He looked down into her brown eyes
– Kahverengi gözlerine baktı.
And said “Say a prayer for me”
– Ve dedi ki “benim için de dua et”
She threw her arms around him
– Etrafında kollarını attı onu
Whispered “God will keep us free”
– “Tanrı bizi özgür tutacak” diye fısıldadı.
They could hear the riders comin’
– Binicilerin geldiğini duyabiliyorlardı.
He said “This is my last fight
– “Bu benim son dövüşüm” dedi.
If they take me back to Texas
– Eğer beni Teksas’a geri götürürlerse
They won’t take me back alive”
– Beni canlı olarak geri almayacaklar. “
There were seven Spanish Angels
– Yedi İspanyol Melek vardı.
At the Altar of the Sun
– Güneşin Sunağında
They were prayin’ for the lovers
– Aşıklar için dua ediyorlardı.
In the Valley of the Gun
– Silah Vadisinde
When the battle stopped and the smoke cleared
– Savaş durduğunda ve duman temizlendiğinde
There was thunder from the throne
– Tahttan gök gürlüyordu.
And seven Spanish Angels
– Ve yedi İspanyol Meleği
Took another angel home
– Başka bir meleği eve götürdü.
She reached down and picked the gun up
– Uzandı ve silahı aldı.
That lay smokin’ in his hand
– O elinde dumanı tüten lay
She said, “Father please forgive me
– “Baba, lütfen beni affet” dedi.
I can’t make it without my man”
– Adamım olmadan başaramam. “
And she knew the gun was empty
– Ve silahın boş olduğunu biliyordu.
And she knew she couldn’t win
– Ve kazanamayacağını biliyordu.
But her final prayer was answered
– Ama son duası kabul oldu.
When the rifles fired again
– Tüfekler tekrar ateş ettiğinde
There were seven Spanish Angels
– Yedi İspanyol Melek vardı.
At the Altar of the Sun
– Güneşin Sunağında
They were prayin’ for the lovers
– Aşıklar için dua ediyorlardı.
In the Valley of the Gun
– Silah Vadisinde
When the battle stopped and the smoke cleared
– Savaş durduğunda ve duman temizlendiğinde
There was thunder from the throne
– Tahttan gök gürlüyordu.
And seven Spanish Angels
– Ve yedi İspanyol Meleği
Took another angel home
– Başka bir meleği eve götürdü.
There were seven Spanish Angels
– Yedi İspanyol Melek vardı.
At the Altar of the Sun
– Güneşin Sunağında
They were prayin’ for the lovers
– Aşıklar için dua ediyorlardı.
In the Valley of the Gun
– Silah Vadisinde
When the battle stopped and the smoke cleared
– Savaş durduğunda ve duman temizlendiğinde
There was thunder from the throne
– Tahttan gök gürlüyordu.
And seven Spanish Angels
– Ve yedi İspanyol Meleği
Took another angel home
– Başka bir meleği eve götürdü.
Alright ya’all help me now
– Pekala, hepiniz bana yardım edin.
There were seven Spanish angels
– Yedi İspanyol melek vardı.
At the Altar of the Sun (Oh I believe)
– Güneşin Sunağında (Oh inanıyorum)
They were prayin’ for the lovers (Yeah they was)
– Aşıklar için dua ediyorlardı (Evet ediyorlardı)
In the Valley of the Gun (Well, well, well)
– Silah Vadisinde (İyi, iyi, iyi)
When the battle stopped and the smoke cleared
– Savaş durduğunda ve duman temizlendiğinde
There was thunder from the throne (Oh, yeah)
– Tahttan gök gürültüsü vardı (Oh, evet)
And seven Spanish Angels
– Ve yedi İspanyol Meleği
Took another angel home
– Başka bir meleği eve götürdü.
Ray Charles & Willie Nelson – Seven Spanish Angels İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.