No, you’re not gonna get what you need
– Hayır, ihtiyacın olanı alamayacaksın.
Baby, I have what you want
– Bebeğim, istediğini aldım.
Come get your honey
– Gel balını al.
I got your honey, baby
– Tatlım bende bebeğim.
Every colour and every taste
– Her renk ve her tat
Every breath that whispers your name
– Adını fısıldayan her nefeste
It’s like emeralds on the pavement
– Kaldırımdaki zümrütler gibi
Every colour and every taste
– Her renk ve her tat
Every breath that whispers your name
– Adını fısıldayan her nefeste
It’s like emeralds on the pavement
– Kaldırımdaki zümrütler gibi
I got your honey, baby
– Tatlım bende bebeğim.
At the heart of some kind of flower
– Bir çeşit çiçeğin kalbinde
Stuck in glitter, strands of saliva
– Parıltıya sıkışmış, tükürük telleri
Won’t you get me right where the hurt is?
– Beni yaranın olduğu yere götürmez misin?
At the heart of some kind of flower
– Bir çeşit çiçeğin kalbinde
Stuck in glitter, strands of saliva
– Parıltıya sıkışmış, tükürük telleri
Won’t you get me right where the hurt is?
– Beni yaranın olduğu yere götürmez misin?
And the waves come in and they’re golden
– Ve dalgalar içeri girer ve altın olurlar
But down in the deep the honey is sweeter
– Ama derinlerde bal daha tatlıdır.
Oh, it is sweeter, baby
– Oh, daha tatlı bebeğim
And the sun sets on the water
– Ve güneş suya batar
But down in the deep the current is stronger
– Ama derinlerde akım daha güçlü
Oh, yeah
– Oh, evet
No, you’re not gonna get what you need
– Hayır, ihtiyacın olanı alamayacaksın.
But baby, I have what you want
– Ama bebeğim, istediğini aldım.
Come get your honey
– Gel balını al.
No, you’re not gonna get what you need (you need)
– Hayır, ihtiyacın olanı alamayacaksın (ihtiyacın olan)
Baby, I have what you want (what you want)
– Bebeğim, istediğin şey bende (istediğin şey)
Come get your honey
– Gel balını al.
I got your honey, baby
– Tatlım bende bebeğim.
Can you open up to the pleasure?
– Zevke açılabilir misin?
Suck it up inside like a treasure
– Bir hazine gibi içine çek
Let the brighter place be your passion
– Daha aydınlık yer senin tutkun olsun
Can you open up to the pleasure?
– Zevke açılabilir misin?
Suck it up inside like a treasure
– Bir hazine gibi içine çek
Let the brighter place be your passion
– Daha aydınlık yer senin tutkun olsun
I got your honey, baby
– Tatlım bende bebeğim.
Let go of your doubt, say yes
– Şüpheni bırak, evet de.
Let it soak up into the flesh
– Etin içine kadar emmek izin
Never had this kind of nutrition
– Hiç böyle bir beslenmem olmamıştı.
Let go of your doubts, say yes
– Şüphelerinizi bırakın, evet deyin
Let it soak up into the flesh
– Etin içine kadar emmek izin
Never had this kind of nutrition
– Hiç böyle bir beslenmem olmamıştı.
And the waves come in and they’re golden (golden)
– Ve dalgalar içeri giriyor ve altın (altın)
But down in the deep the honey is sweeter
– Ama derinlerde bal daha tatlıdır.
Sweeter, yeah, yeah
– Daha tatlı, evet, evet
And the sun sets on the water
– Ve güneş suya batar
But down in the deep, baby, the current is stronger
– Ama derinlerde, bebeğim, akıntı daha güçlü
Oh, it’s stronger
– Oh, daha güçlü
No, you’re not gonna get what you need
– Hayır, ihtiyacın olanı alamayacaksın.
Baby, I have what you want
– Bebeğim, istediğini aldım.
Come get your honey (I have what you want)
– Gel balını al (istediğini aldım)
No, you’re not gonna get what you need (get what you need)
– Hayır, ihtiyacın olanı alamayacaksın (ihtiyacın olanı alacaksın)
Baby, I have what you want (what you want)
– Bebeğim, istediğin şey bende (istediğin şey)
Come get your honey, baby
– Gel de balını al bebeğim.
I have what you want
– Ne istersen var
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.