Woke up in London yesterday
– Dün Londra’da uyandım
Found myself in the city, near Picadilly
– Kendimi Picadilly yakınlarındaki bir şehirde buldum
Don’t really know how I got here
– Gerçekten buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum
I got some pictures on my phone
– Telefonumda birkaç fotoğraf var.
New names and numbers that I don’t know
– Bilmediğim yeni isimler ve sayılar
Address to places like Abbey Road
– Abbey Road gibi yerlerin adresi
Day turns to night
– Gün geceye döner
Night turns to whatever we want
– Gece istediğimiz her şeye dönüşüyor
We’re young enough to say
– Söyleyecek kadar genciz.
Oh, this has gotta be the good life
– Oh, bu iyi bir hayat olmalı
This has gotta be the good life
– Bu iyi bir hayat olmalı
This could really be a good life, good life
– Bu gerçekten iyi bir hayat olabilir, iyi bir hayat
I say oh, got this feeling that you can’t fight
– Ben diyorum ki, oh, savaşamayacağın bir his var
Like this city is on fire tonight
– Bu gece bu şehir yanıyor gibi
This could really be a good life
– Bu gerçekten iyi bir hayat olabilir
A good, good life
– İyi, iyi bir hayat
Oh, oh, oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh, oh, oh
To my friends in New York, I say hello
– New York’taki arkadaşlarıma Merhaba diyorum.
My friends in L.A. they don’t know
– Los Angeles’taki arkadaşlarım bilmiyorlar.
Where I’ve been for the past few years or so
– Son birkaç yıldır neredeydim
Paris to China to Colorado
– Paris-Çin-Colorado
Sometimes there’s airplanes I can’t jump out
– Bazen atlayamadığım uçaklar olur.
Sometimes there’s bullshit that don’t work now
– Bazen şu anda işe yaramayan saçmalıklar var
We all got our stories but please, tell me
– Hepimizin kendi hikayeleri var ama lütfen söyle bana
What there’s to complain about
– Şikayet edecek ne var
When you’re happy like a fool
– Bir aptal gibi mutlu olduğunda
Let it take you over
– Hadi sen al bunu
When everything is out
– Her şey bittiğinde
You gotta take it in
– Bunu almalısın
Oh, this has gotta be the good life
– Oh, bu iyi bir hayat olmalı
This has gotta be the good life
– Bu iyi bir hayat olmalı
This could really be a good life, good life
– Bu gerçekten iyi bir hayat olabilir, iyi bir hayat
I say oh, got this feeling that you can’t fight
– Ben diyorum ki, oh, savaşamayacağın bir his var
Like this city is on fire tonight
– Bu gece bu şehir yanıyor gibi
This could really be a good life
– Bu gerçekten iyi bir hayat olabilir
A good, good life
– İyi, iyi bir hayat
Oh, oh, oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh, oh, oh
Oh, good, good life
– Oh, güzel, güzel hayat
Oh, oh, yeah, oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, evet, oh, oh, oh, oh
Hopelessly I feel like there might be something that I’ll miss
– Umutsuzca özleyeceğim bir şey olabileceğini hissediyorum
Hopelessly I feel like the window closes oh so quick
– Umutsuzca pencerenin kapandığını hissediyorum oh çok hızlı
Hopelessly I’m taking a mental picture of you now
– Umutsuzca şimdi senin zihinsel bir resmini çekiyorum
‘Cause hopelessly the hope is we have so much to feel good about
– Çünkü umutsuzca umut, iyi hissetmemiz gereken çok şey var
Oh, this has gotta be the good life
– Oh, bu iyi bir hayat olmalı
This has gotta be the good life
– Bu iyi bir hayat olmalı
This could really be a good life, good life
– Bu gerçekten iyi bir hayat olabilir, iyi bir hayat
I say oh, got this feeling that you can’t fight
– Ben diyorum ki, oh, savaşamayacağın bir his var
Like this city is on fire tonight
– Bu gece bu şehir yanıyor gibi
This could really be a good life
– Bu gerçekten iyi bir hayat olabilir
A good, good life
– İyi, iyi bir hayat
Oh, yeah
– Oh, evet
Good, good life
– İyi, iyi bir hayat
Good life
– İyi yaşam
Oh, oh, oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh, oh, oh
Listen
– Dinle
To my friends in New York, I say hello
– New York’taki arkadaşlarıma Merhaba diyorum.
My friends in L.A. they don’t know
– Los Angeles’taki arkadaşlarım bilmiyorlar.
Where I’ve been for the past few years or so
– Son birkaç yıldır neredeydim
Paris to China to Colorado
– Paris-Çin-Colorado
Sometimes there’s airplanes I can’t jump out
– Bazen atlayamadığım uçaklar olur.
Sometimes there’s bullshit that don’t work now
– Bazen şu anda işe yaramayan saçmalıklar var
We all got our stories but please, tell me
– Hepimizin kendi hikayeleri var ama lütfen söyle bana
What there’s to complain about
– Şikayet edecek ne var
OneRepublic – Good Life İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.