Salute
– Selam
It’s Redone (R. City)
– Yeniden Yapıldı (R. City)
It’s Mister lover, yeah
– Bay lover, evet.
Naa-na-na-na
– Naa-na-na-na
Ooh-na-na-na
– Ooh-na-na-na
Enrique and baby Serayah
– Enrique ve bebek Serayah
Wide awake, wake, wake ’til six a.m
– Uyan, uyan, sabah altıya kadar uyan.
(Time to work, Ehh)
– (Çalışma zamanı, Ehh)
Let me make, make, make you come again
– Yapmama izin ver, yapma, tekrar gelmeni sağlayayım.
(Do it ya)
– (Evet yap)
Keep it hush, hush, hush, don’t tell no one
– Sus, sus, sus, kimseye söyleme
(Undercover Mister lover, yeah)
– (Gizli Bay sevgili, evet)
Got enough, ‘nough, ‘nough to turn, you on
– Yeterince var, ‘ğil, ‘size dönüş ğil
(So, what)
– (Peki)
Baby just keep it our little secret
– Bebeğim bunu küçük sırrımız olarak sakla.
What they don’t know won’t do them no harm (c’ mon)
– Bilmedikleri şey onlara zarar vermez (c ‘ mon)
We can do mouth to mouth with no speaking
– Konuşmadan ağızdan ağıza konuşabiliriz.
We can see eye to eye in the dark
– Karanlıkta göz göze gelebiliriz.
Oh, oh, oh, don’t you need somebody
– Oh, oh, oh, birine ihtiyacın yok mu
Baby I wanna, I wanna know
– Bebeğim bilmek istiyorum
To keep you up all night
– Seni bütün gece ayakta tutmak için
Baby I’m at your, I’m at your door
– Bebeğim ben senin kapındayım, kapındayım
Don’t you need somebody
– Birine ihtiyacın yok mu
When I knock, when I knock, open up
– Kapıyı çaldığım zaman çalacağım, ne zaman Aç
Your love and let me in
– Aşkın ve beni içeri al
Oh, oh, oh, don’t you need somebody
– Oh, oh, oh, birine ihtiyacın yok mu
Baby I wanna, I wanna know
– Bebeğim bilmek istiyorum
To keep you up all night
– Seni bütün gece ayakta tutmak için
Baby I’m at your, I’m at your door
– Bebeğim ben senin kapındayım, kapındayım
Don’t you need somebody
– Birine ihtiyacın yok mu
When I knock, when I knock, open up
– Kapıyı çaldığım zaman çalacağım, ne zaman Aç
Your love and let me in
– Aşkın ve beni içeri al
Na, na, na, na
– Na, na, na, na
Ooh, na, na, na
– Oh, na, na, na
(Talk to them Serayah)
– (Onlarla konuş Serayah)
Waited long, long, long to get your call
– Uzun süre bekledik, uzun uzun senden haber aldığım için
And don’t you need somebody around there
– Ve etrafta birine ihtiyacın yok mu
You’re alone, lone, lone you want me now
– Yalnızsın, yalnız, yalnız şimdi beni istiyorsun
I’m mister long night, stretch out the night
– Ben bay uzun gece, geceyi uzat
I’mma run, run, run a red, red light
– Koşacağım, koşacağım, kırmızı, kırmızı ışıkta koşacağım
I’m mister gonna love you up all night
– Bay bütün gece seni seveceğim.
Then take it slow, slow, slow with you all night
– O zaman bütün gece ağırdan al, ağırdan al, ağırdan al
(Talk to me)
– (Konuş benimle)
Baby just keep it our little secret
– Bebeğim bunu küçük sırrımız olarak sakla.
What they don’t know won’t do them no harm (c’mon)
– Bilmedikleri şey onlara zarar vermez (hadi)
We can do mouth to mouth with no speaking
– Konuşmadan ağızdan ağıza konuşabiliriz.
We can see eye to eye in the dark (right)
– Karanlıkta göz göze gelebiliriz (sağda)
Oh, oh, oh, don’t you need somebody
– Oh, oh, oh, birine ihtiyacın yok mu
Baby I wanna, I wanna know
– Bebeğim bilmek istiyorum
To keep you up all night
– Seni bütün gece ayakta tutmak için
Baby I’m at your, I’m at your door
– Bebeğim ben senin kapındayım, kapındayım
Don’t you need somebody
– Birine ihtiyacın yok mu
When I knock, when I knock, open up
– Kapıyı çaldığım zaman çalacağım, ne zaman Aç
Your love and let me in (c’mon)
– Aşkın ve beni içeri al (hadi)
Oh, oh, oh, don’t you need somebody
– Oh, oh, oh, birine ihtiyacın yok mu
Baby I wanna, I wanna know
– Bebeğim bilmek istiyorum
To keep you up all night (all night)
– Seni bütün gece ayakta tutmak için (bütün gece)
Baby I’m at your, I’m at your door (at your door)
– Bebeğim ben senin, ben senin kapındayım (senin kapındayım)
Don’t you need somebody (somebody)
– Birisi (birileri)gerek yok
When I knock, when I knock, open up (your love)
– Vurunca tak ben (aşkını açık)
Your love and let me in
– Aşkın ve beni içeri al
Let Mister lover love you straight through the night (night)
– Bay sevgilinin seni gece boyunca sevmesine izin ver (gece)
Girl me have to grip you so make me squeeze you tight (tight)
– Bu tutuş bana kız sımsıkı sarmak beni (sıkı)yapmak
‘Cause I promise if you let me go I’m gon’ do you right (right)
– Çünkü söz veriyorum gitmeme izin verirsen seni doğru yapacağım (doğru)
If you let me in I won’t let you out my sight (sight)
– Eğer bana izin verirsen seni gözümün dışarı (görme)izin vermeyeceğim
You’re sweeter than a honeycomb (a honeycomb)
– Bir petekten daha tatlısın (bir petek)
Girl I wanna be the man to take you home (home)
– Kızım Seni eve götürecek adam olmak istiyorum.
I will listen, tell me anything you like (that you like)
– Dinleyeceğim, bana istediğin her şeyi söyleyeceğim (hoşuna giden)
Hope you keep your body running ’til up the daylight
– Umarım vücudunu gün ışığına kadar çalışır halde tutarsın.
Oh, oh, oh, don’t you need somebody
– Oh, oh, oh, birine ihtiyacın yok mu
Baby I wanna, I wanna know
– Bebeğim bilmek istiyorum
To keep you up all night (all night)
– Seni bütün gece ayakta tutmak için (bütün gece)
Baby I’m at your, I’m at your door
– Bebeğim ben senin kapındayım, kapındayım
Don’t you need somebody
– Birine ihtiyacın yok mu
When I knock, when I knock, open up
– Kapıyı çaldığım zaman çalacağım, ne zaman Aç
Your love and let me in
– Aşkın ve beni içeri al
Yeah
– Evet
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.