Black day, stormy night
– Kara gün, fırtınalı gece
No love, no hope in sight
– Aşk yok, görünürde umut yok
Don’t cry, He is coming
– Ağlama, geliyor.
Don’t die without knowing the cross
– Haçı bilmeden ölme.
Ghettos to the left of us
– Solumuzdaki gettolar
Flowers to the right
– Sağdaki çiçekler
There’ll be bread for all of us
– Hepimiz için ekmek olacak.
If we can just bear the cross
– Eğer çarmıha dayanabilirsek
Sweet song of salvation
– Kurtuluşun tatlı şarkısı
A pregnant mother sings
– Hamile bir anne şarkı söylüyor
She lives in starvation
– Açlık içinde yaşıyor
Her children need all that she brings
– Çocuklarının getirdiği her şeye ihtiyacı var.
We all have our problems
– Hepimizin sorunları var
Some big, some are small
– Bazı büyük, bazı küçük
Soon all of our problems
– Yakında tüm sorunlarımız
Will be taken by the cross
– Haç tarafından alınacak
Black day, stormy night
– Kara gün, fırtınalı gece
No love, no hope in sight
– Aşk yok, görünürde umut yok
Don’t cry for He’s coming
– Onun için önümüzdeki ağlama
Don’t die without knowing the cross
– Haçı bilmeden ölme.
Ghettos to the left of us
– Solumuzdaki gettolar
Flowers to the right
– Sağdaki çiçekler
There’ll be bread for all, y’all
– Herkes için ekmek olacak, hepiniz
If we can just, just bear the cross, yeah
– Eğer yapabilirsek, sadece haçı taşı, evet
We all have our own problems
– Hepimizin kendi sorunları var.
Some are big, some are small
– Bazısı büyük, bazısı küçük
Soon all of our problems, y’all
– Yakında tüm sorunlarımız, hepiniz
Will be taken by the cross
– Haç tarafından alınacak
The cross
– Çapraz
The cross
– Çapraz
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.