The stars lean down to kiss you
– Yıldızlar seni öpmek için eğiliyor
And I lie awake and miss you
– Uzanıyorum ve seni özlüyorum
Pour me a heavy dose of atmosphere
– Bana atmosferden hava ver
‘Cause I’ll doze off safe and soundly
– Çünkü ben mışıl mışıl uyuyacağım
But I’ll miss your arms around me
– Ama bana sarılmanı özleyeceğim
I’d send a postcard to you, dear
– Sana kart yollamak isterim, sevgilim
‘Cause I wish you were here
– Çünkü burada olmanı dilerdim.
I’ll watch the night turn light-blue
– Gecenin açık maviye dönüşünü izleyeceğim
But it’s not the same without you
– Ama sensiz aynı olmuyor
Because it takes two to whisper quietly
– Çünkü sessizce fısıldamak için iki kişi gerekiyor.
The silence isn’t so bad
– Sessizlik o kadar da kötü değil
‘Til I look at my hands and feel sad
– Ellerime bakıp üzgün hissedene kadar
‘Cause the spaces between my fingers
– Çünkü parmaklarımın arasındaki boşluk
Are right where yours fit perfectly
– Senin parmaklarının mükemmel bir şekilde uyduğu yer.
I’ll find repose in new ways
– Huzuru başka yollardan bulacağım
Though I haven’t slept in two days
– İki gündür uyuymuyor olmama rağmen
‘Cause cold nostalgia
– Çünkü soğuk özlemin
Chills me to the bone
– İçime işliyor
But drenched in vanilla twilight
– Vanilya alacakaranlıkta sırılsıklam oldum
I’ll sit on the front porch all night
– Bütün gece ön verandada oturacağım
Waist-deep in thought because
– Her yanım düşüncelerle dolu çünkü
When I think of you I don’t feel so alone
– Seni düşündüğüm zaman o kadar da yalnız hissetmiyorum
I don’t feel so alone, I don’t feel so alone
– O kadar da yalnız hissetmiyorum, O kadar da yalnız hissetmiyorum
As many times as I blink
– Gözlerimi kırptığım her an
I’ll think of you tonight
– Bu gece seni düşüneceğim
I’ll think of you tonight
– Bu gece seni düşüneceğim
When violet eyes get brighter
– Ne zaman ki menekşe gözler aydınlansa
And heavy wings grow lighter
– Ve ağır kanatlar hafiflese
I’ll taste the sky and feel alive again
– Gökyüzünü tadıp tekrar canlı hissedeceğim
And I’ll forget the world that I knew
– Ve bildiğim dünyayı unutacağım
But I swear I won’t forget you
– Ama yemin ederim ki seni unutmayacağım
Oh, if my voice could reach
– Ah, sesim yetebilse
Back through the past
– Geçmişe
I’d whisper in your ear
– Kulağına fısıldardım
Oh darling, I wish you were here
– Ah sevgilim, keşke burada olsaydın
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.