P!nk – But We Lost It İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

They say everything is temporary
– Her şeyin geçici olduğunu söylüyorlar.
Who the hell are they anyways
– Her neyse, onlar kim
I wanna know where does love go to die
– Aşkın nereye gittiğini bilmek istiyorum
Is it some sad empty castle in the sky
– Gökyüzünde üzgün bir boş kale mi
Did we just shoot too high and spoil like wine?
– Çok yükseğe ateş edip şarap gibi bozulduk mu?

You walked by, and it’s like our bodies never touch
– Sen geçtin ve sanki vücudumuz hiç dokunmuyor gibi
No love, you hold me close, but I don’t feel much
– Hiçbir aşk, beni yakınında tut, ama ben pek bir şey hissetmiyorum
I cry, maybe time isn’t on our side
– Ağlıyorum, belki zaman bizim tarafımızda değildir
We have a thing but we lost it
– Bir şeyimiz var ama kaybettik.
One more go, I kinda thought if we took it slow
– Bir kez daha, Eğer yavaş alırsak diye düşündüm
It might be easier for us, yeah for us to know
– Bizim için daha kolay olabilir, Evet bizim için bilmek
I know we never been quite here before
– Daha önce buraya hiç gelmediğimizi biliyorum.
I wish I knew it when we lost it
– Keşke onu kaybettiğimizde bilseydim.

You used to try to wake the beast in me
– Beni canavar uyandırmak için denemek için kullanılır
There’s still a very sleepy part of me inside
– İçimde hala çok uykulu bir parçam var.
I have been waiting to come alive
– Canlanmayı bekliyordum.
You stared into my eyes and turned to stone
– Gözlerimin içine baktın ve taşa döndün
And now I’m living all alone
– Ve şimdi yapayalnız yaşıyorum
In this four walls
– Bu dört duvarda

There’s a stranger, he’s lying in my bed
– Bir yabancı var, o benim yatağımda yatıyor
Kinda blank like the thoughts living in my head
– Kafamda yaşayan düşünceler gibi boş
This is the one that I felt I knew so well
– Bu benim çok iyi bildiğimi hissettiğim şey
I think we had it but we lost it
– Sanırım vardı ama kaybettik.
I’m still the girl that you chased all around the world
– Ben hala tüm dünyada kovaladığın kızım.
I haven’t changed, I’ve just replaced all the chains with pearls
– Değişmedim, sadece tüm zincirleri incilerle değiştirdim
I want the same thing we did back then
– O zamanlar yaptığımızın aynısını istiyorum.
I know we had it but we lost it
– Sahip olduğumuzu biliyorum ama kaybettik.

Oh, the bone breaks
– Oh, kemik kırılıyor
It grows back stronger
– Geri güçlü büyür
Oh, the bone breaks
– Oh, kemik kırılıyor
It grows back stronger
– Geri güçlü büyür
The bone breaks
– Kemik kırılır
It grows back stronger
– Geri güçlü büyür
Oh, the bone breaks
– Oh, kemik kırılıyor

You walked by, and it’s like our bodies never touch
– Sen geçtin ve sanki vücudumuz hiç dokunmuyor gibi
No love, you hold me close, but I don’t feel much
– Hiçbir aşk, beni yakınında tut, ama ben pek bir şey hissetmiyorum
I cry, maybe time isn’t on our side
– Ağlıyorum, belki zaman bizim tarafımızda değildir
We have a thing but we lost it
– Bir şeyimiz var ama kaybettik.
One more go, I kinda thought if we took it slow
– Bir kez daha, Eğer yavaş alırsak diye düşündüm
It might be easier for us, yeah for us to know
– Bizim için daha kolay olabilir, Evet bizim için bilmek
I know we never been quite here before
– Daha önce buraya hiç gelmediğimizi biliyorum.
I wish I knew it when we lost it
– Keşke onu kaybettiğimizde bilseydim.
Yeah, I wish I knew it when we lost it
– Evet, keşke kaybettiğimizde bilseydim.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın