Buenos días
– Günaydın
Lo reconozco, hace mucho tiempo no te escribía
– Kabul ediyorum, uzun zaman önce sana yazmadım.
Quizá por pena, tal vez orgullo o cobardía
– Belki üzüntüden, belki gururdan ya da korkaklıktan
Pero hoy me levanté pensando en ti (pensando en ti)
– Ama bugün seni düşünerek kalktım (seni düşünerek)
Buenos días
– Günaydın
Te escribo esto mientras el desayuno se enfría
– Kahvaltı soğurken bunu sana yazıyorum.
Cuéntame todo, ¿qué tanto has hecho?, ¿qué es de tu vida?
– Bana her şeyi anlat, ne kadar yaptın? peki ya hayatın?
Y es que me levanté pensando en ti (pensando en ti)
– Ve seni düşünerek kalktım (seni düşünerek)
Hoy salí en el viejo Mustang que tanto te gusta
– Bugün senin çok sevdiğin eski Mustang’e gittim.
Ventanas abajo, me ha costado trabajo estar sin ti
– Pencereler kapandı, sensiz olmakta zorlandım.
Yo te espero aquí
– Seni burada bekleyeceğim
Otra noche en LA (otra noche en LA)
– Los Angeles’ta başka bir gece (Los Angeles’ta başka bir gece)
Y aunque esta vida me gusta, sin ti es algo injusta
– Ve bu hayatı sevmeme rağmen sensiz bu haksızlık
Ganas no me faltan de llegar, la vida loca se va y sigo aquí
– Oraya gitmek istiyorum, çılgın hayat geçiyor ve ben hala buradayım.
Esperando por ti
– Seni bekliyorum
Otra noche en LA (otra noche en LA; ey, ey)
– Los Angeles’ta başka bir gece (Los Angeles’ta başka bir gece; hey, hey)
Otra noche en Los Ángeles, de aquí no salgo
– Los Angeles’ta bir gece daha, buradan çıkamam.
En tu chat esperando que tú me escribas algo
– Sohbetinizde bana bir şeyler yazmanızı bekliyorum.
Esta vida es buena, no la niego, sin embargo
– Bu hayat güzel, inkar etmiyorum, ancak
De que tú no estés conmigo con la culpa cargo
– Suçluluk suçlamasıyla yanımda olmadığını
Vuelve que el café se me enfría
– Geri gel, kahve soğuyor.
Perdona lo infantil, fueron tiempos de rebeldía
– Çocukları affet, onlar isyan zamanlarıydı.
Ayer miré tu foto y yo con el corazón roto
– Dün resmine baktım ve kalbim kırılmıştı.
Porque en la foto debo estar yo, se suponía
– Çünkü resimde olmam gerekiyordu.
Jingle bells, ¿cuándo te vuelvo a ver?
– Jingle bells, seni bir daha ne zaman göreceğim?
Si vienes a mi cumpleaños, te guardo pastel
– Doğum günüme gelirsen sana pasta ayırırım.
Si pasas por la Melrose, me verás con un cartel
– Melrose’a uğrarsan, beni bir işaretle göreceksin.
Que te dice: “vuelve a casa”
– O diyor ki,”eve gel.”
Yo no soy aquel que te dejaba la cena servida
– Sana verilen yemeği bırakan ben değilim.
Por el contrario, yo te hago la comida
– Tam tersine, sana yemek hazırlıyorum.
Quise hacer algo diferente hoy
– Bugün farklı bir şey yapmak istedim.
Guardé la Rolls Royce, yeah
– Rolls Royce’u kurtardım, evet
Hoy salí en el viejo Mustang que tanto te gusta
– Bugün senin çok sevdiğin eski Mustang’e gittim.
Ventanas abajo, me ha costado trabajo estar sin ti
– Pencereler kapandı, sensiz olmakta zorlandım.
Yo te espero aquí
– Seni burada bekleyeceğim
Otra noche en LA (otra noche en LA)
– Los Angeles’ta başka bir gece (Los Angeles’ta başka bir gece)
Y aunque esta vida me gusta, sin ti es algo injusta
– Ve bu hayatı sevmeme rağmen sensiz bu haksızlık
Ganas no me faltan de llegar, la vida loca se va y sigo aquí
– Oraya gitmek istiyorum, çılgın hayat geçiyor ve ben hala buradayım.
Esperando por ti
– Seni bekliyorum
Otra noche en LA (otra noche en LA)
– Los Angeles’ta başka bir gece (Los Angeles’ta başka bir gece)
Oh, uoh-oh
– Oh, uh-oh
Yeah-oh-eh, uh-yeh, oh
– Evet-oh-uh, uh-evet, oh
Otra noche, otra noche, oh-oh
– Başka bir gece, başka bir gece, oh-oh
Otra noche en LA
– Başka bir gece
Ricky Martin – Otra Noche en L.A. İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.