It’s 4 o’clock, the rain has stopped
– Saat 4, yağmur durdu.
He’s in too deep, he ran out of luck
– Çok derinlerde, şansı tükendi.
Nowhere he can go
– Gidebileceği hiçbir yer yok.
And his old friends, they left the spot
– Ve eski arkadaşları, oradan ayrıldılar.
Because of the little time he’s got
– Zamanı az olduğu için
Not that they ever warned him though
– Ama onu uyardıklarından değil.
If you can’t give her space
– Eğer ona yer veremezsen
We’re afraid it’s too late
– Korkarım artık çok geç.
You got to let her go now
– Onu hemen bırakmalısın.
Or we can’t help you, brother
– Yoksa sana yardım edemeyiz kardeşim.
All he thinks: the love is gone
– Tek düşündüğü: aşk gitti
The broken-hearted they must be strong
– Kırık kalpliler güçlü olmalılar.
You still got us
– Hala bizi yakaladın.
Well there’s this yearning in the stomach
– Midede bir özlem var.
Pain and doubt by why she done it
– Bunu neden yaptığına dair acı ve şüphe
And pride that tells him to shut up
– Ve ona susmasını söyleyen gurur
If you can’t give her space
– Eğer ona yer veremezsen
We’re afraid it’s too late
– Korkarım artık çok geç.
You got to let her go now
– Onu hemen bırakmalısın.
Or we can’t help you, brother
– Yoksa sana yardım edemeyiz kardeşim.
And if you’re willing to fight
– Ve eğer savaşmaya istekliysen
Then you’ll make it allright
– O zaman her şeyi yoluna koyacaksın.
You just got to let her go now
– Onu hemen bırakmalısın.
Or we can’t help you, brother
– Yoksa sana yardım edemeyiz kardeşim.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.