Prince – When Doves Cry İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Dig if you will the picture
– Eğer resim olacak eğer kazmak
Of you and I engaged in a kiss
– Sen ve ben öpüşürken
The sweat of your body covers me
– Vücudunun teri beni örter.
Can you my darling
– Olabilir canım
Can you picture this?
– Bunu hayal edebiliyor musun?

Dream if you can a courtyard
– Eğer bir avlu olabilir eğer rüya
An ocean of violets in bloom
– Çiçek açan bir menekşe okyanusu
Animals strike curious poses
– Hayvanlar meraklı pozlar veriyor
They feel the heat
– Isıyı hissediyorlar.
The heat between me and you
– Seninle benim aramdaki sıcaklık

How can you just leave me standing?
– Beni nasıl öylece ayakta bırakabilirsin?
Alone in a world that’s so cold? (So cold)
– Bu kadar soğuk bir dünyada yalnız mı? (Çok soğuk)
Maybe I’m just too demanding
– Belki de çok talepkarımdır.
Maybe I’m just like my father too bold
– Belki de babam gibi çok cesurum.
Maybe you’re just like my mother
– Belki sen de annem gibisin.
She’s never satisfied (She’s never satisfied)
– Asla tatmin olmuyor (Asla tatmin olmuyor)
Why do we scream at each other
– Neden birbirimize bağırıyoruz?
This is what it sounds like
– Neye benziyor bu
When doves cry
– Güvercinler ağladığında

Touch if you will my stomach
– Dokunursan mideme
Feel how it trembles inside
– İçinde nasıl titrediğini hisset
You’ve got the butterflies all tied up
– Kelebeklerin hepsi bağlı.
Don’t make me chase you
– Seni kovalamama neden olma.
Even doves have pride
– Güvercinlerin bile gururu vardır.

How can you just leave me standing?
– Beni nasıl öylece ayakta bırakabilirsin?
Alone in a world so cold? (World so cold)
– Bu kadar soğuk bir dünyada yalnız mı? (Dünya çok soğuk)
Maybe I’m just too demanding
– Belki de çok talepkarımdır.
Maybe I’m just like my father too bold
– Belki de babam gibi çok cesurum.
Maybe you’re just like my mother
– Belki sen de annem gibisin.
She’s never satisfied (She’s never satisfied)
– Asla tatmin olmuyor (Asla tatmin olmuyor)
Why do we scream at each other
– Neden birbirimize bağırıyoruz?
This is what it sounds like
– Neye benziyor bu
When doves cry
– Güvercinler ağladığında

How can you just leave me standing?
– Beni nasıl öylece ayakta bırakabilirsin?
Alone in a world that’s so cold? (A world that’s so cold)
– Bu kadar soğuk bir dünyada yalnız mı? (Çok soğuk bir dünya)
Maybe I’m just too demanding (Maybe, maybe I’m like my father)
– Belki de çok talep ediyorum (Belki, belki de babam gibiyim)
Maybe I’m just like my father too bold (Ya know he’s too bold)
– Belki de babam gibi çok cesurum (Onun çok cesur olduğunu biliyorsun)
Maybe you’re just like my mother (Maybe you’re just like my mother)
– Belki de annem gibisin (Belki de annem gibisin)
She’s never satisfied (She’s never, never satisfied)
– Asla tatmin olmuyor (Asla, asla tatmin olmuyor)
Why do we scream at each other (Why do we scream, why)
– Neden birbirimize bağırıyoruz (Neden çığlık atıyoruz, neden)
This is what it sounds like
– Neye benziyor bu
When doves cry
– Güvercinler ağladığında
When doves cry (Doves cry, doves cry)
– Güvercinler ağladığında (Güvercinler ağlar, güvercinler ağlar)
When doves cry (Doves cry, doves cry)
– Güvercinler ağladığında (Güvercinler ağlar, güvercinler ağlar)
Don’t cry (Don’t Cry)
– Ağlama (Ağlama)

When doves cry
– Güvercinler ağladığında
When doves cry
– Güvercinler ağladığında
When doves cry
– Güvercinler ağladığında

Don’t cry
– Ağlama
Darling don’t cry
– Sevgilim ağlama
Don’t cry
– Ağlama
Don’t cry
– Ağlama
Don’t don’t cry
– Ağlama sakın




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın