Take a breath, take it deep
– Bir nefes al, derin al
Calm yourself, he says to me
– Sakin ol, diyor bana
If you play, you play for keeps
– Eğer oynarsan, sonsuza kadar oynarsın
Take the gun, and count to three
– Silahı al ve üçe kadar say
I’m sweating now, I’m moving slow
– Şimdi terliyorum, yavaş hareket ediyorum
No time to think, my turn to go
– Düşünmek için zaman yok, gitme sırası bende
And you can see my heart, beating
– Ve kalbimin nasıl attığını görüyorsun
You can see it through my chest
– Bunu göğsümden görebilirsin.
Said I’m terrified but I’m not leaving
– Korktuğumu ama gitmediğimi söyledi.
I know that I must pass this test
– Bu testi geçmem gerektiğini biliyorum
So just pull the trigger (trigger, trigger, trigger…)
– Bu yüzden sadece tetiği çekin (tetik, tetik, tetik…)
Say a prayer, to yourself
– Kendine bir dua et
He says, close your eyes, sometimes it helps
– Diyor ki, gözlerini kapat, bazen yardımcı olur
And then I get, a scary thought
– Ve sonra, korkunç bir düşünce olsun
That he’s here, means he’s never lost
– Burada olması, hiç kaybolmadığı anlamına geliyor.
And you can see my heart, beating
– Ve kalbimin nasıl attığını görüyorsun
Now you can see it through my chest
– Şimdi göğsümden görebilirsiniz
Said I’m terrified but I’m not leaving
– Korktuğumu ama gitmediğimi söyledi.
I know that I must pass this test
– Bu testi geçmem gerektiğini biliyorum
So just pull the trigger
– Bu yüzden sadece tetiği Çek
As my life flashes before my eyes
– Hayatım gözlerimin önünde yanıp sönerken
I’m wondering will I, ever see another sunrise?
– Acaba başka bir gün doğumu görecek miyim?
So many won’t get the chance to say goodbye
– Pek çok kişi veda etme şansına sahip olmayacak
But it’s too late to think of the value of my life
– Ama hayatımın değerini düşünmek için çok geç
And you can see my heart, beating
– Ve kalbimin nasıl attığını görüyorsun
Now you can see it through my chest
– Şimdi göğsümden görebilirsiniz
Said I’m terrified but I’m not leaving, no!
– Korktuğumu söyledim ama gitmiyorum, hayır!
I know that I must pass this test
– Bu testi geçmem gerektiğini biliyorum
And you can see my heart, beating
– Ve kalbimin nasıl attığını görüyorsun
Oh, you can see it through my chest
– Oh, bunu göğsümden görebilirsin
That I’m terrified but I’m not leaving, no!
– Korktuğumu ama gitmediğimi, hayır!
I know that I must pass this test
– Bu testi geçmem gerektiğini biliyorum
So just pull the trigger (trigger, trigger, trigger…)
– Bu yüzden sadece tetiği çekin (tetik, tetik, tetik…)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.