Rita Ora, David Guetta & Imanbek Feat. Gunna – Big İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Blame it on the city how I’m ballin’ (how I’m ballin’)
– Ballin’ ben nasıl (ballin’ben ne şehrin suçu )
Pickin’ up the money always callin’ (always callin’)
– Pickin ‘up the money always callin ‘(always callin’)
She gon’ touch the ceiling for a sinner (for a sinner)
– Bir günahkar için tavana dokunacak (bir günahkar için)
Dark chains and a blurry morning
– Karanlık zincirler ve bulanık bir sabah

Ready on that meet me in the lobby (in the lobby)
– Lobide (lobide) benimle buluşmaya hazır olun)
Yeah, from the bass, she gon’ ride it like a trolley (like a trolley)
– Evet, bastan, bir troleybüs gibi binecek (bir troleybüs gibi)
X Games when we skate off in the ‘Rari (skrrt, skrrt)
– Rari (skrrt, skrrt) ‘de paten yaparken X Oyunları)
Big tanks looking like transformers
– Büyük tanklar transformatörlere benziyor

Midnight, come get right, on this side
– Midnight, gel sağa dön, bu tarafa.
Freak, freak, like my name, Giannis
– Ucube, ucube, benim adım gibi, Giannis

You gon’ know about it when we come through
– Geldiğimizde bunu öğreneceksin.
Bad bitches coming in twos
– Kötü orospular ikişer geliyor
Ain’t nobody tellin’ what we gon’ do
– Kimsenin umursadığı bir şeyler yapacağız yok böyle bir şey yok
But when we run through, yeah, yeah
– Ama koştuğumuzda, Evet, Evet
Diamonds on, it’s poppin’ out the sun roof
– Elmaslar açık, güneş çatısından dışarı fırlıyor
Red bottoms up on those shoes
– Kırmızı bottoms Yukarı üzerinde o ayakkabı
Licking off shops like (do-do)
– Yalama kapalı dükkanlar gibi (do-do)
The way we run through, yeah, yeah
– Koştuğumuz yol, Evet, Evet

Big enough for me to call you papa (call you papa)
– Baban seni görmek benim için yeterince büyük (arama baban seni )
Poppin’ like I’m over out in Baca
– Baca’daymışım gibi patlıyor.
Need the head like medulla oblongata
– Medulla oblongata gibi bir kafaya ihtiyacım var
Gucci like I’m made in Florence
– Gucci Floransa’da yaptığım gibi

More tequila, I’ma need a driver (need a driver)
– Tekila daha, (sürücü gereken bir sürücü lazım, umurumda değil)
Big timer, gave me all his Prada (all his Prada)
– Büyük zamanlayıcı, bana tüm Prada (tüm Prada) verdi)
Every diamond on me, yeah, I bought it (yeah, I bought it)
– Üzerimdeki her elmas, Evet, aldım (Evet, aldım)
Say it twice so I know you want it
– Bunu iki kez söyle, böylece istediğini biliyorum

Midnight, come get right, on this side
– Midnight, gel sağa dön, bu tarafa.
Freak, freak, like my name, Giannis
– Ucube, ucube, benim adım gibi, Giannis

You gon’ know about it when we come through
– Geldiğimizde bunu öğreneceksin.
Bad bitches coming in twos
– Kötü orospular ikişer geliyor
Ain’t nobody tellin’ what we gon’ do
– Kimsenin umursadığı bir şeyler yapacağız yok böyle bir şey yok
But when we run through, yeah, yeah
– Ama koştuğumuzda, Evet, Evet
Diamonds on, it’s poppin’ out the sun roof
– Elmaslar açık, güneş çatısından dışarı fırlıyor
Red bottoms up on those shoes
– Kırmızı bottoms Yukarı üzerinde o ayakkabı
Licking off shops like (do-do)
– Yalama kapalı dükkanlar gibi (do-do)
The way we run through, yeah, yeah
– Koştuğumuz yol, Evet, Evet

I’ma walk through, yeah
– Yürüyeceğim, Evet.
Crib with a house and a pool, yeah (pool, yeah)
– Bir ev ve bir havuz ile beşik, Evet (havuz, Evet)
Let her walk through
– Yürü gitsin
Bet it, I’on’t think that you’d lose
– Bahse girerim kaybedeceğini sanmıyorum.
I like how you move
– Hareket tarzını seviyorum.
She a ten and her skin so smooth
– O bir On ve cildi çok pürüzsüz
It’s a two-door Benz and it only fit two
– Bu İki Kapılı Bir Benz ve sadece iki tane uyuyor
See it through the lens, everything brand new
– Lens aracılığıyla görmek, her şey marka yeni

Oh, you gon’ know about it when we come through (come through)
– Oh, geçtiğimizde bunu öğreneceksin (geç)
Bad bitches coming in twos (in two)
– Kötü orospular iki (iki) geliyor)
Ain’t nobody tellin’ what we gon’ do (yeah, yeah)
– Kimse ne yapacağımızı söylemiyor (Evet, Evet)
But when we run through, yeah, yeah
– Ama koştuğumuzda, Evet, Evet
Diamonds on, it’s poppin’ out the sun roof (out the sun roof)
– Elmaslar açık, güneş çatısından çıkıyor (güneş çatısından çıkıyor)
Red bottoms up on those shoes (up on those shoes)
– Kırmızı bottoms Yukarı üzerinde o ayakkabı (Yukarı üzerinde o ayakkabı)
Licking off shops like (do-do)
– Yalama kapalı dükkanlar gibi (do-do)
The way we run through, yeah, yeah
– Koştuğumuz yol, Evet, Evet

Blame it on the city how I’m ballin’ (how I’m ballin’)
– Ballin’ ben nasıl (ballin’ben ne şehrin suçu )
Bl-blame it on the city how I’m ballin’ (how I’m ballin’)
– Bl-şehri suçla how I’m ballin ‘(how I’m ballin’)
Blame it on the city how I’m ballin’ (how I’m ballin’)
– Ballin’ ben nasıl (ballin’ben ne şehrin suçu )
When we run through, yeah, yeah
– Koştuğumuzda, Evet, Evet
Blame it on the city how I’m ballin’ (how I’m ballin’)
– Ballin’ ben nasıl (ballin’ben ne şehrin suçu )
Bl-blame it on the city how I’m ballin’ (how I’m ballin’)
– Bl-şehri suçla how I’m ballin ‘(how I’m ballin’)
Blame it on the city how I’m ballin’ (how I’m ballin’)
– Ballin’ ben nasıl (ballin’ben ne şehrin suçu )
When we run through, yeah, yeah
– Koştuğumuzda, Evet, Evet




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın