I’ve got the brains
– Bende beyin var
And you’ve got the looks
– Ve bakışların var
Let’s make lots of money
– Gidelim de çok para kazanıyorsun
You’ve got the brawn
– Kas gücü var
I’ve got the brains
– Bende beyin var
Let’s make lots of
– Hadi bir sürü yapalım
I’ve had enough of scheming and messing around with jerks
– Entrika ve gerizekalı ile uğraşmaktan bıktım
My car is parked outside, I’m afraid it doesn’t work
– Arabam dışarıda park edilmiş, korkarım işe yaramıyor.
I’m looking for a partner, someone who gets things fixed
– Bir ortak arıyorum, her şeyi düzeltecek birini.
Ask yourself this question: do you want to be rich?
– Kendinize şu soruyu sorun: zengin olmak ister misiniz?
I’ve got the brains
– Bende beyin var
You’ve got the looks
– Bakışları var
Let’s make lots of money
– Gidelim de çok para kazanıyorsun
You’ve got the brawn
– Kas gücü var
I’ve got the brains
– Bende beyin var
Let’s make lots of money
– Gidelim de çok para kazanıyorsun
You can tell I’m educated, I studied at the Sorbonne
– Eğitim aldığımı söyleyebilirsin, Sorbonne’da okudum.
Doctored in mathematics, I could have been a don
– Matematikte doktora yaptım, bir don olabilirdim
I can program a computer, choose the perfect time
– Bir bilgisayarı programlayabilirim, mükemmel zamanı seçebilirim
If you’ve got the inclination, I have got the crime
– Eğer eğim var, suç var
Oh, there’s a lot of opportunities
– Oh, bir çok fırsat var
If you know when to take them, you know?
– Eğer onları almak için zaman biliyorsanız, biliyor musun?
There’s a lot of opportunities
– Bir çok fırsat var
If there aren’t, you can make them
– Eğer değilse, onları yapabilirsiniz
Make or break them
– Onları yapmak veya kırmak
I’ve got the brains
– Bende beyin var
You’ve got the looks
– Bakışları var
Let’s make lots of money
– Gidelim de çok para kazanıyorsun
Let’s make lots of… money
– Bir sürü yapalım… para
(Aahhhhh) Money
– (Aahhhhh) Para
(Aahhhhh)
– (Aahhhhh)
(Aahhhhh – Di du da di da bu di ba)
– (Aahhhhh – Di du da di da bu di ba)
You can see I’m single-minded, I know what I could be
– Tek fikirli olduğumu görüyorsun, ne olabileceğimi biliyorum
How’d you feel about it, come take a walk with me?
– Bu konuda ne hissettin, gel benimle yürüyüşe çık.
I’m looking for a partner, regardless of expense
– Masraftan bağımsız olarak bir ortak arıyorum
Think about it seriously, you know it makes sense
– Bunu ciddi olarak düşün, mantıklı olduğunu biliyorsun
Let’s (Got the brains)
– Hadi (beyinleri var)
Make (Got the looks)
– Yapmak (görünüm var)
Let’s make lots of money (Oohh money)
– Çok para kazanalım (oohh money)
(Let’s) You’ve got the brawn
– (Hadi) kasların var
(Make) I’ve got the brains
– (Yapmak) beyinleri var
Let’s make lots of money (Oohh money)
– Çok para kazanalım (oohh money)
I’ve got the brains (Got the brains)
– Beynim var (beynim var)
You’ve got the looks (Got the looks)
– Bakışların var (bakışların var)
Let’s make lots of money (Oohh money)
– Çok para kazanalım (oohh money)
Money
– Para
Pet Shop Boys – Opportunities (Let’s Make Lots Of Money) İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.