Rkomi – PARTIRE DA TE İtalyanca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Sei troppa luce pure per il sole
– Güneş için çok fazla saf ışıksın
Ed ho paura anche di uscire da casa
– Ve ben de evden çıkmaya korkuyorum
Entri nella mia vita alle due di notte
– Gece ikide hayatıma gir
Mi svegli sempre poco prima dell’alba
– Her zaman şafaktan hemen önce uyanırım
Sei così calda, sei così estiva
– Çok sıcaksın, çok yazsın
Mi fai respirare male, serve una piscina, vorrei
– Kötü nefes almamı sağlıyorsun, havuza ihtiyacım var, keşke
Vorrei che sia l’unica ragazza che mi tolga l’appetito
– Keşke iştahımı kesen tek kız o olsaydı.

Tu mi strappi il cuore poi ci passi sopra
– Kalbimi yırtıyorsun ve sonra onun üzerinde yürüyorsun
Come un fulmine che squarcia il cielo
– Gökyüzünü parçalayan yıldırım gibi
Tu che mi attraversi, fallo un’altra volta
– Beni geçen sen, tekrar yap
Come un proiettile che lascia il segno
– İz bırakan bir kurşun gibi
Prima conoscevo solo la paura
– Sadece korkuyu bilmeden önce

Lascia che tu sia
– İzin ver
Una mia fantasia
– Benim bir fantezim
Prima che riapra gli occhi e ti portino via
– Gözlerini açmadan ve seni götürmeden önce
La mente è il nostro hotel
– Zihin bizim otelimiz
Ma tu in che stanza sei?
– Hangi odadasın?
Voglio mettermi nei guai, a partire d’adesso, a partire da te
– Şu andan itibaren başımı belaya sokmak istiyorum.

Dimmi solo un’altra parola
– Sadece bir kelime daha söyle
Prima di lasciarti da sola
– Seni yalnız bırakmadan önce
Forse “ciao” suona meglio di “addio”
– Belki “Merhaba”, “güle güle” den daha iyi geliyor”
È una di quelle notti infinite
– Bu sonsuz gecelerden biri
Chiudi quella porta e sparisci
– O kapıyı kapat ve kaybol
Forse “ciao” suona meglio di “addio”
– Belki “Merhaba”, “güle güle” den daha iyi geliyor”

E non lascerò mai poggiare la tua testa sul letto
– Ve asla başının yatağın üzerinde durmasına izin vermeyeceğim
Senza la mia mano dietro
– Elim arkada olmadan
Abbiamo il pomeriggio
– Öğleden sonra var
La tua pelle come porcellana
– Porselen gibi cildiniz
Le tue labbra sono chewing gum da masticare zitti
– Dudakların sakız çiğniyor kapa çeneni
E tu sei così bella che a volte fai male
– Ve sen o kadar güzelsin ki bazen inciniyorsun
Gioco nervosamente con il telefono in mano
– Elinde telefon ile endişeyle oyun
Non so nemmeno se esisti, il mio cuore è cambiato
– Var olup olmadığını bile bilmiyorum, kalbim değişti
Hai giocato con lui finché non si è scaricato
– İndirene kadar onunla oynadın.

E tu mi strappi il cuore poi ci passi sopra
– Ve sen kalbimi yırtıyorsun ve sonra üzerinde yürüyorsun
Come un fulmine che squarcia il cielo
– Gökyüzünü parçalayan yıldırım gibi
Tu che mi attraversi, fallo un’altra volta
– Beni geçen sen, tekrar yap
Come un proiettile che lascia il segno
– İz bırakan bir kurşun gibi
Prima conoscevo solo la paura
– Sadece korkuyu bilmeden önce

Lascia che tu sia
– İzin ver
Una mia fantasia
– Benim bir fantezim
Prima che riapra gli occhi e ti portino via
– Gözlerini açmadan ve seni götürmeden önce
La mente è il nostro hotel
– Zihin bizim otelimiz
Ma tu in che stanza sei?
– Hangi odadasın?
Voglio mettermi nei guai, a partire d’adesso, a partire da te
– Şu andan itibaren başımı belaya sokmak istiyorum.

Dimmi solo un’altra parola
– Sadece bir kelime daha söyle
Prima di lasciarti da sola
– Seni yalnız bırakmadan önce
Forse “ciao” suona meglio di “addio”
– Belki “Merhaba”, “güle güle” den daha iyi geliyor”
È una di quelle notti infinite
– Bu sonsuz gecelerden biri
Chiudi quella porta e sparisci
– O kapıyı kapat ve kaybol
Forse “ciao” suona meglio di “addio”
– Belki “Merhaba”, “güle güle” den daha iyi geliyor”

Immaginarti è difficile adesso
– Kendini hayal etmek artık zor
Arrivi e sparisci in silenzio
– Sessizce gelip kayboluyor
Mi sta sfuggendo di mano, di noi
– Kontrolden çıkıyor, biz
Conosco solo il divario, i centimetri in mezzo
– Sadece boşluğu biliyorum, ortadaki santimetre
I miei ricordi confondono i sogni
– Anılarım hayalleri karıştırıyor
Sto riempiendo gli spazi con cose, di noi
– Boşlukları eşyalarla dolduruyorum, bizden
Conosco solo il divario, centimetri in mezzo
– Sadece boşluğu biliyorum, ortadaki santimetre

Dimmi solo un’altra parola
– Sadece bir kelime daha söyle
Prima di lasciarti da sola
– Seni yalnız bırakmadan önce
Forse “ciao” suona meglio di “addio”
– Belki “Merhaba”, “güle güle” den daha iyi geliyor”
È una di quelle notti infinite
– Bu sonsuz gecelerden biri
Chiudi quella porta e sparisci
– O kapıyı kapat ve kaybol
Forse “ciao” suona meglio di “addio”
– Belki “Merhaba”, “güle güle” den daha iyi geliyor”

Forse “ciao” suona meglio di “addio”
– Belki “Merhaba”, “güle güle” den daha iyi geliyor”




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın