Puedes decir que estás bien
– İyi olduğunu söyleyebilirsin.
Que desde que yo no estoy
– Ben olmadığım için
Te la pasas más cabrón
– Çok iyi vakit geçiriyorsun.
Dices que es mejor que yo
– Benden daha iyi olduğunu söylüyorsun.
Pero, ¿quién te preguntó?
– Ama sana kim sordu?
¿Quién te preguntó?
– Sana kim sordu?
No sé para quién, ni para que estás fingiendo
– Kimin için ya da ne için rol yaptığını bilmiyorum.
Yo no estoy pendiente de lo que estas haciendo
– Ne yaptığının farkında değilim.
Eres solamente una memoria
– Sen sadece bir hatırasın.
Ni siquiera miro tus historias
– Hikayelerine bile bakmıyorum.
Si fueras feliz como tú dices, ma’
– Dediğin gibi mutlu olsaydın, anne’
No estuvieras presumiendo na’, a mí no me engañas
– Benimle övünmüyordun, beni kandırmıyorsun.
Sé qué te la pasas con él
– Onunla ne yaşadığını biliyorum.
De hotel en hotel, yo te bajé un millón de estrellas
– Otelden otele, sana bir milyon yıldız düşürdüm.
Él te compró con 5 de ellas
– Seni 5 tanesiyle satın aldı.
Ayer en su panamera yo te vi
– Dün panamerasında seni gördüm.
Y tengo que admitir
– Ve itiraf etmeliyim ki
Que te veías igual de bella
– Aynı derecede güzel göründüğünü
Sé qué te la pasas con él, (con él)
– Onunla ne yaşadığını biliyorum, (onunla)
De hotel en hotel, yo te bajé un millón de estrellas
– Otelden otele, sana bir milyon yıldız düşürdüm.
Él te compró con 5 de ellas
– Seni 5 tanesiyle satın aldı.
Ayer en su panamera yo te vi, (te vi)
– Dün panamerasında seni gördüm, (seni gördüm)
Y tengo que admitir
– Ve itiraf etmeliyim ki
Que te veías igual de bella
– Aynı derecede güzel göründüğünü
Pero no feliz
– Ama mutlu değil
Paso por aquí buscándote
– Seni aramak için geçiyorum.
Pero no a ustedes, sino pa’ tomarme un té
– Ama sana değil, çay içmeye.
Y ya que sola te encontré
– Ve seni yalnız bulduğumdan beri
No te pedí ni el flotador
– Şamandırayı bile istemedim.
Cuando en el alcohol yo estaba ahogándome
– Alkolde boğulurken
El amor me tenía to’ jodi’o
– Aşk beni ‘becermek’ zorunda bıraktı
Más to’a la mierda que me he meti’o
– Daha çok kazandığım boka.
Fuiste como una casa alquila’
– Kiralık bir ev gibiydin.
Invertí en algo que nunca fue mío
– Asla benim olmayan bir şeye yatırım yaptım.
Me convirtió en hielo to’ tu frío
– Beni buza dönüştürdü senin soğukluğuna
Me di contra la piedra de ese río
– O nehrin taşına çarptım
Si, con la caída uno aprende
– Evet, sonbaharda öğrenen
Me caí, y aunque quedé sin dientes, sonrió
– Düştüm ve dişsiz kalmama rağmen gülümsedi.
Estoy tan high, que apagué el blunt
– O kadar uçtum ki körlüğü kapattım.
El Waze abierto sin ubicación
– Yersiz açık Waze
Y una hora con la misma canción, yeah
– Ve aynı şarkıyla bir saat, evet
Queriendo hacer el amor sin amor
– Aşk olmadan sevişmek istemek
Sé qué te la pasas con él
– Onunla ne yaşadığını biliyorum.
De hotel en hotel, yo te bajé un millón de estrellas
– Otelden otele, sana bir milyon yıldız düşürdüm.
Él te compró con 5 de ellas
– Seni 5 tanesiyle satın aldı.
Ayer en su panamera yo te vi
– Dün panamerasında seni gördüm.
Y tengo que admitir
– Ve itiraf etmeliyim ki
Que te veías igual de bella
– Aynı derecede güzel göründüğünü
Sé qué te la pasas con él, (con él)
– Onunla ne yaşadığını biliyorum, (onunla)
De hotel en hotel, yo te bajé un millón de estrellas
– Otelden otele, sana bir milyon yıldız düşürdüm.
Él te compró con 5 de ellas
– Seni 5 tanesiyle satın aldı.
Ayer en su panamera yo te vi, (te vi)
– Dün panamerasında seni gördüm, (seni gördüm)
Y tengo que admitir
– Ve itiraf etmeliyim ki
Que te veías igual de bella
– Aynı derecede güzel göründüğünü
Pero no feliz
– Ama mutlu değil
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.