I know I could lie, but I’m telling the truth
– Yalan söyleyebileceğimi biliyorum ama doğruyu söylüyorum.
Wherever I go, there’s a shadow of you
– Nereye gidersem gideyim, senin bir gölgen var.
I know I could try looking for something new
– Yeni bir şey aramayı deneyebileceğimi biliyorum.
But wherever I go, I’ll be looking for you
– Ama nereye gidersem gideyim, seni arıyor olacağım.
Some people lie, but they’re looking for magic
– Bazı insanlar yalan söyler ama sihir ararlar.
Others are quietly going insane
– Diğerleri sessizce çıldırıyor
I feel alive when I’m close to the madness
– Çılgınlığa yakın olduğumda kendimi canlı hissediyorum.
No easy love could ever make me feel the same
– Kolay bir aşk beni asla aynı hissettiremezdi.
I know I could lie, but I won’t lie to you
– Yalan söyleyebileceğimi biliyorum ama sana yalan söylemeyeceğim.
Wherever I go, you’re the ghost in the room
– Nereye gidersem gideyim, odadaki hayalet sensin.
I don’t even try looking for something new
– Yeni bir şey aramaya bile çalışmıyorum.
‘Cause wherever I go, I’ll be looking for you
– Çünkü nereye gidersem gideyim, seni arıyor olacağım.
Some people try, but they can’t find the magic
– Bazı insanlar dener ama büyüyü bulamaz
Others get down on their knees, and they pray
– Diğerleri dizlerinin üstüne çökerler ve dua ederler
I come alive when I’m close to the madness
– Çılgınlığa yaklaştığımda canlanıyorum.
No easy love could ever make me feel the same
– Kolay bir aşk beni asla aynı hissettiremezdi.
Make me feel the same
– Aynı hissetmemi
Make me feel the same, same, same
– Aynı, aynı, aynı hissetmemi sağla.
I know I could lie, but I’m telling the truth
– Yalan söyleyebileceğimi biliyorum ama doğruyu söylüyorum.
Wherever I go, there’s a shadow of you
– Nereye gidersem gideyim, senin bir gölgen var.
I know I could try looking for something new
– Yeni bir şey aramayı deneyebileceğimi biliyorum.
But wherever I go, I’ll be looking for you
– Ama nereye gidersem gideyim, seni arıyor olacağım.
Wherever I go, I’ll be looking for you, you
– Nereye gidersem gideyim, seni arıyor olacağım, seni
Some people pray to their God for some magic
– Bazı insanlar Tanrılarına sihir için dua eder.
‘Cause no easy love could ever make them feel the same
– Çünkü hiçbir kolay aşk onları aynı hissettiremez.
No easy love could ever make me feel the same
– Kolay bir aşk beni asla aynı hissettiremezdi.
Make me feel the same, same, same
– Aynı, aynı, aynı hissetmemi sağla.
I know I could lie, but I’m telling the truth
– Yalan söyleyebileceğimi biliyorum ama doğruyu söylüyorum.
Wherever I go, there’s a shadow of you
– Nereye gidersem gideyim, senin bir gölgen var.
I know I could try looking for something new
– Yeni bir şey aramayı deneyebileceğimi biliyorum.
But wherever I go, I’ll be looking for you
– Ama nereye gidersem gideyim, seni arıyor olacağım.
You think it’s a lie when I’m telling the truth
– Doğruyu söylediğimde yalan olduğunu düşünüyorsun.
Wherever I go, I’ll be looking for you
– Nereye gidersem gideyim, seni arıyor olacağım.
Wherever I go, I’ll be looking for you
– Nereye gidersem gideyim, seni arıyor olacağım.
Looking for you, looking for you, ah
– Seni arıyorum, seni arıyorum, ah
OneRepublic – Wherever I Go İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.