Phoebe Bridgers – Motion Sickness İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I hate you for what you did
– Yaptıkların için senden nefret ediyorum.
And I miss you like a little kid
– Ve seni küçük bir çocuk gibi özlüyorum
I faked it every time, but that’s alright
– Her seferinde numara yaptım, ama sorun değil
I can hardly feel anything, I hardly feel anything at all
– Neredeyse hiçbir şey hissetmiyorum, neredeyse hiçbir şey hissetmiyorum

You gave me fifteen hundred
– Bana on beş yüz verdin.
To see your hypnotherapist
– Hipnoterapistinizi görmek için
I only went one time, you let it slide
– Sadece bir kez gittim, sen kaymasına izin verdin
Fell on hard times a year ago, was hoping you would let it go and you did
– Bir yıl önce zor zamanlar geçirdim, onu bırakacağını umuyordum ve sen yaptın

I have emotional motion sickness
– Duygusal hareket hastalığım var
Somebody roll the windows down
– Biri pencereleri aşağı yuvarlasın.
There are no words in the English language
– İngilizce dilinde kelime yok
I could scream to drown you out
– Seni boğmak için çığlık atabilirim.

I’m on the outside looking through
– Dışarıdayım, bakıyorum
You’re throwing rocks around your room
– Odana taş atıyorsun.
And while you’re bleeding on your back in the glass
– Ve sen camda sırtında kanarken
I’ll be glad that I made it out and sorry that it all went down like it did
– Ve üzgünüm her şey hoşuna gitti mi yaptım memnun olurum yaptı

I have emotional motion sickness
– Duygusal hareket hastalığım var
Somebody roll the windows down
– Biri pencereleri aşağı yuvarlasın.
There are no words in the English language
– İngilizce dilinde kelime yok
I could scream to drown you out
– Seni boğmak için çığlık atabilirim.

And why do you sing with an English accent?
– Ve neden İngiliz aksanıyla şarkı söylüyorsun?
I guess it’s too late to change it now
– Sanırım şimdi değiştirmek için çok geç
You know I’m never gonna let you have it
– Sana asla izin vermeyeceğimi biliyorsun.
But I will try to drown you out
– Ama seni boğmaya çalışacağım.

You said when you met me, you were bored
– Benimle tanıştığında sıkıldığını söylemiştin.
You said when you met me, you were bored
– Benimle tanıştığında sıkıldığını söylemiştin.
And you, you were in a band when I was born
– Ve sen, ben doğduğumda bir gruptaydın.

I have emotional motion sickness
– Duygusal hareket hastalığım var
I try to stay clean and live without
– Temiz kalmaya ve onsuz yaşamaya çalışıyorum
And I wanna know what would happen
– Ve ne olacağını bilmek istiyorum
If I surrender to the sound
– Eğer sese teslim olursam
Surrender to the sound
– Sese Teslim ol




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın