여기까지만 너와 같은 마음이야
– Burada seninle aynı aklım var.
이유를 찾지 마 우리 마음만 축나니까
– Bir sebep bulma. Bunu sadece kalplerimiz kutlar.
누구 탓이든지 할 건 없어
– Kimseyi suçlayacak bir şey yok.
인연이란 덫 끝에 멈춰 서있어
– Bağlantı tuzağın sonunda durur.
노랫말에 그려진 바랜 약속도
– Solmuş sözler şarkının sözlerine çekildi
펜촉에 담긴 진한 사연들도
– Uçtaki karanlık hikayeler
이젠 흐린 가을 속 낙엽들의 말로
– Şimdi, bulutlu sonbaharda düşen yaprakların sözleriyle
남겨 둬야 해 그런 기억 안고
– Onu geride bırakmalıyım. O anıya sahip değilim.
행복 해야 해 이제 더 더 더
– Artık daha çok mutlu olmalısın.
넌지시 멈춰 다시 돌아봐도
– Kes şunu, arkana bak.
미련이란 얼룩은 아니게끔
– Leke değil.
(웃어줘 너의 얼굴은)
– (Yüzünü gülümse)
그저 그렇게 나를 스쳐 지나가 줘
– Bırak öyle otlayayım.
No, thanks, 내 걱정은 하지 말고
– Hayır, teşekkürler, benim için endişelenme.
너는 아무 말도 말아줘 내가 아물지가 않아도
– Hiçbir şey söylemek zorunda olmasan bile, hiçbir şey söylemene gerek yok.
Oh, I just bless you, oh, I just bless you
– Oh, sadece seni kutsuyorum, oh, sadece seni kutsuyorum
Goodbye, my dear
– Güle güle canım
아무렇지 않아 I’m getting sober, yeah
– Ayık oluyorum, Evet
And I’m still here
– Ve ben hala buradayım
우리란 말보다는 너가 어울려
– Sen bizden daha yakışıklısın.
너가 좋아하는 걸 좋아하는 거야 난
– Sevdiğin şeyi sevdim.
너가 싫어하는 건 싫어하는 거야 난
– Sevmediğin şey, sevmediğin şeydir.
Your choice is the best 마찬가지야 나도
– Senin seçimin de en iyisi.
I can let you go 널 이해하려고 해
– Gitmene izin verebilirim, seni anlamaya çalışıyorum.
억지 사랑은 너가 싫어하니깐
– Zoraki aşk, sevmediğin içindir.
넌 흐르는 눈물 닦고 천천히 걸어가 뒤돌지 말고
– Akan gözyaşlarını sil, yavaşça yürü, arkanı dönme.
걱정 마 나는 너가 밉지 않아
– Merak etme, senden nefret etmiyorum.
그저 그렇게 나를 스쳐 지나가 줘
– Bırak öyle otlayayım.
No, thanks, 내 걱정은 하지 말고
– Hayır, teşekkürler, benim için endişelenme.
너는 아무 말도 말아줘 내가 아물지가 않아도
– Hiçbir şey söylemek zorunda olmasan bile, hiçbir şey söylemene gerek yok.
Oh, I just bless you, oh, I just bless you
– Oh, sadece seni kutsuyorum, oh, sadece seni kutsuyorum
나른한 아침 햇살이 닿은 뒤에
– Durgun sabah güneşi ulaştıktan sonra
여남은 기억들이 보다 더 멋진 색감을 담길
– Anılarınız daha harika renkler içersin
가벼운 발걸음이 추억에 잠겨 더디지 않길
– Işık basamağı anılara kilitlenmesin
바랄게 하루빨리, yeah-eh, yeah, yeah
– Umarım yakında bir gün olur, evet-eh, evet, evet
미소만 가득하길 너의 내일에 yeah, yeah, yeah
– Yarınına gülümsemelerle dolu olabilir miyim evet, evet, evet
I know we can’t stop missing, 보고 싶겠지
– Kaçırmaktan vazgeçemeyeceğimizi biliyorum.
옆을 스친 내 모든 인연을 통틀어 돌이켜봐도
– Senin tarafını sıyıran tüm ilişkilerime baksan bile.
이건 내 진심 머리를 흩트려놓은
– Bu benim samimi kafam.
이 가을바람처럼 넌 내 맘을 헝클어놨지
– Bu sonbahar rüzgarı gibi aklımı başımdan aldın.
더 멋지게 널 놓아줄게
– Daha iyi gitmene izin vereceğim.
뒤돌아볼 순 있어도, I won’t want you back
– Arkana bakabilsen bile, seni geri istemiyorum.
시큰하네 가슴 한켠 눈물은 다시 삼켜
– Göğsümde bir yırtık olup olmayacağını görmek için sabırsızlanıyorum.
네 앞에서만큼은 웃어줄게
– Senin önünde güleceğim.
그저 그렇게 나를 스쳐 지나가 줘
– Bırak öyle otlayayım.
No, thanks, 내 걱정은 하지 말고
– Hayır, teşekkürler, benim için endişelenme.
너는 아무 말도 말아줘 내가 아물지가 않아도
– Hiçbir şey söylemek zorunda olmasan bile, hiçbir şey söylemene gerek yok.
Oh, I just bless you, oh, I just bless you
– Oh, sadece seni kutsuyorum, oh, sadece seni kutsuyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.