Richard Ashcroft – This Thing Called Life (Edit) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Oh, six strings
– Oh, altı tel
Three chords
– Üç akor
Big dreams
– Büyük hayaller

And he don’t let me down when the days of rain came
– Ve yağmur günleri geldiğinde beni hayal kırıklığına uğratmadı.
He was there for me when I was in pain
– Acı çekerken yanımdaydı.
When I needed a call, he was the real friend
– Aramam gerektiğinde, gerçek arkadaş oydu.
Oh, he got the words when I’m feeling low
– Kendimi düşük hissettiğimde kelimeleri anladı.
Like a skimming stone, like a rainbow
– Bir kaymağın taşı gibi, bir gökkuşağı gibi
He’s my brother when I’m down and I’m in luck
– Düştüğümde ve şansım yaver gittiğinde o benim kardeşim
He’s my brother when I’m down and I’m outta luck
– Düştüğümde ve şansım yaver gitmediğinde o benim kardeşim

You know it’s only love
– Sadece aşk olduğunu biliyorsun.
So let’s come together
– Öyleyse bir araya gelelim
Little redemptive pleasure, ooh
– Biraz kurtarıcı zevk, ooh

Let’s do this thing called life
– Hayat denen şeyi yapalım
Let’s do this thing (let’s try)
– Hadi şu şeyi yapalım (deneyelim)
Let’s try again (ooh, let’s try)
– Tekrar deneyelim (ooh, deneyelim)
Let’s try
– Deneyelim
Let’s do this thing called life
– Hayat denen şeyi yapalım
Let’s do this thing (let’s try)
– Hadi şu şeyi yapalım (deneyelim)
Let’s try again (ooh, let’s try)
– Tekrar deneyelim (ooh, deneyelim)
Let’s try
– Deneyelim

You don’t have to swim with the tide
– Gelgitle yüzmek zorunda değilsin.
Swim against the tide and find some hand to hold
– Akıntıya karşı yüzün ve tutunacak bir el bulun
Find somebody to show the light
– Işığı gösterecek birini bul
Oh, they’re out there in the matrix tonight
– Bu gece matrix’deler.
Oh, man, I’ve seen so many pages
– Dostum, çok fazla sayfa gördüm.
Of stories that have floated down rivers
– Nehirlerden süzülen hikayelerden
In the papers, gets lost, yeah
– Gazetelerde kayboluyor, evet
In the sea, in the ocean, Lord, I’m a giver
– Denizde, okyanusta, Tanrım, ben bir vericiyim.

Oh
– Ey
It’s just a feeling
– Bu sadece bir his
It’s just a feeling
– Bu sadece bir his
It’s just a feeling
– Bu sadece bir his
It’s just a feeling, oh
– Bu sadece bir his, oh

Let’s do this thing called life
– Hayat denen şeyi yapalım
Let’s do this thing (let’s try)
– Hadi şu şeyi yapalım (deneyelim)
Let’s try again (ooh, let’s try)
– Tekrar deneyelim (ooh, deneyelim)
Let’s try
– Deneyelim
Let’s do this thing called life
– Hayat denen şeyi yapalım
Let’s do this thing (let’s try)
– Hadi şu şeyi yapalım (deneyelim)
Let’s try again (ooh, let’s try)
– Tekrar deneyelim (ooh, deneyelim)
Let’s try
– Deneyelim

You gotta learn to swim against the tide
– Akıntıya karşı yüzmeyi öğrenmelisin.
You gotta learn to drop your foolish pride
– Aptal gururunu bırakmayı öğrenmelisin.
You gotta learn that drugs don’t really work
– Uyuşturucunun gerçekten işe yaramadığını öğrenmelisin.
Unless you know the ones that hurt
– Eğer acıtanları bilmiyorsan
Oh, babe, let’s do it again
– Oh, bebeğim, bir daha yapalım
I wanna put the record on, wanna live it again
– Rekoru kırmak istiyorum, tekrar yaşamak istiyorum.
I wanna rewind the tape, turn off the clocks
– Kaseti geri sarıp saatleri kapatmak istiyorum.
This is my life, undo these locks
– Bu benim hayatım, bu kilitleri çöz

Let’s do this thing called life
– Hayat denen şeyi yapalım
Let’s do this thing (let’s try)
– Hadi şu şeyi yapalım (deneyelim)
Let’s try again (ooh, let’s try)
– Tekrar deneyelim (ooh, deneyelim)
Let’s try
– Deneyelim

Cheers my brother, my sister
– Şerefe kardeşim, kız kardeşim
My father, my mother, oh
– Babam, annem, oh

Come on
– Haydi
Let’s do this thing called life
– Hayat denen şeyi yapalım
Let’s do it again (let’s try)
– Tekrar yapalım (deneyelim)
Let’s try again (ooh, let’s try)
– Tekrar deneyelim (ooh, deneyelim)
Let’s try
– Deneyelim
Let’s do this thing called life
– Hayat denen şeyi yapalım
And when you feel the pain, oh, let’s try
– Ve acıyı hissettiğinde, oh, deneyelim
Let’s try again (ooh, let’s try)
– Tekrar deneyelim (ooh, deneyelim)
Let’s try
– Deneyelim

Let’s do this thing called life
– Hayat denen şeyi yapalım
Let’s do this thing (let’s try)
– Hadi şu şeyi yapalım (deneyelim)
Let’s try again (ooh, let’s try)
– Tekrar deneyelim (ooh, deneyelim)
Let’s try
– Deneyelim




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın