Rauw Alejandro – MUSEO İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Oh-oh, eh
– Oh-oh, uh
Oh-oh
– Oh-oh
Ey, oh-oh
– Hey, uh-oh
Eh
– Ha

Sólo yo puedo besar de tu piel ese lunar
– O köstebeği sadece ben öpebilirim.
Que sin ropa veo, yo te deseo
– Sizinle olmak istiyorum
Tú me pones a volar, yo te pongo a temblar
– Sen beni uçuruyorsun, ben seni titretiyorum.
Ese toto un museo, en tus agua’ buceo
– Bu toto bir müze, su dalışınızda

Toda Chanel
– Tüm Chanel
Su blusa cae como el atardecer
– Bluzu gün batımı gibi düşüyor
Te lo vo’a esconder
– Saklayacağım
De tu boca cóctel, yo me emborraché
– Ağzındaki kokteylden sarhoş oldum.
En cuatro la puse, adentro se la eché
– Dörde koydum, içine attım.

La diabla tiene a su bandido
– Şeytanın eşkıyası var
Por ella jalo el gatillo
– Onun için tetiği çekiyorum.
Chingando no’ entendimo’
– Kahretsin anlamıyorum.
Que ere’ mía, no lo asimilo
– O benim, onu özümsemiyorum.
La cama haciendo sonidos
– Yatak sesleri çıkarıyor
Todavía no nos dormimo’
– Daha bizi uyutmadım.
Fanático de tu ombligo
– Göbeğinin hayranı
No es un río, son sus fluidos, eh
– Nehir değil, sıvıları, değil mi?

Dime si quieres sexo o que te haga el amor
– Eğer seks istiyorsan ya da sevdiğin için yapmak söyle
Mi nena masoquista le da placer que le de dolor, eh
– Mazoşist bebeğim ona acı verdiğim için zevk veriyor, ha
Yo también me dejo que me haga’ lo que tú quiera’
– Ben de ‘ne istersen’ yapmama izin verdim.
La cama e’ una selva y ‘toy buscando encontrarme la fiera, eh
– Yatak ‘bir orman ve’ oyuncak bana canavarı bulmak istiyor, eh

Cuando duerme le pido a Dio’ y a to’ lo’ ángele’
– Uyuduğu zaman Dio ve Angela’ya soruyorum.
Que siempre te me cuiden en to’ lo que desees hacer
– Yapmak istediğin şeyde bana her zaman göz kulak olduğunu
Recuérdame donde sea que estés
– Nerede olursan ol beni hatırla
Qué suerte la mía, te encontré, tú ere’ mi gloria
– Seni bulduğum için şanslıyım, sen benim şanımsın.
Volvería a ti aunque me quede sin memoria
– Hafızam tükenirse sana geri dönerdim.

Sólo yo puedo besar de tu piel ese lunar
– O köstebeği sadece ben öpebilirim.
Que sin ropa veo, yo te deseo
– Sizinle olmak istiyorum
Tú me pones a volar, yo te pongo a temblar
– Sen beni uçuruyorsun, ben seni titretiyorum.
Ese toto un museo, en tus agua’ buceo
– Bu toto bir müze, su dalışınızda

Toda Chanel
– Tüm Chanel
Su blusa cae como el atardecer
– Bluzu gün batımı gibi düşüyor
Te lo vo’a esconder
– Saklayacağım
De tu boca cóctel, yo me emborraché
– Ağzındaki kokteylden sarhoş oldum.
En cuatro la puse, adentro se la eché
– Dörde koydum, içine attım.

En mi cabeza se quedó aquella pose
– Kafamda bu poz kaldı
Aquella pose, aquella pose, eh
– Bu poz, bu poz, ha?
Lo hicimo’ en Barcelona
– Barcelona yaptık
Y otra ve’ de vuelta a New York
– Ve bir tane daha New York’a döndüm.
Aquella pose, me mató en otra pose
– Bu poz beni başka bir pozla öldürdü.
‘Tá bellaca, su mirada la delata
– Tá bellaca, bakışları ona ihanet ediyor.
Por debajo ‘e su bata no tiene nada
– Altından ‘ e bornozun yok
Así la muerdo por to’a la casa
– Bu yüzden onu bütün ev için ısıracağım.
Chingamo’ en la terraza
– Chingamo ‘ terasta
Y sin cojone’ que to’ el mundo sepa
– Ve cojone olmadan’ bunu’ dünya biliyor
Que le’ quede claro quien ahora te lo mete
– Şimdi kime söylediğinizi açıklasın.
Como si fuera su moto ella se trepa
– Sanki onun bisikletiymiş gibi tırmanıyor.
Grita, que no estamo’ en la biblioteca
– Bağır, kütüphanede değiliz.

Cuando duerme le pido a Dio’ y a to’ lo’ ángele’
– Uyuduğu zaman Dio ve Angela’ya soruyorum.
Que siempre te me cuiden en to’ lo que desees hacer
– Yapmak istediğin şeyde bana her zaman göz kulak olduğunu
Recuérdame donde sea que estés
– Nerede olursan ol beni hatırla
Qué suerte la mía, te encontré, tú ere’ mi gloria
– Seni bulduğum için şanslıyım, sen benim şanımsın.
Volvería a ti aunque me quede sin memoria
– Hafızam tükenirse sana geri dönerdim.

Quiero ver tu desnudez y jalarte el pelo, hasta viejos
– Çıplaklığını görmek ve saçını çekmek istiyorum, hatta yaşlı
Tú me pones a volar, yo te pongo a temblar ese toto
– Sen beni uçuruyorsun, ben seni o totoyu sallatıyorum.
En tu’ agua’
– Senin ‘suyunda’

Toda Chanel
– Tüm Chanel
Su blusa cae como el atardecer
– Bluzu gün batımı gibi düşüyor
Te lo vo’a esconder
– Saklayacağım
De tu boca cóctel, yo me emborraché
– Ağzındaki kokteylden sarhoş oldum.
En cuatro la puse, adentro se la eché
– Dörde koydum, içine attım.
(I love you, I love you, I love you, I love you)
– (Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın