Yeah, she’s got worn-out knees from beggin’ life for love
– Evet, aşk için hayata yalvarmaktan yıpranmış dizleri var.
If your heart stops beatin’, no, you can’t give up
– Kalbin çarpmayı keserse, hayır, vazgeçemezsin.
Through the walls, I heard you call
– Duvarlardan, aradığını duydum.
Know you’re not satisfied
– Memnun değilsin
You let the service boy in
– Servis görevlisini içeri aldın.
Listenin’ to the loud crowd
– Gürültülü kalabalığı dinliyorum.
Down in the courtyard
– Avluda
Now the games begin
– Şimdi oyunlar başlıyor
You thought you’d found yourself a rich one
– Kendini zengin bulduğunu sanıyordun.
Someone you could hit on
– Asılabileceğin biri.
Someone to get stitched on
– Dikilecek biri
Yeah, she’s got worn-out knees from beggin’ life for love
– Evet, aşk için hayata yalvarmaktan yıpranmış dizleri var.
If you never had the feelin’, then life can be rough
– Eğer hiç böyle hissetmediysen, hayat zor olabilir.
And if your heart stops beatin’, no, you can’t give up
– Ve eğer kalbin çarpmayı keserse, hayır, vazgeçemezsin
Love makes you shine, shine-shine-shine
– Aşk seni parlatır, parlatır-parlatır-parlatır
Love makes you shine
– Aşk seni parlatır
(Love makes you shine, shine-shine-shine)
– (Aşk seni parlatır, parlatır-parlatır-parlatır)
Love makes you shine
– Aşk seni parlatır
(Love makes you shine, shine-shine-shine)
– (Aşk seni parlatır, parlatır-parlatır-parlatır)
It’s like you’re followin’ the cloud
– Sanki bulutu takip ediyormuşsun gibi
Waitin’ for the rain, searchin’ for the pain
– Yağmuru beklerken, acıyı ararken
Why not lie out in the sun, and let your body get warm
– Neden güneşte uzanıp vücudunun ısınmasına izin vermiyorsun
And just start over again, and again, and again?
– Ve tekrar, tekrar ve tekrar mı başlayacaksın?
I hate to see you cry
– Ağladığını görmekten nefret ediyorum.
And it hurts to see you kneel
– Ve seni diz çökerken görmek acıtıyor
It’s okay to be you
– Sen olmak sorun değil.
You’re perfect when you fail
– Başarısız olduğunda mükemmelsin.
Yeah, she’s got worn-out knees from beggin’ life for love
– Evet, aşk için hayata yalvarmaktan yıpranmış dizleri var.
If you never had the feelin’, then life can be rough
– Eğer hiç böyle hissetmediysen, hayat zor olabilir.
And if your heart stops beatin’, no, you can’t give up
– Ve eğer kalbin çarpmayı keserse, hayır, vazgeçemezsin
Love makes you shine, shin-shine-shine
– Aşk parlaklık, shin-Parlatıcı-parlak olur
Love makes you shine
– Aşk seni parlatır
(Love makes you shine, shine-shine-shine)
– (Aşk seni parlatır, parlatır-parlatır-parlatır)
Love makes you shine
– Aşk seni parlatır
(Love makes you shine, shine-shine-shine) (c’mon)
– (Aşk seni parlatır, parlatır-parlatır-parlatır) (hadi)
Yeah, she’s got worn-out knees from beggin’ life for love
– Evet, aşk için hayata yalvarmaktan yıpranmış dizleri var.
If you never had the feelin’, then life can be rough
– Eğer hiç böyle hissetmediysen, hayat zor olabilir.
And if your heart stops beatin’, no, you can’t give up
– Ve eğer kalbin çarpmayı keserse, hayır, vazgeçemezsin
Love makes you shine, shine, shine, shine (yeah)
– Aşk seni parlatır, parlatır, parlatır, parlatır (evet)
Love makes you shine
– Aşk seni parlatır
Rea Garvey, YOUNOTUS & Kush Kush – Love Makes You Shine İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.