uh-oh
Nadie puedo conmigo
– Kimse benimle yapamaz.
Tú estás claro
– Açık
Que con el Omega no
– Omega ile değil
El que se cruza con este monstruo la mato
– Bu canavarla yolları kesişen onu öldürdü.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.