Poison – Every Rose Has Its Thorn İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

We both lie silently still in the dead of the night
– İkimiz de gecenin köründe sessizce yatıyoruz.
Although we both lie close together we feel miles apart inside
– Birbirimize yakın yalan olsa içimizdeki mesafe
Was it somethin’ I said or something I did?
– Söylediğim bir şey mi yoksa yaptığım bir şey mi?
Did my words not come out right?
– Sözlerim doğru çıkmadı mı?
Though I tried not to hurt you
– Sana zarar vermemeye çalışsam da
Though I tried
– Yine de denedim
But I guess that’s why they say
– Ama sanırım bu yüzden diyorlar ki

Every rose has its thorn
– Her gülün dikeni vardır
Just like every night has its dawn
– Tıpkı her gecenin şafağı gibi
Just like every cowboy sings his sad, sad song
– Tıpkı her kovboyun hüzünlü, hüzünlü şarkısını söylediği gibi
Every rose has its thorn
– Her gülün dikeni vardır
Yeah, it does
– Evet, değil mi

I listen to our favorite song playin’ on the radio
– En sevdiğimiz şarkıyı radyoda dinliyorum
Hear the DJ say love’s a game of easy come and easy go
– Dj’in sevginin kolay gel ve kolay git oyunu olduğunu söylediğini duyun
But I wonder does he know
– Ama acaba biliyor mu
Has he ever felt like this
– Hiç böyle hissetti mi
And I know that you’d be here right now
– Ve şu anda burada olacağını biliyorum
If I could have let you know somehow I guess
– Eğer bir şekilde sana haber verebilseydim, sanırım

Every rose has its thorn
– Her gülün dikeni vardır
Just like every night has its dawn
– Tıpkı her gecenin şafağı gibi
Just like every cowboy sings his sad, sad song
– Tıpkı her kovboyun hüzünlü, hüzünlü şarkısını söylediği gibi
Every rose has its thorn
– Her gülün dikeni vardır

Though it’s been a while now
– Gerçi uzun zaman oldu şimdi
I can still feel so much pain
– Hala çok acı hissediyorum
Like the knife that cuts you the wound heals
– Seni kesen bıçak gibi yarayı iyileştirir
But the scar, that scar remains
– Ama yara izi, o yara izi kalır

I know I could have saved our love that night
– O gece aşkımızı kurtarabilirdim.
If I’d know what to say
– Ne diyeceğimi bilseydim
Instead of making love
– Sevişmek yerine
We both made our separate ways
– İkimiz de kendi yollarımızı yaptık

And now I hear you found somebody new
– Ve şimdi yeni birini bulduğunu duydum
And that I never meant that much to you
– Ve senin için hiç bu kadar önemli olmamıştım
To hear that tears me up inside
– Bunu duymak beni içeride parçalıyor
And to see you cuts me like a knife, I guess
– Ve beni bıçak gibi kestiğini görmek için, sanırım

Every rose has its thorn
– Her gülün dikeni vardır
Just like every night has its dawn
– Tıpkı her gecenin şafağı gibi
Just like every cowboy sings his sad, sad song
– Tıpkı her kovboyun hüzünlü, hüzünlü şarkısını söylediği gibi
Every rose has its thorn
– Her gülün dikeni vardır




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın