Yes, I understand
– Evet, anlıyorum
That every life must end
– Her hayatın bitmesi gerektiğini
As we sit alone
– Yalnız otururken
I know someday we must go
– Biliyorum ki bir gün gitmeliyiz
Ohh, I’m a lucky man
– Ohh, ben şanslı bir adamım
To count on both hands
– İki eline de güvenmek için
The ones I love
– Sevdiklerim
Some folks just have one
– Bazı insanlar sadece bir tane var
Yeah, others they got none
– Evet, Diğerleri hiçbiri var
Stay with me
– Benimle kal
Let’s just breathe
– Sadece nefes alalım.
Practised on our sins
– Günahlarımız üzerinde çalıştı
Never gonna let me win
– Asla kazanmama izin ver
Under everything
– Her şeyin altında
Just another human being
– Sadece başka bir insan
Yeah, I don’t want to hurt
– Evet, incitmek istemiyorum.
There’s so much in this world
– Bu dünyada çok şey var
To make me believe
– Yapmak inan bana
Stay with me
– Benimle kal
All I see
– Tek gördüğüm
Did I say that I need you?
– Sana ihtiyacım olduğunu söyledim mi?
Did I say that I want you?
– Seni istediğimi söyledim mi?
What if I did and I’m a fool you see
– Ya yaptıysam ve gördüğün gibi aptalsam
No one knows this more than me
– Kimse bunu benden daha iyi bilemez.
‘Cause I come clean
– Çünkü itiraf ediyorum.
I wonder everyday
– Her gün merak ediyorum
As I look upon your face
– Yüzüne baktığımda
Everything you gave
– Verdiğin her şey
And nothing you would take
– Ve alacağın hiçbir şey yok
Nothing you would take
– Alacağın hiçbir şey yok.
Everything you gave
– Verdiğin her şey
Did I say that I need you?
– Sana ihtiyacım olduğunu söyledim mi?
Did I say that I want you?
– Seni istediğimi söyledim mi?
What if I did and I’m a fool you see
– Ya yaptıysam ve gördüğün gibi aptalsam
No one knows this more than me
– Kimse bunu benden daha iyi bilemez.
I come clean
– İtiraf ediyorum
Nothing you would take
– Alacağın hiçbir şey yok.
Everything you gave
– Verdiğin her şey
Hold me ’till I die
– Ölene kadar bana sarıl
Meet you on the other side
– Diğer tarafta buluşalım.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.