Pupo – Forse İtalyanca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

E così, te ne vai
– Ve böylece gidiyorsun
Forse mi mancherai
– Belki seni özleyeceğim
Non si può stare soli
– Yalnız olamazsın
Amo te, niente più.
– Seni seviyorum, başka bir şey değil.
E non c’è più bisogno d’inventare
– Ve artık icat etmeye gerek yok
Le sere per poterti divertire
– Sizi eğlendirmek için akşamlar
La scusa dei blue jeans che fanno male
– Mavi erkeğin bahanesi
Per poi finire sempre a far l’amore.
– Ve her zaman sevişmeye son ver.
E non c’è più la luna che ci guarda
– Ve artık ay bize bakmıyor
L’avevi detto tu che è un po’ bugiarda
– Onun biraz yalancı olduğunu söylemiştin.
Il vento che portava il tuo sapore
– Lezzetini taşıyan rüzgar
La voglia matta di ricominciare.
– Yeniden başlamak için çılgın arzu.
Piangerai? Forse sì, forse no,
– Ağlayacak mısın? Belki evet, belki değil,
Se non piangi tu
– Eğer ağlamazsan
Scriverai? Forse no, forse sì,
– Yazacak mısın? Belki değil, belki evet,
Se mi scrivi tu
– Eğer bana yazarsan
Dove andrai? Forse qua, forse là,
– Nereye gidiyorsun? Belki burada, belki orada,
Ti ritroverò
– Seni bulacağım
Ci sarai? Forse solo un momento ti aspetterò.
– Orada olacak mısın? Belki bir dakika seni beklerim.
E non ti posso dire più domani
– Ve sana yarın daha fazlasını anlatamam
Ripeti mille volte che mi ami
– Beni sevdiğini binlerce kez tekrarla
Sei dolce tu che prendi la mia mano
– Elimi tutmakta çok tatlısın.
Lo sai che come te non c’e’ nessuno.
– Senin gibisi olmadığını biliyorsun.

Come un bambino
– Bir çocuk gibi
Non sa parlare
– Konuşamıyor.
Stammi vicino
– Bana yakın dur
Non mi lasciare.
– Beni bırakma.
Piangerai? Forse sì, forse no,
– Ağlayacak mısın? Belki evet, belki değil,
Se non piangi tu
– Eğer ağlamazsan
Scriverai? Forse no, forse sì,
– Yazacak mısın? Belki değil, belki evet,
Se mi scrivi tu
– Eğer bana yazarsan
Dove andrai? Forse qua, forse là,
– Nereye gidiyorsun? Belki burada, belki orada,
Ti ritroverò
– Seni bulacağım
Ci sarai? Forse solo un momento ti aspetterò.
– Orada olacak mısın? Belki bir dakika seni beklerim.
E non c’è più la luna che ci guarda
– Ve artık ay bize bakmıyor
L’avevi detto tu che è un po’ bugiarda
– Onun biraz yalancı olduğunu söylemiştin.
Il vento che portava il suo sapore
– Lezzetini taşıyan rüzgar
La voglia matta di ricominciare.
– Yeniden başlamak için çılgın arzu.
E non c’è più bisogno d’inventare
– Ve artık icat etmeye gerek yok
Le sere per poterti divertire
– Sizi eğlendirmek için akşamlar
La scusa dei blue jeans che fanno male
– Mavi erkeğin bahanesi
Per poi finire sempre a far l’amore
– Ve sonra her zaman sevişmeye son ver




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın