Pauline – Give Me A Call İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do, (wooh, whenever you’re gone)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun, (wooh, ne zaman gidersen)
Give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do (I miss you babe, I really do, whenever you’re gone)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun (seni özlüyorum bebeğim, gerçekten özlüyorum, ne zaman gidersen git)
Just give me a call
– Sadece beni ara

I want you baby, I need your touch
– Seni istiyorum bebeğim, dokunuşuna ihtiyacım var
Been holdning on but, I can’t let you go nooh
– Tutuyordum ama gitmene izin veremem nooh
You’re a part of me (But all I do is walk away)
– Sen benim bir parçamsın (ama tek yaptığım uzaklaşmak)
I wanna tell you, how I feel
– Sana nasıl hissettiğimi söylemek istiyorum.
Nothing can stop me, from loving you
– Hiçbir şey beni durduramaz, seni sevmekten
It’s all in the things you ooh
– Her şey senin içinde ooh

There’s nothing I won’t do to have you next to me
– Yanımda olman için yapmayacağım hiçbir şey yok
But all I do is letting you down (Letting you down)
– Ama tek yaptığım seni hayal kırıklığına uğratmak (seni hayal kırıklığına uğratmak)
So how in the world can I make you listen
– Peki seni nasıl dinletebilirim
To me, and my heart
– Bana ve kalbime

Just give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do (wooh, whenever you’re gone)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun (wooh, ne zaman gidersen)
Give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do (I miss you babe, I really do, whenever you’re gone)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun (seni özlüyorum bebeğim, gerçekten özlüyorum, ne zaman gidersen git)
Just give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do (wooh, whenever you’re gone)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun (wooh, ne zaman gidersen)
Give me a call
– Beni ara

Everytime I, see you face
– Her zaman seni görüyorum
It’s clear to me that, you’re all I need
– Benim için açık olan şu ki, tüm ihtiyacım olan sensin
But still, I walk away (walk away, mmh)
– Ama yine de uzaklaşıyorum (uzaklaşıyorum, mmh)
I wish I knew how, to make this change
– Keşke bu değişikliği nasıl yapacağımı bilseydim
But is it impossible, am I struggling in vain
– Ama bu imkansız mı, boşuna mı mücadele ediyorum
All these clouds, surrounding me so I can not see
– Bütün bu bulutlar beni çevreliyor, bu yüzden göremiyorum

But still there’s nothing I won’t do to have you next to me
– Ama yine de yanımda olman için yapmayacağım bir şey yok
But all I do is letting you down (Letting you down)
– Ama tek yaptığım seni hayal kırıklığına uğratmak (seni hayal kırıklığına uğratmak)
So how in the world can I make you listen
– Peki seni nasıl dinletebilirim
To me, and my heart
– Bana ve kalbime

Just give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do (wooh, whenever you’re gone)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun (wooh, ne zaman gidersen)
Give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do (I miss you babe, I really do, whenever you’re gone)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun (seni özlüyorum bebeğim, gerçekten özlüyorum, ne zaman gidersen git)
Just give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do (wooh, whenever you’re gone)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun (wooh, ne zaman gidersen)
Give me a
– Bana bir ver

Staring me down, there’s no easy way out
– Bana bakarken, kolay bir çıkış yolu yok
Ooh no, don’t go
– Oh hayır, gitme
All that I want is for you to call
– Tek istediğim araman.
I wanna try to make it right
– Bunu düzeltmeye çalışmak istiyorum.
So please just
– Bu yüzden lütfen sadece

Give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do (wooh, whenever you’re gone)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun (wooh, ne zaman gidersen)
Give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do (I miss you babe, I really do, whenever you’re gone)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun (seni özlüyorum bebeğim, gerçekten özlüyorum, ne zaman gidersen git)
Just give me a call, I miss you
– Beni ara, seni özledim.
You know I really do (I really do, one call)
– Gerçekten yaptığımı biliyorsun (gerçekten yapıyorum, bir çağrı)
Just give me a call babe
– Sadece beni ara bebeğim




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın