Under the glow of the very bright lights
– Çok parlak ışıkların parıltısı altında
I turn my face towards the warm night skies
– Yüzümü sıcak gece gökyüzüne çeviriyorum
And I-I-I-I
– Ve ben-Ben-Ben-Ben
I’m not afraid of a thousand eyes
– Binlerce gözden korkmuyorum
And there above five hundred smiles
– Ve orada beş yüzün üzerinde gülümsüyor
Oh, I used to think (oh, she used to think)
– Oh, ben düşünürdüm (oh, o düşünürdü)
“What wouldn’t I give (what wouldn’t she give)
– “Ben ne vermezdim (o ne vermezdi)
For a moment like this?” (For a moment like this)
– Böyle bir an için mi?” (Böyle bir an için)
This moment, this gift!
– Bu an, bu hediye!
Now look at me and this opportunity
– Şimdi bana ve bu fırsata bak
It’s standing right in front of me
– Tam önümde duruyor.
But one thing I know
– Ama bildiğim bir şey var.
It’s only part luck and so
– Bu sadece kısmen şans ve bu yüzden
I’m putting on my best show
– En iyi şovumu yapıyorum.
Under the spotlight
– Spot ışığı altında
I’m starting my life
– Hayatıma başlıyorum.
Big dreams becoming real tonight
– Büyük hayaller bu gece gerçek oluyor
So look at me and this opportunity
– Bana ve bu fırsata bak
You’re witnessing my moment, you see?
– Benim anıma tanık oluyorsun, anlıyor musun?
My big opportunity
– Benim büyük fırsatım
And now I’m right here, and it’s time
– Ve şimdi buradayım ve zamanı geldi
‘Cause this is real, this is real
– Çünkü bu gerçek, bu gerçek
And it’s all mine
– Ve hepsi benim
I’m not afraid, afraid to fly
– Korkmuyorum, uçmaktan korkuyorum
When it’s above five hundred smiles
– Beş yüzün üzerinde gülümsediğinde
Oh, I used to think (oh, she used to think)
– Oh, ben düşünürdüm (oh, o düşünürdü)
“What I wouldn’t give (what wouldn’t she give)
– “Ne vermezdim (ne vermezdi)
For a moment like this?” (For a moment like this?)
– Böyle bir an için mi?” (Böyle bir an için mi?)
This moment, this gift!
– Bu an, bu hediye!
And now look at me and this opportunity
– Ve şimdi bana ve bu fırsata bak
It’s standing right in front of me
– Tam önümde duruyor.
But one thing I know
– Ama bildiğim bir şey var.
It’s only part luck and so
– Bu sadece kısmen şans ve bu yüzden
I’m putting on my best show
– En iyi şovumu yapıyorum.
Under the spotlight
– Spot ışığı altında
I’m starting my life
– Hayatıma başlıyorum.
Big dreams becoming real tonight
– Büyük hayaller bu gece gerçek oluyor
So look at me and this opportunity
– Bana ve bu fırsata bak
You’re witnessing my moment, you see?
– Benim anıma tanık oluyorsun, anlıyor musun?
My big opportunity
– Benim büyük fırsatım
I won’t waste it
– Boşa harcamayacağım.
I guarantee
– Garanti ederim
Quvenzhané Wallis – Opportunity İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.